- KARAR - Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine kredi kartı borcu nedeniyle icra takibi başlatıldığını belirterek, dosyanın zaman aşımına uğraması nedeniyle müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine, bu iddia reddedilirse, ilgili faiz ve avukatlık ücretinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun' un 5.maddesine aykırı olması sebebi ile geçersiz sayılmasına ve yasal faiz uygulanarak borcun tespitine, bu da mümkün değil ise TBK 120. ve 88. maddeleri uyarınca faiz hesaplaması yapılarak borcun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 141. maddesinde zaman aşımı süresinin 20 yıl olması nedeniyle zaman aşımı itirazının yerinde olmadığını, davacının 2001 yılından beri borcunu ödemediğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....
İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak (7) günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK.nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Somut olayda olduğu gibi yasanın emredici kuralından kaynaklanan vergi, resim, harç ile ilgili uygulamalar bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunduğundan, bu husus hakkında İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır....
Olayda, her ne kadar, idarece düzenlenen tahakkuka karşı, 1615 sayılı Kanunda öngörülen 15 günlük süre geçirildikten sonra itiraz edilmiş ise de, bu hususun, yukarıda yer alan açıklamalar karşısında tahakkuka itirazı reddeden işlemin iptali istemiyle açılan davada zaman aşımı iddiasının incelenme olanağını ortadan kaldırmadığının kabulü gerekmektedir. Bu itibarla, mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde verilen karara katılmıyorum....
Somut olayda; dava konusu olay 31.10.2013 tarihinde meydana gelmiş olup, davaya konu eylemin ceza kanunlarının daha uzun bir zaman aşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir eylemden doğmamış olması nedeniyle, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davacı tarafça davalı hakkında 15.09.2015 tarihinde icra takibine geçildiği, icra takibi ile zaman aşımı süresinin başlangıcına ilişkin 2 yıllık sürenin kesildiği, kesilen söz konusu zaman aşımı süresinin yeniden işlemeye başlayacağı, işbu davanın ise 15.09.2015 tarihinde kesilen zaman aşımı süresinden 2 yıl geçtikten sonraki bir tarih olan 10.10.2022 tarihinde açıldığı, bu durumda dava tarihi itibariyle TBK'nun 72. Maddesinde öngörülen 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu belirlenmekle, davanın zaman aşımına uğradığı yönündeki davalı savunması yerinde görülmüştür....
Mahkemece; borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK 169 ve 169/a maddeleri kapsamında, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zaman aşımı itirazı olup, takibin şekline göre anılan itirazın İİK 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, alacaklının, borçluya gönderilen ödeme emrinin 04.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra işbu davayı açtığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, takip kesinleşmese de takibin zaman aşımına uğrayacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
uncu Vergi Mahkemesinin ... gün ve E:...; K:... sayılı kararının; Danıştay Yedinci Dairesinin 17.11.1997 gün ve E:1995/7152; K:1997/4027 sayılı kararıyla, davalı idare tarafından, ilk tebligat tarihine göre olayda zaman aşımı bulunmadığı, davacının itirazı üzerine başmüdürlükçe yapılan düzeltmeden sonra yapılan tebligatın tarihinin zaman aşımının hesabında dikkate alınamayacağının iddia edilmesi sebebiyle, bu hususun araştırılmasından sonra karar verilmesinin icap ettiği gerekçesiyle bozulması üzerine; bozma kararı uyarınca verilen ara kararıyla getirtilen belgelerin incelenmesinden, ek tahakkuka ilişkin evrakın 26.8.1993 tarihinde; bu tahakkuka vaki itiraz üzerine üst merciin düzeltme kararından sonra yapılan tahakkukun da 27.5.1994 tarihinde davacıya tebliğ edildiği; bu duruma göre, olayda zaman aşımının söz konusu olmadığı ve davacı tarafından zaman aşımı dışında herhangi bir iddiada da bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki...
İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zaman aşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. (Yargıtay HGK'nun 04/11/1998 tarihli 1998/12- 763 Esas, 1998/799 Karar sayılı kararı) Öte yandan, icra takibine konu alacak hangi zaman aşımı süresine tabi ise; icra takibinde de aynı zaman aşımı süresi uygulanır. Alacaklı tarafından, genel haciz yolu ya da kambiyo senetlerine mahsus haciz yollarından herhangi birinin tercih edilmiş olması, dayanak belge bono niteliğini taşıdığı sürece sonuca etkili olmayıp, her iki halde de zaman aşımı süresi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirlenir....
Davalı, davanın zaman aşımı süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmaz payının bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında zaman aşımı olmayacağı, çekişme konusu taşınmaz payının davalıya temlikinin muvazaalı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazdaki payından ½ oranındaki bölümünü davalı 2. eşine mirasından mal kaçırmak amacıyla temlik ettiği saptandığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan bozma ilamına uyularak yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kısmen reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi ve şikayet olunan ... ile müdahale talep eden...........vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin birinci, ikinci ve üçüncü sırasında yer alan hacizlerin satışa yönelik işlem yapılmadığından ve takibe dayanak çeklerin zaman aşımı süreleri dolduğundan düştüğünü, sıra cetvelindeki diğer takiplerdeki hacizlerin de düştüğünü, Vergi Dairesi alacağı yönünde de borçlunun şahsi alacağı mı yoksa şirket borcu mu olduğunun tespiti gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar ...... Dairesi temsilcisi şikayetin reddini istemiştir. Diğer şikayet olunanlar, şikayete cevap vermemiştir....
Maddesinde düzenlenen zaman aşımı süresi içerisinde dava açılmadığından, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine, 2-Alınması gereken 427,60 TL peşin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.485,00 TL harçtan mahsup edilerek, fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine, 3-Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.'...