sırasına daha önce itiraz etmeyip isabet eden payını kesinleştiren anılan şikayet olunanların esasen işbu şikayetin kabulü halinde hükmün gerekçesi dikkate alınarak ve bu sıra cetvelinde şikayet öncesinde isabet eden ve şikayetçinin işbu şikayetinin kapsamı dışında kalan, kesinleşmiş mevcut paylar itibariyle oluşan kazanılmış haklar dikkate alınarak düzenlenmesi gereken yeni sıra cetvelinde, daha az pay ayrılması halinde her iki şikayet olunanın şikayet hakkını kullanma haklarının mevcut bulunmasına göre, adı geçen şikayet olunanların temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz ve şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 169., 169/a., HMK md. 207., 3....
Dosyanın incelenmesinde, borçlunun ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde tarafları aynı olan ve numaraları birbirini takip eden 2019/231- 232- 233- 234 Esas numaralı dosyalara ayrı ayrı borca ve faize yönelik itirazlarını içerir dilekçe sunduğu, herbir dilekçenin aynı tarihte memur tarafından havale edildiği, dilekçelerin dosya numaralarının son hanesi dışında tamamen aynı olduğu, memurun dilekçelerin birbiri ile aynı mahiyette olması nedeniyle yanılarak dilekçelerin tümünü yalnızca 2019/231 Esas sayılı dosyasına koyduğu, ilk takip dosyasına ait borca itiraz dilekçesinin Uyap'a tarandığı, diğer dosyalara yönelik verilen itiraz dilekçeleri Uyap'a taranmadığı gibi ilgili dosyasına da konulmadığından müdürlükçe yalnızca 2019/231 Esas sayılı dosyasına yönelik takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süresi içerisinde içerisinde şikayet konu dosya dahil tüm dosyalara itiraz edildiği halde itiraz dilekçelerinin doğru dosyasına konulmaması nedeniyle takiplerin durdurulmadığı...
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
İlk derece mahkemesi kararında özetle: Alacaklı davalı tarafından davacı borçlu aleyhine girişilen kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin davacıya 01/07/2021 tarihinde tebliğ üzerine borçlunun mahkemeye başvurarak borca itiraz niteliğindeki iddialarını ileri sürdüğü anlaşıldığı, İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, borçluya gönderilen ödeme emrinin 01/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/07/2021 tarihinde mahkemeye başvurarak borca itiraz niteliğindeki iddialarını ileri sürdüğü ve açıkça ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmediği, bu itibarla davanın ödeme emrinin tebliğinden itibaren işleyen yasal 5 günlük süresinde ileri sürülmediği anlaşıldığından süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır...
itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiği, resmi ya da imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda; davacı tarafından her ne kadar borca itirazda bulunulmuş ise de; davacının borca kısmi itirazının İİK 169/a'daki belgelerden biri ile ispatlanamadığı anlaşılmakla, borca itirazın reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/2917 sayılı dosyası üzerinden toplam 62.176,94 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip talebi ve ödeme emrinde reşit olmayan davacının velisi Gülistan Şendur'un gösterildiği, borçlu vekilinin süresinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, davalı alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın davacı yönünden Uşak 3. İcra Müdürlüğüne gönderildiği, 2019/2786 sayılı dosyasına kayden düzenlenen örnek 7 nolu ödeme emrinde ise reşit olmayan davacının velisinin gösterilmediği ve ödeme emrinin vekiline tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürede itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İlamsız takiplerde borca yasal sürede itiraz edilmesi halinde, ayrıca icra hukuk mahkemesinde şikayet davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme yoktur. İİK' nun 62. maddesi uyarınca her türlü itiraz icra müdürülüğüne yapılması gerekirse de ödeme emrinin ve takibin şikayet yoluyla icra mahkemesinden iptali istenebilir....
İİK'nın 50/2. ve 169/a-1. maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun yetki itirazı ile birlikte diğer itiraz ve şikayetlerde bulunması halinde öncelikle yetki itirazının değerlendirilip karara bağlanacağı açıktır. İlk derece mahkemesince de öncelikle davacının yetki itirazı incelenip, kabul edilerek takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiğinden, davacının diğer itiraz ve şikayetleri hakkında bir karar verilmemesi yerindedir. Alacaklının süresinde gönderme talebinde bulunması halinde yetkili icra dairesince borçlu hakkında yeniden ödeme emri düzenlenip tebliği gerekeceğinden yeniden borca ve senet vasfına yönelik itiraz ve şikayet hakkı doğacağı tabidir. Açıklanan nedenlerle; istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....