Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/145 Esas ve 2018/333 Karar sayılı ilamı ile itiraz iptali ile takibin devamına, borçlu şirket için 15/02/2013 tarihinden itibaren ticari faiz diğer davalı kefiller için %60 temerrüt faizi uygulanmasına karar verildiğini, bu karar üzerine gönderilen icra emrinde %9 yasal faiz talep edildiğini, karar kesinleştikten sonra borç miktarının borçlu şirket tarından kapatılarak dosyanın infaz edildiğini, bu ödeme ile icra müdürlüğünün 28/07/2021 tarihinde düzenlediği tensip zaptıyla dosyanın infazına karar verdiğini, bu karar üzerine alacaklı tarafından verilen dilekçe üzerine şirket haricinde kalan kişiler için mahkeme kararı uyarınca faiz miktarının hesaplanması ve dosyanın yeniden açılmasının talep edildiğini, bunun üzerine 28/07/2021 tarihinde İcra Müdürlüğünce verilen karar ile dosyada kesinleşmiş icra emirlerinin aksine olacak şekilde faiz hesabı yapıldığını, borç muhtırasının gönderildiğini, icra müdürlüğünün dosyayı yeniden açma ve faiz hesabının usul ve...

ŞİKAYET Şikayetçi/alacaklı icra mahkemesine başvurusunda özetle; dava dışı borçlular aleyhine başlattıkları ilamsız icra takibi kapsamında şikayet olunan/ 3. kişiler tarafından tahliye işleminin iptaline yönelik dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde mahkemece tahliye işleminin iptaline karar verildiği, bunun üzerine şikayet olunan/3. kişilerin icra müdürlüğüne başvurarak, alacaklıya teslimi yapılan gayrimenkulün 3. kişilere boş olarak teslimi yönünde talepte bulundukları, icra dairesince talebin kabulüne karar verilerek aleyhlerine 28.09.2020 tarihli muhtıra gönderildiği, iş bu muhtıranın ilk tahliye kararını ortadan kaldırmaya yönelik olduğu, öte yandan 3. Kişi/şikayet olunanların tahliye işleminin iptalini isteme gibi taraf sıfatlarının olmadığı şikayetiyle 28.09.2020 tarihli tahliye muhtırasının iptalini talep etmiştir. II. CEVAP 3. Kişiler cevap dilekçesinde özetle; Ankara 16....

    Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve esas açısından yerinde olmayıp reddi gerektiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinden sonra menfi tespit davası açılabilmesi için yasal süre 15 gün olup bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, davacı her ne kadar yapılan tebligatların usulsüz olduğunu belirtmiş ise de bunun doğru olmadığını, tebligatların davacı şirketin sistemde görünen KEP adresine e-tebliğ yöntemiyle usulüne uygun olarak yapıldığını, süresi içerisinde davacı şirket tarafından herhangi bir itiraz edilmemesi üzerine kendilerine ödeme muhtırası gönderildiğini, ödeme muhtırasının 26/05/2021 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra davalı şirket tarafından 01/06/2021 tarihinde Devrek İcra Mahkemesi'nin 2021/29 esas ve 2021/60 karar sayılı dosyası ile ödeme muhtırasının iptali hakkında icra muamelesini şikayet edildiğini, mahkemece yapılan yargılama sonucunda şikayetin reddi ile takibin devamına karar verildiğini, bu kararın davacı...

    Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden ve davalı tarafın bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden ve davada haksız çıkan taraf davalı olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretini ödemek durumunda olduğunu, ayrıca karara göre alacaklı vekilinin talebine göre ödenmesi gereken borç alacaklı vekiline ödendiğini, alacaklının kötü niyetli hareket ettiğini, alacaklının borcun eksik ödendiğini düşünmesi halinde ödemeyi aldığı tarih olan 27/01/2020 tarihinden hemen sonra bakiye borç muhtırası göndermesi gerektiğini, alacaklı tarafın ödemeleri kendine yapılıncaya kadar geçen sürede kendisine yapılan ödemelerin taksitler halinde olmasına hiçbir itirazda bulunmadığını, alacaklının son ödemeyi aldığı tarihten yaklaşık 2 yıl sonra kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, yine davalı tarafın yapılacak kısmi ödemeleri faiz ve ferilerinden mahsup edileceğini beyan etmekte, diğer taraftan ise hiç ödeme yapılmamış gibi ilk defa 2021...

    ile dosyanın davalı alacaklı Ayhan Kaya'ya temlik edildiği ve borçluya muhtıra çıkartılmasına dair karar alındığı, temlik muhtırasının davacı borçlulara 12/11/2016 ve 21/11/2016 tarihlerinde tebliğ edildiği, davalı alacaklının davacı borçlu Erkan Ataman'ın çalıştığı kuruma bakiye borç muhtırası gönderilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2017/8652 esas sayılı dosyasında alınan 02/07/2019 tarihli dosya kapak hesabında müvekkili olan şirketin sorumlu olduğu miktarın 98.344,66 TL olarak hesaplandığını ve müvekkili olan şirket tarafından 13/09/2019 tarihinde 98.344,66 TL'nin icra dosyasına ödendiğini, ödemenin akabinde icra müdürlüğünce 747,70 TL bakiye borç kaldığına ilişkin borç muhtırasının düzenlendiğini, 13/09/2019 tarihinde müvekkili olan şirket tarafından 747,70 TL'nin icra dosyasına ödendiğini, ilgili icra dosyasında müvekkili olan şirketin sorumlu olduğu tutarı ödediğini ve müvekkili olan şirket bakımından bakiye alacak kalmadığını, dolayısıyla Düzce 5. İcra Müdürlüğü'nce müvekkili şirket yönünden dosyanın infazen kapatılmasında hukuka aykırılık söz konusu olmadığını, ilgili icra dosyasında müvekkili şirketin sorumlu olduğu tutarı ödemiş olduğunu, bu sebeple; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER : Düzce 5....

    Hukuk Dairesi'nin 2010/1801 Esas 2019/728 Karar sayılı kararı ile takibin konusunu oluşturduğu iddia edilen faiz alacağına esas alınan kamulaştırma bedelleri değiştiğinden (müvekkili lehine olarak düştüğünden) icra takibine konu alacak tutarının da değiştiğinin açık olduğunu, dosyaya alınan bilirkişi raporunda da esasen bu düşünceden hareketle hesaplama yapıldığını, yapılan hesap neticesi davacı alacaklıların müvekkiline bakiye 9.776,22 TL borçlu olduklarının anlaşıldığını, müvekkiline ödenmesi gereken bakiye bir borç olması sebebiyle de şikayete konu bakiye borç muhtırasının tamamen değil kısmen iptal edildiğini, kararın içeriğinden anlaşılanın aslında davacının davasının kısmen kabul, kısmen de reddedilmiş olduğunu, nitekim kararın hüküm kısmı 1.maddede bakiye bedelin düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiğinin açıklandığını, oysa şikayetin kabulüne değil, kısmen kabulüne karar verilerek davalı lehine de avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hükümdeki bu...

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu tarafın müvekkilini yıllardır oyaladığını, davacının davasını zamanında açmadığını, tahliye muhtırasının talep tarihi baz alınarak oluşturulduğunu, tahliye muhtırasının geç gönderilmesinin sebebinin kendileri olmadığını, tahliye muhtırasının yasalara uygun şekilde tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır. DELİLLER: Başakşehir Tapu Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye verilen cevap yazısı, Turhal İcra Müdürlüğü'nün 2017/991 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...Şikayetin KABULÜ İLE; Turhal İcra Müdürlüğü'nün 2017/991 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 22/06/2020 tarihli tensip kararına dayalı TAHLİYE İŞLEMİNİN İPTALİNE..." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinin tekrarı ile istinaf yasa yolunu başvurulduğu görülmüştür....

    İlk derece mahkemesince dosya üzerinden alınan bilirkişi Engin Gidici'nin 30/11/2022 tarihli ikinci ek raporu esas alınarak ve bu rapor doğrultusunda resen yapılan inceleme sonucunda muhtıra tarihi olan 08/07/2020 tarihi itibariyle bakiye borç miktarının 1.076.35 TL olduğuna dair hesaplama yapıldığı görülmüktedir....

    Borç Muhtırasının iptalini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu