Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; davalı tarafından ziynet eşyalarının rızası ile verildiği iddia edilmiş olmasına rağmen ziynet eşyalarının geri alınmamak üzere verildiğinin ispat edilemediği, ispat yükünü üzerine alan davalının ispatı gerçekleştirememiş olması nedeniyle davacının davasını ispat ettiği, 1 adet 22 ayar 50 gr ağırlığında mega bilezik (toplam 11.350,00.-TL), 1 adet 22 ayar 50 gram ağırlığında küpe, gerdanlık ve künyeden oluşan set (toplam 11.350,00.-TL), 5 adet 22 ayar 20 gr ağırlığında üçlü burma bilezik (toplam 100 gr ve 22.700,00.-TL) ile 13 adet çeyrek altın (5.317,00.-TL) değerindeki ziynet eşyalarına ilişkin açmış ve ıslah etmiş olduğu davasının kabulüne, 17 adet çeyrek altın yönünden ise davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Açılan davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 1- 1 adet 22 ayar 50 gr ağırlığında mega bilezik (toplam 11.350,00....
Hukuk Dairesi DAVA: Davacı, davalı aleyhine şiddetli geçimsizlik nedeniyle açtığı boşanma davası esnasında davalı ile anlaşarak boşanmaya ilişkin düzenlenen 16.12.2011 tarihli protokol gereğince davalıya 30.000 TL ödeme yaptığını, ancak davalının düzenlenen protokolün sahte olduğunu ileri sürerek imzayı inkar etmesi sonucu davaya çekişmeli olarak devam edildiğinden anlaşmalı boşanma için düzenlenen protokol gereğince ödenen bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibinin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinin kabul kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13....
Bunun yanında, davacı kadının dava dilekçesinde boşanma ve fer'ileri yanında ziynet eşyaları yönünden de 50.000 TL alacak talebinde bulunduğu anlaşılmış ise de, bu talebini somutlaştırmadığı, harç yatırmadığı, daha sonra cevaba cevap dilekçesinde bu talebi kapsamında bir kısım ziynet eşyalarının adet, gram ve nitelik olarak kısmen açıklandığı, ancak, yine harç yatırılmadığı, mahkemece boşanma davası kapsamında davanın görüldüğü, ziynet eşyası alacak talebi yönünden yargılama yapılmadığı ve hüküm verilmediği, bu işlem aleyhine davacının istinaf başvurusu bulunmadığı, bu nedenle mahkemece verilen davanın reddi kararının ziynet eşyası alacak talebini kapsamadığı ve bu konuda kesin hüküm oluşturmayacağı da gözetilerek, bu konuda sadece eleştiri yapılmasıyla yetinilmiştir....
çocuklarını maddi olarak zor durumda bırakmadığını, davalının müvekkilini aldattığını, davalının çocuklarla ilgilenmediğini ve bir anne olarak üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediğini, müşterek çocukları da alarak evi terk ettiğini, davacının evlilik birliği devam ettirme yönünde herhangi bir ihtimalin kalmadığını, aldatma, terk, şiddet şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babayı verilmesine, aldatmaya dayalı boşanma olması sebebiyle 50.000 TL değerinde manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacının dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı bir isteminin bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.11.2007...
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı kabulü ile kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımları hariç olmak üzere kaldırılmasına, kaldırılmasına karar verilen tüm yönlerle ilgili yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Dosya içerisinde bulunan Mahkemenin 2006/738 Esas sayılı dosyasında; davacı tarafından şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan ve taraflar arasında görülen boşanma davasında, davacının müşterek haneyi babası ile terk etmesi üzerine, davalının Cumhuriyet Savcılığına “ evdeki altınları davacının götürdüğüne, kendisinin bir şikayeti olmadığına, ancak ileride altınlarla ilgili iddialar olabileceğinden, altınları eşinin götürdüğünün tespitine” ilişkin yaptığı ihbarın kendisini sorumluluktan kurtarma amacına yönelik olması, davalının az da olsa kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile reddedilerek, evdeki eşyaların davacıya teslimine karar verildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından da onanarak kesinleştiği görülmüştür. O halde; bu durumda evlilik birliğini kurma görevi, açtığı boşanma davası reddedilen ve evdeki tüm eşyalar kendisine verilen davacı kadına aittir....
Davacı erkek bozmadan sonra 07.02.2017 tarihli celsede "Terk nedeniyle boşanma davası açtığını ancak bu davasını ıslah ettiğini ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir. Ancak; Bir davada ıslah, tahkikat bitinceye kadar yapılabilir (HMK m. 177/1). Hüküm, Yargıtay'ca bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmak mümkün değildir (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı içt. bir. kararı). Bu itibarla, bozmadan sonra, terke dayanan boşanma davasının 07.02.2017 tarihinde ıslah edilmiş olması geçerli kabul edilemez. Erkek tarafından açılan boşanma davası hakkında uyulan bozma kararı gereğince hüküm kurulması gerekirken, bozmadan sonraki ıslaha geçerlilik tanınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
GEREKÇE : Dava, asıl davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davada boşanma ve ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulüne, karşı davadaki ziynet eşyası alacağı yönünden talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı/k.davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2017 tarihli kararı ile asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....