Davalı cevap dilekçesinde özetle; Protokol ile kararlaştırılan tarihten 1 yıl 2 ay geçtiğini, değişen bir durum bulunmadığını, çocuğun kas gevşekliği hastalığı nedeniyle zayıf bünyesi bulunduğunu, devam eden pandemi nedeniyle şahsi ilişkinin arttırılmasının yanlış olacağını nötrofil değeri 0 olarak doğan çocuğun bu rahatsızlığını henüz kontrol altına almışken yatılı olarak kurulacak şahsi ilişkinin menfaatine olmadığını, henüz tuvalet ihtiyacını kendi karşılayamadığını, gece 4- 5 kez bez kullandığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince çocukla baba arasındaki şahsi ilişki yeniden düzenlenerek her ayın 1. ve 3. Cumartesi-pazar günleri, dini bayramların 2- 3. Günleri, sömestr tatilinin ilk pazartesi-çarşamba günleri, her yıl 1- 7 Temmuz tarihleri arasında yatılı şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden müşterek çocuğun tarafların boşanmalarından sonra dünyaya geldiği, anne yanında kaldığı, eldeki dava açılıncaya değin düzenli bir ilişki kurulmadığı bu durumun tarafların kabulünde olduğu, dosyaya sunulan 01/09/2021 tarihli sosyal inceleme raporunda çocukla baba arasında hiç ilişki kurulmamış olmasına vurgu yapılarak şahsi ilişkinin yatısız sık ve kısa süreli kurulmasının önerildiği, davacı babanın yerleşim yerinde istinabe yoluyla alınan raporda yatılı şahsi ilişkinin önerildiği, son alınan sosyal inceleme raporunda da yatılı şahsi ilişkinin önerildiği, davalının ortak çocuğu baba ile şahsi ilişkiden sonra davranış değişikliği gerekçesi ile özel bir kliniğe götürdüğü pedagog Dr....
da ikamet etmesi nedeniyle müşterek çocuk ile baba arasında her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 09:00 dan 30. günü akşam 17:00 ye kadar görüşme sağlanarak kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir. Davacı baba ile çocuk arasında boşanma kararı ile kurulan şahsi ilişki halen geçerlidir. Bu şahsi ilişki düzenlenirken davalı babanın ...'da ikamet ettiği de dikkate alınmıştır. Bu kararın infazına engel teşkil edecek bir olgunun bulunduğu da taraflarca ileri sürülüp ispat edilememiştir. Merkezi makam Sözleşmenin 21/2. maddesi gereğince daha önce baba ile çocuk arasında kurulan şahsi münasebetin kullanılması, bir başka deyişle infazı için gerekli adli süreci başlatmak ve bu konuda başvurucu babaya gerekli yardımlarda bulunmak yerine yeniden şahsi münasebet tesisi için bu davayı açmıştır. Davacı babanın talebi üzerine merkezi makam adına Cumhuriyet Başsavcılığının yeniden şahsi münasebet tesisi hususnda dava açmakta hukuki bir yararı bulunmamaktadır....
Tarafların 03/05/2019 kesinleşme tarihli boşanma kararına göre anlaşmalı olarak boşandıkları, çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulduğu, müşterek çocuğun 16/01/2017 doğumlu olduğu, çocuğun yaşı, gelinen aşama, babanın babalık duygularının tatmini, çocuğun kişisel gelişiminin sağlanması açısından mahkemece baba ile çocuk arasında yatılı şekilde şahsi ilişki kurulmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilirken davacı tarafın geçici yatılı şahsi ilişki kurulmasına ilişkin tedbir talebinin ise davanın esasını çözecek nitelikte tedbir kararı verilemeyeceğinden ve daha önceki anlaşmalı boşanma ile karara bağlanan şahsi ilişkinin iş bu karar kesinleşinceye kadar devam edeceği anlaşıldığından tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının torunu ile yatılı şekilde şahsi ilişki talebinin reddine, şahsi ilişki talebinin kabulü ile çocuk ile dede arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ve torununa ulaşmak için çok çaba sarf ettiğini ancak bir türlü torununu göremediğini bu nedenle davayı açmak zorunda kaldığını, müvekkilin torununa karşı beslediği sevgi ve alaka göz önüne alındığında müvekkili ile torunu arasında yatılı şahsi münasebet tesis edilmesine engel bir durumun olmadığını, tarafların farklı şehirlerle yaşadıklarını, kurulan şahsi ilişkinin çok yetersiz kaldığını bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak lehe hususlar baki kalmak kaydıyla, yatılı şekilde şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava; çocukla şahsi ilişki kurulması talep edilmiş olup; mahkemece de şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/07/2015 tarihinde kesinleşen kararı mucibince boşandıkları, ortak çocuk 2015 doğumlu Ravza Naz'ın velayetinin anneye verildiği, baba ile çocuk arasında aynı mahkemenin ek kararı ile şahsi ilişki tesis edildiği, şahsi ilişkiye dair ek kararın 10/05/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanıklarının beyanları, düzenlenen sosyal inceleme raporunda çocuğun ''babası ile tanışmak istediği'' yönündeki beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı babanın çocukla iletişiminin olmadığı sabittir....
çocuk yanında sergiledikleri uygunsuz ilişki nedeniyle çocuğun psikolojisinin bozulduğunu, kaldı ki, cinsel tacizden sabıkası bulunan ve müşterek çocukla arasında 9- 10 yaş fark olan bir şahısla müşterek çocuğun aynı evde yatılı şekilde kalmasını istemediğini, belirtilen nedenlerle öncelikle çocuk ile anne arasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılmasına, bu talep yerinde görülmediği takdirde, anne ile çocuk arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, velayeti davalı babada olan çocuklarla davacı anne arasındaki mevcut kişisel ilişki süresinin değiştirilerek yeniden düzenlenmesi istemine yöneliktir. TMK'nun 323. m.sine göre, ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır .Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunun tatmin edecek nitelikte olmalıdır.Kişisel ilişkiye dair ilam maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
her hafta pazar günleri saat 19:00 ile 19:30 arasında telefon ile görüntülü şahsi ilişki tesisine Anneler Günü‘nde saat 19:00 ile 19:30 arasında görüntülü şahsi ilişki tesisine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....