olarak ilgili parsellere üzüm ekimi yaptığını belirterek TMK'nin 981 vd. maddeleri gereğince el atmanın önlenmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece ecrimisil yönünden karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesi bakımından davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR TARİHİ :21.1.2009 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Uyuşmazlık kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi, haksız işgal tazminatı istemine ilişkin olup Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nin onama kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı uyuşmazlık konusu taşınmazların ortak muristen kaldığını, davalıların yararlanmasına karşı koyduklarını ileri sürerek payına yönelik olarak davalıların el atmasını önlenmesi isteminde bulunmuştur. Görüldüğü üzere davacının istemi hakka dayalı (mülkiyet hakkından kaynaklanan) el atmanın önlenmesi istemine ilişkin bulunmaktadır. Davacının isteği MK 982 ve 893 maddelerinde ifadesi bulunan salt zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olmayıp, miras hakkından kaynaklanan el atmanın önlenilmesi istemine ilişkindir. Bu tür davalarda görevli mahkeme taşınmazın değerine göre belirlenir. Dava konusu taşınmazların niteliğine, miktarına ve dava tarihi itibariyle değerine göre davaya bakma Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında bulunduğundan uyuşmazlığın Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir....
Bu özellikleri gereği yoldan yararlanma hakkı olan kişilerin de elatmanın önlenmesi için dava açma hakları vardır ve davacı gerçek kişi olarak yoldan yararlanma hakkına dayalı olarak da eldeki davayı açmıştır. Bu sebebe dayalı el atmanın önlenmesi davalarında da görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Sonuç olarak, eldeki davada davacı taraf salt zilyetliğe değil zilyetliğin arkasındaki bir hakka dayandığından ve yola yönelik el atmanın önlenmesi talebi bulunduğundan uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine dair yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere; 1)Davaya bakmakta mahkememiz görevli bulunmadığından, (karşı) görevsizlik nedeniyle, dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE, 2)Görevli mahkemenin Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, ..." şeklinde karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemli davadan dolayı mahal mahkemesince verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07/09/2020 gün ve 2019/ 5060 Esas - 2020/4619 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı vekili;...beldesi, ... mevkii, .... sitesindeki evleri yüklenici sıfatıyla müvekkillerinin tamamladığını ve sitedeki evlerin 1/2'sini imzalanan sözleşmeye istinaden hak ettiğini, ancak inşaat sahipleri ile anlaşmazlık sonucu evlerin teslimi hususunun yargıya taşındığını, Bodrum 1....
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Dava, kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki kira sözleşmesi 04.03.2009 tarihinde fesih edilmiş ve hüküm sulh hukuk mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 29.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, davanın taşınmaz mülkiyetine dayalı olarak açılan ve taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi davası olduğu, H.M.K'nun 2.maddesi gereği el atmanın önlenmesi davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, eldeki davada, davacı ya da murisi adına kayıtlı bir taşınmaz yoktur. Davacı; dosya arasında bulunan ecrimisil ihbarnamelerinden mülkiyetinin ...'...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davaya konu 1 No.lu bağımsız bölümün davalı tarafından kişisel bir hakka dayalı olmayarak ve haksız olarak kullanıldığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aşamalardaki ve istinaf başvurusundaki savunmalarını tekrarla kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2....
Hazine ya da ilgili kamu tüzel kişiliğinin taraf olarak yer almadığı bu tür davalarda, davacı ve davalı tarafında bulunan gerçek kişiler arasında üstün hak yarışması yapılır ve üstün hakkını kanıtlayan lehine el atmanın önlenmesi hükmü kurulur. Ancak davacı hakka dayalı olarak el atmanın önlenmesini (zilyetliğinin korunması) ve ecrimisil isteminde bulunabilirse de kal istemi açısından mevcut davacı zilyetliğinin korunması taşınmazın aynına yönelik tasarruf işlemi olduğundan davacı mera parselinin mülkiyet sahibi olmadığından kal isteminde bulunamayacaktır. Bu itibarla mahkemenin, davacının hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil (zilyetliğin korunması) istemi açısından taşınmazın mera vasfında ve kamu malı niteliğinde bulunduğu, davacının mülkiyet sahibi olmadığı aktif dava ehliyeti bulunmadığı yönündeki ret gerekçesi yerinde görülmemiştir....