"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı erkeğin ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte erkeğin kusurunun bulunup bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ziynet alacağı davasının reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 222 nci ve 226 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....
EDA DAVASIZİYNET VE EV EŞYASININ İADESİ"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşyadan alacak davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet ve ev eşyalarının iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece bir kısım ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine,bir kısım altınlar ile ev eşyalarının tarafların mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmesine üzerine hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; şiddetli geçimsizlik nedeniyle evi terke zorlandığını, terke zorlandığında düğünde takılan takılar ve paraları istemesine rağmen kendisine verilmediğini, düğünde takılan 1 altın set, 3 adet üçlü burma bilezik, 4 adet ikili burma bilezik, 5 adet düz bilezik, 1 adet tam, 1 adet yarım, 54 adet çeyrek altın, 500 İsviçre frangı, 200 İsviçre frangı, 100 dolar ve 9.000 TL'nin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde altınların ve yabancı ülke paralarının karşılığının, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda, davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden zorla alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiş ise de davalı vekili 02.10.2018 tarihli dilekçesinde davacı kadının 14 adet bilezik takıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını davacıya sadece 2- 3 adet bilezik takıldığını ve bunların bozdurularak ev giderlerini karşılamak için kullanıldığında dair beyanda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek şiddetli geçimsizlik (TMK madde 166/1) sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Davalı kadın ise, süresinde cevap dilekçesi vermiştir. Davalı kadın cevap dilekçesinde, bu dilekçe cevap dilekçemiz ve karşı davamızdır demiştir ancak boşanma talep etmemiş ve karşı dava başvuru harcını da yatırmamıştır. Davalı kadın tahkikat aşamasında boşanmaya karar verilmesini, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı kadının, usulüne uygun olarak açılmış bir karşı boşanma davası bulunmamaktadır. Mahkeme taleple bağlıdır. Talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "... TC kimlik nolu ... ile ... TC kimlik nolu ...'ün şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmalarına" karar verilmiş ise de boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. Boşanmaya karar verilmesi halinde Nüfus Kanununun 27. maddesi gereğince kararda "Tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ile aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerinin" yazılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının dava dilekçesinde şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak boşanma istenmesine, karar yerinde Türk Medeni Kanunu 166/1. madde yazılacağı yerde Türk Medeni Kanunu 162. maddesinin yazılmasının maddi hataya dayalı olup mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına, toplanan delillerden davalı kadının kocasına fiziksel şiddet uygulanmasına karşı davacı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, sadakatsiz davranışlar içerisine girdiği, boşanmaya neden olan olaylarda kusurun ağırlığının davacı kocada olduğunun ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliği görevlerini yerine getirmediği, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Davacı-karşı davalı kadının ise herhangi bir kusurlu davranışı ispatlanamamıştır. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı kadın dava açmakta haklıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "... TC kimlik nolu ... ile ... TC kimlik nolu ...’nın şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmalarına " karar verilmiş ise de; boşanma hükmünde tarafların tüm kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. Boşanmaya karar verilmesi halinde Nüfus Kanununun 27. maddesinde yer alan hükme göre kararda "tarafların doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ile aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerinin" yazılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....