plakalı aracın ihale ile satıldığını, icra müdürlüğünce, MTV alacağının rüçhanlı alacak olmadığından bahisle öncelikli olarak yediemin ücretinin ödendiğini ileri sürerek, MTV borcunun ödenmeden yediemin ücretinin ödenmesine yönelik işlemin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. İcra memurunun işleminin, yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak (7) günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK.nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesince davaya konu silahın davalıya görevi gereğince verilmesi ve görevi bitmesine rağmen silahı iade etmediğinden güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hali olan TCK'nun 155/2.maddesinde düzenlenmiş olan suçu oluşturacağını, TCK'nun 66.maddesi uyarınca zaman aşımı süresinin 15 yıl olduğunu, dava da zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğini, uzamış ceza zaman aşımının uygulanması için davalının şikayet edilmiş olmasının ya da ceza davası açılmasına da gerek bulunmadığını, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesince davaya konu silahın davalıya görevi gereğince verilmesi ve görevi bitmesine rağmen silahı iade etmediğinden güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hali olan TCK'nun 155/2.maddesinde düzenlenmiş olan suçu oluşturacağını, TCK'nun 66.maddesi uyarınca zaman aşımı süresinin 15 yıl olduğunu, dava da zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğini, uzamış ceza zaman aşımının uygulanması için davalının şikayet edilmiş olmasının ya da ceza davası açılmasına da gerek bulunmadığını, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece davalı tarafın zaman aşımı savunması üzerinde durularak bu konuda gerekirse bilirkişiden ek hesap raporu alınıp bir değerlendirmeye tabi tutulduktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zamanaşımı itirazı değerlendirilmeden hüküm tesisi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ceza Dairesinin, 12.06.2023 tarihli ve 2022/2518 Esas, 2023/4160 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.11.2023 tarihli ve 9-2022/7736 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kanunî süresinde yapılan aleyhe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü: I. İTİRAZ SEBEPLERİ Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan davada, dava zaman aşımı süresinin hesabında temel cezayı arttıran nitelikli hallerin de göz önünde bulundurulması gerektiğinden, dava zaman aşımını kesen son işlem olan karar tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar 15 yıllık olağan dava zaman aşımı süresinin geçmemesi nedeni ile düşme kararının kaldırılması ve hükmün onanmasına karar verilmesi talebine ilişkindir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya içerisinde bulunan 09.01.2008 tarih ve ... seri nolu tutanaktan iddianamede bahsedilmesine rağmen buna ilişkin zaman aşımı içerisinde her zaman dava açılması mümkün olduğu anlaşılmakla; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 10/07/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı, fazla ödemelerin davacı kuruma iade edildiğini, alacağın tahsili sırasında herhangi bir itirazı kayıt koyulmadığını, alacağın zamanaşımına uğradiğini ileri sürerek zaman aşımı iddasında bulunmuş bu nedenle faiz talebinde bulunmasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; "Türk Borçlar Kanunun 82. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeden doğan faiz alacağını iki yıllık zaman aşımı süresi içerisinde talep etmesi gerekirken zaman aşımı süresi dolduktan sonra istemde bulunduğu, davalı tarafın süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, bu nedenle davalı yanın zaman aşımı itirazının yerinde olduğu anlaşıldığından zaman aşımı itirazı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Takibe konu bonodan kaynaklanan alacağın üç yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Öte yandan, alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser. TTK'nun 663/2. maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda zaman aşımı süresi haciz talebi ile 07/12/2015 tarihinde kesilmiş olup bu tarihten itibaren işlemeye başlayan üç yıllık zaman aşımı süresi 08/12/2018 tarihinde dolmuştur. Dolayısıyla dava tarihi itibariyle alacak zaman aşımını uğramıştır....
cinsel ilişki suçundan görülen kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 22.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
müsnet suçtan görülen kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 16.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....