Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte takibin iptali istemine ilişkin şikayettir. İİK'nın 170/a maddesinde "...borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir..." hükmü yer almaktadır. Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1- b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz....
Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir." Takibe dayanak bononun düzenleme tarihi 30.12.2013 olup, vade tarihi 30.10.2013'tür. Senedin düzenleme tarihi vade tarihinden sonrasına ait bir tarih olduğundan senedin kambiyo (bono) vasfı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, kambiyo senedi niteliğini taşımayan senede dayanan icra takibinin İİK’nun 170/a-2. maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
-Koza Şirketi tarafından temlik edildiğini, vadesinde alacağın ödenmemesi üzerine ödememe protestosu gönderilip takip başlatıldığını, senet metninde senetlerin teminat olduğuna dair şerhin bulunmadığını, borçlu takibin iptalini talep etmişse de talebinin borca itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiğini, borçlunun borca itirazını kesin delille ispatlayamadığını, takip konusu çeklerin usul ve yasaya uygun olarak temlik alındığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''şikayet dilekçesinde ödeme emri ekine takip dayanağı belgenin eklenmediğini ve bononun teminat senedi olarak verildiği gerekçesiyle itiraz etmiş ise de yapılan incelemede davacılara yapılan tebligatlarda ödeme emri ve eklerinin tebligatta olduğunun yazdığı aksinin karşı tarafça delillendirilmesinin gerektiği, dosya içerisinde aksini ispat edecek herhangi bir belgeye rastlanmadığı bononun incelenmesinde teminat amaçlı verildiğine dair herhangi bir ibare yer almadığı ve bu konuda herhangi bir sözleşmede yer almadığı şikayet eden taraf dayanak kambiyo senedinin teminat senedi olduğunu İİK 68. maddesi bağlamında bir delille ispat edemediğinden bu şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2019 NUMARASI : 2019/167 ESAS 2019/515 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 3....
SAVUNMA: Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin özel bir ilamsız icra yolu olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibi yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, borçlu süresi içinde takibe karşı koymazsa takibin kesinleşeceğini, takibin kesinleşmesi için beş günlük itiraz ve şikayet sürelerinin geçmesinin yeterli olduğunu, süresi içerisinde takibe karşı koyulmamasının ardından takibin kesinleşmesi ile ilgili emsal nitelikte Yargıtay içtihatları da mevcut olduğunu bu nedenle, haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir. Davalı T5 Gıda Sanayi Ve T1 usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak verilen süre içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır....
İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Buna göre şikayet olunanın ihtiyati haczinin 24.04.2015 tarihinde mesai saati bitiminde kesinleştiği sabittir....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Öte yandan, keşide yeri bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK'nun 776/1- f maddesinde öngörülen koşulu taşımayan bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir. İİK' nun 170/a-2. maddesine göre; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı husularını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir....