ile cezalandırılmasına" ibaresinin çıkartılarak "Sanığa verilen 1500 günlük adli para cezasının TCK 52 gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri gözönünde bulundurularak takdiren alt sınırdan yani 20 TL'den olmak üzere para cezasına çevrilerek sanığın (1500x20) 30.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalının, boşanmadan sonra davacının özel hayatına dair tacizkar davranışlarda bulunduğu, son zamanlarda çocuğun baba ile yatılı kalmadığı, kurulan şahsi ilişki gün ve saatleri dışında çocuğu istediği zaman aralığında görmeye çalıştığı, müşterek çocuğun 11 yaşını ikmal ettiği, çocuk ile uzman görüşmesinde çocuğun, annesi hakkında bilgi almak için babanın psikolojik baskıda bulunduğu ve annesine hakaret ettiğini, babasına özlem duymadığını beyan ettiği yaşanılan ve tespit edilen hususların şahsi ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek boyutta bulunmadığı, uzman raporunda ergenlik çağında olan çocuğun baba sevgi ve ilgisinden mahrum kalmaması gerektiği vurgulanarak, şahsi ilişkinin kaldırılmasını gerektirir babanın çocuğa karşı ihmalkar veya istismara varan bir davranışının bulunmaması, uzman raporu, çocuğun baba ile uzun şahsi ilişki kurulmasında hem çocuktan hem de bir kısım tanıklardan aktarılan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, boşanma ile velayeti davalı babaya bırakılan müşterek çocuklar ... ve ...'nun velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine yönelik talebi reddedilmiş ancak müşterek çocuklar ile davacı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Davacının, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin bir talebi olmadığı halde, mahkemece talep aşılarak (HMK md.26) kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi doğru görülmemiştir....
Cumartesi günü saat 10:00 ile saat 17:00 arasında, okul Şubat yarıyıl tatilinin 1. haftası Pazartesi günü saat 10:00 ile 2. haftası Pazartesi günü saat 10:00 arası yatılı, her sene 01 Temmuz günü saat: 09:00'dan 15 Temmuz günü saat: 17:00'ye kadar yatılı, her sene dini bayramların 2. günü sabah saat: 09:00'dan akşam saat:17:00'ye kadar, velayetin verildiği taraftan çocuğu yanına almak suretiyle şahsi ilişki tesisine, bu yüzden doğacak masrafların (ulaşım vs) şahsi ilişki tesis edilen tarafça karşılanmasına, süre bitiminde çocuğun velayet sahibine teslimine'' karar verilmiştir....
değiştirilmesi ve şahsi ilişkinin genişletilmesi için yasal koşulların bulunmadığı gerekçesiyle her iki talebin reddine dair karar vermesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2a-b bentlerinin KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, BUNA GÖRE: 2a-b bentleri yerine geçmek üzere: Davacının şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulü ile davalı ile müşterek çocukları TC numaralı T5, TC numaralı T7 ve TC numaralı T6 arasında her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günleri saat 09:00 dan aynı günü akşam saat 17:00a kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 09:00 dan aynı gün akşam saat 17:00a kadar olacak şekilde şahsi ilişki tesisine, B-Davacının istinaf incelemesine hasren yaptığı yargılama giderine yönelik; 1- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 220,70TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye irat kaydına, 2- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde tarafına iadesine, 3- Davacı tarafından yapılan...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı olarak görülen çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; ortak çocukla aynı şehirde yaşadıkları ve çocuğun baba sevgisinden mahrum kalmaması gerektiğini iddia ederek boşanma kararı ile tesis edilen kişisel ilişkinin her hafta olacak şekilde yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir. II....
in velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına hükmedilmesine rağmen, gerekçeli kararda baba ile şahsi ilişki kurulmasına hükmedilmeyerek kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, velayetin değiştirilmesi veya müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, velayetin değiştirilmesine yönelik talebe ilişkin hüküm kurulduğu halde, terditli olarak açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Tarafların, Bodrum 3....
Bu sebeple davalı-davacının bu yöne ilişkin temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı-davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı anne tarafından açılan ve ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının, babanın istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddine karar verildiği, toplanan delillerden davacı-davalı annenin kişisel ilişkinin değiştirilmesi davası açtığı, annenin tekrar evlendiği, eşi yurt dışında yaşadığı için kendisinin de eşinin yanına gideceği, bu sebeple de kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ettiği, kişisel ilişkiye dair kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, koşulların varlığı ve değişmesi halinde her zaman davaya konu edilebileceği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli delilin dosyada mevcut olmadığı ve sonucu itibariyle...