Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeni ile BOŞANMALARINA" karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında " davanın KABULÜ ile; ... ili ... ilçesi ... mah/köy cilt no: 16 hane no: 172 BSN:26'da nüfusa kayıtlı olan ... ve ... oğlu 16/04/1977 ... doğumlu (... TC Kimlik nolu) davacı ... ile aynı yer BSN:37'de nüfusa kayıtlı ... ve .... kızı 01/07/1975 ... doğumlu (... TC Kimlik nolu) davalı ...'in Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeni ile BOŞANMALARINA" hükmedilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...taraflar arasında evlilik birlik ve beraberliğini temelinden sarsacak nitelikte şiddetli geçimsizlik olduğu, müşterek hayatın çekilmez bir hal aldığı, bu geçimsizlik sebebiyle tarafların ayrıldıkları, tekrar bir araya gelip bu evliliği yürütme ihtimallerinin bulunmadığı, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın da kalmadığı anlaşıldığından..."gerekçesi ile; "-Davacı karşı davalı T1 tarafından açılan Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış ve Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma davasının sübut bulmaması nedeniyle REDDİNE, -Davalı karşı davacı T3 tarafından açılan davanın KABULÜ İLE tarafların TMK.nun 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle BOŞANMALARINA, -Yasal koşulları oluşmadığından davalı karşı davacı T3'ın tedbir ve yoksulluk nafakası istemlerinin Reddine, -20.000,00- TL maddi ve 20.000,00....

    DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 10.05.2009 tarihinde evlendiklerini, müvekkili ev hanımı olup, davalı Çorum/Osmancık ilçesinde oto alım-satımı yapmakta olup aylık geliri ortalana 50.000,00- TL olduğunu, tarafların bu evlilikten Alperen ÖZÜDOĞRU ve Eslem ÖZÜDOĞRU isimli iki çocukları bulunduğunu, müvekkili ve davalı arasında özellikle davalının son aylardaki davranışları ve delillerle sunulucağı üzere aile kurumunu kökten yıkıcı davranışları nedeni ile şiddetli geçimsizlik mevcut olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğini devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarını, ziynet eşyalarının karşılığının ödenmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin dahi davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan dava sonunda 29.02.2000 tarihinde tarafların şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararı, aradan on beş yıl geçtikten sonra tebliğe çıkartılmış, 19.03.2015 tarihinde davalı kadına tebliğ edilmesi üzerine, davalı süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davalı, temyiz dilekçesinde, aralarında geçimsizlik bulunmadığını ileri sürmüştür. Kararın on beş yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, Türk Medeni Kanununun 2. madesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı ve "hakkın kötüye kullanılması" niteliğindedir....

      Yerel Mahkeme kararında, “taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle tarafların ayrı ayrı yaşadakıları, evliliklerinin fiilen bittiği, devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı ve davalının da boşanmayı kabul ettiği" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1-2.maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....

        Yerel Mahkeme kararında, "taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle tarafların ayrı ayrı yaşadıkları, evliliklerinin fiilen bittiği, devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı ve davalının da boşanmayı kabul ettiği" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan dellirde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....

          ZİYNET EŞYASININ İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası iadesi davasına dair karar davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelin tahsili istemine ilişkindir....

            Aile Mahkemesinin 2015/83 esas sayılı dosyası kapsamında sanığın evden uzaklaştırma cezası aldığı, sanığın eşi ile arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle tebligatdan haberdar olmadığı, bu nedenle sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz talebinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede: Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 22...

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı bir boşanma davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.03.2008...

                Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. ... 1. Aile Mahkemesince, davalının yerleşim yerinin .../... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise, boşanma davasının davacının ikametgahında açılabileceğinden bahisle, yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Boşanma davalarında yetki kesin değildir. Yetkinin kesin olmadığı hallerde, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı üzerine dava dosyası kendisine gönderilen ikinci mahkeme, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı ile bağlı olup, yetkisizlik kararı veremeyecektir. Somut olayda, ... 1. Aile Mahkemesinin 29.12.2011 günlü ilk yetkisizlik kararı, davanın taraflarının süresi içinde kanun yoluna başvurmamaları nedeniyle kesinleşmiş olup, dosya kendisine gelen ... 1....

                  UYAP Entegrasyonu