davacı ile görüşmek istemediğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini, mahkeme aksi kanaate ise sadece Kayseri sınırları içerisinde 1 aydan aşağı olmayacak periyodlarla, yarım gün süre ile yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki tesis edilmesini, dava kabul olsa bile müvekkilinin sebebiyet vermediğinden dolayı yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını beyan ve talep etmiştir....
GEREKÇE : Asıl dava, şahsi ilişki tesisine, karşı dava ise, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Davacı-k.davalı erkek istinafında, ayrı yaşayan kadının müşterek çocuk için istediği nafaka talebini ilk celse kabul ettiklerini, bu nedenle aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen nafakanın fahiş olduğunu, faiz açısından da tereddüt oluşturacak şekilde karar verildiğini, yatılı ve babalar gününü kapsar şekilde şahsi ilişki tesis edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tarafların 24/08/2016 tarihinde evlendikleri, 14/05/2018 doğumlu müşterek bir çocukları olduğu, iş bu davanın 03/04/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür....
:00'dan 3. günü saat 17:00'ye, sömestır tatilinin ilk haftası Cumartesi saat 10:00'dan Cuma günü 17:00'ye ve Temmuz ayının 1. günü saat 10:00'dan 31. günü saat 17:00'ye kadar çocuk baba yanında yatılı kalacak şekilde şahsi ilişki kurulmasına, yaşı küçük çocukla baba arasında önceden Mersin 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; kısa kararda müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulması yönünde hüküm bulunmazken, gerekçeli kararın hüküm kısmında çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasına karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3.maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. ( 6100 s. HMK m. 298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....
Aile Mahkemesinde açılıp 2011/112 Esas sayılı dosyada derdest olan boşanma davasında sanıkla çocuk arasında şahsi ilişki tesisine ilişkin verilen 29.09.2011 tarihli ara karara istinaden çocuğu alıp süresinde teslim etmeyen sanıkla ilgili kamu davası açıldığı anlaşıldığından, mahkemece velayetin eşlerden birisine tedbiren verildiğine ilişkin bir ara kararı olmaksızın sadece şahsi ilişki kurulmasına yönelik ara kararın atılı suçun oluşumu için yeterli olmadığı gözetilerek, mahkemesinden söz konusu dosyanın aslı veya tasdikli suretinin temin edilip suç tarihi itibariyle velayet hakkının sanıktan alındığına ilişkin mahkeme kararı olup olmadığı araştırıldıktan sonra neticesine hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.04.2018 tarihinde oybirliğiyle...
Sonuç olarak; Davacı erkeğin şahsi ilişki süresi ve tazminatların miktarı dışındaki sair tüm istinaf başvurusu ile davalı kadının iştirak nafakasının miktarı dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, Davacı erkeğin şahsi ilişki, maddi ve manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusu ile davalı kadının iştirak nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dosyada yapılan incelemede; davalı-karşı davacı kadının şahsi ilişki günlerinde ortak çocuğun babasının akrabası tarafından istismara uğradığına ilişkin iddiası üzerine, velayet ve kişisel ilişki hususunda aldırılan bilirkişi raporunda “ortak çocuğun babanın yaşam alanında yaşadığı cinsel istismarın etkisiyle varolan anksiyetel tepkileri ve gelişen korkuları göz önünde bulundurulduğunda baba ile ortak çocuk arasında, küçüğün yaşamış olduğu mahal dışına çıkmadan ve de yatılı olmamak kaydıyla sınırlı düzeyde şahsi ilişki kurulmasının, bu sürecin de anne tarafından desteklenmesinin küçüğün psikolojik, pedagojik ve sosyal gelişimi açısından uygun olacağı kanaati bildirildiği” anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur....
Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Değişen durum ve şartlara göre her zaman dava açılabilir. Somut olayda; Pazarcık 2.Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatı ile) Mahkemesinin 2019/433 E. 2020/194 K. ve 17.09.2020 tarihli tarafların TMK.166/1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişki-Nafaka Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle Türk Medeni Kanunu 324/2. madde koşulları dikkate alınarak kişisel ilişki düzenlenmiş bulunmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2007...