Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, davanın taşınmazın aynından kaynaklanmaması nedeniyle takip yapmak için hükmün kesinleşmesine gerek bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki şahsi hakka dayalı ilamların icraya konulması için kesinleşmesinin gerekmediğini, takip konusu ilamın fuzuli işgale dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkin olduğunu, binanın çatısına sonradan konulan baz istasyonu teçhizatının ayni ilişkin olmayıp, tamamen menkul nitelikteki bir müdahaleden ibaret olduğunu belirterek, icra takibinde herhangi bir hukuka aykırı durum bulunmadığından kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ilamlı icra takibinde takibe konu ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı iddiasıyla takibin iptali isteğidir. Somut olayda, davacı ve diğer borçlular hakkında İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2020/590 Esas sayılı takip dosyası ile İzmir 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 28.4.2008 gün, 4470-5447 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 17.3.2008 gün 1694-3634 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 26.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK.nun 06.10.1993 gün, 1993/14- 423/561 sayılı ve HGK'nın 15.06.1983 gün, 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararları da aynı yöndedir. SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; somut olayda davacı tarafın, şahsi hakka (kira sözleşmesine) dayalı olarak zilyetliğinin korunması ile birlikte, davalının müdahalesinin önlenmesini de istemiş olması, 6100 sayılı HMK'nun 4/1- c maddesi ile, Sulh Hukuk Mahkemelerinin, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davalarda görevli olduğunun düzenlenmiş olması karşısında, şahsi hakka (kira sözleşmesinden) kaynaklanan müdahalenin önlenmesi talepli eldeki davaya bakmada, 6100 sayılı HMK.nın 2/1 maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır. Maddi olayları bildirmek taraflara, davanın nitelemesi mahkeme hakimine aittir....

    Hemen belirtilmelidir ki, eldeki davada davacı mülkiyet hakkına dayalı olarak ecrimisil talep etmiştir. Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/186 esası üzerinden Tüketici Mahkemesi sıfatıyla baktığı kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi davasının eldeki davada kesin hüküm teşkil edeceğinden bahisle dava reddedilmiştir. Ancak, kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi davasındaki kesinleşmiş hükmün eldeki davada kesin hüküm teşkil etmeyeceği, davacının çekişmeli 38 sayılı parselde ve geldisi olan 12 sayılı parselde paydaş olduğu, davalının ise çekişmeli taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı açıktır....

      Bu nedenle 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla davalı vekilinin temyiz isteğinin REDDİNE, Davacının temyiz itirazına gelince; Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine yönelik olup yıkım isteği bakımından dava takipsiz bırakıldığından açılmamış sayılmasına, el atmanın önlenmesi isteği bakımından konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteği bakımından kısmen kabule karar verilmiş olup yargılama aşamasında davalının, çekişme konusu taşınmazı kullanımına son verdiğinin anlaşılması karşısında el atmanın önlenmesi isteği yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının el atmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün el atmanın önlenmesi isteği bakımından ONANMASINA, aşağıda yazılı 44.25.-TL. bakiye peşin harcının davacıya iadesine, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkımdavası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara davalının duvar yapmak suretiyle el attığını ileri sürerek payına vaki el atmanın önlenmesine ve duvarın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalının taşınmazdaki paylı malikten haricen pay satın aldığı için ortakların tümünün temsili söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Bedelle davalıya satışı hususunda Gayrimenkul Satış Sözleşmesi düzenlendiği, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği iddiasına dayalı olarak davacı tarafça sözleşmenin feshi ile taşınmaz yapılan el atmanın önlenmesine yönelik açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda davanın ara buluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile usulden reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edildiği tespit edilmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin davalar, doğrudan doğruya taşınmaz üzerindeki bir ayni hakka, örneğin mülkiyet hakkına ilişkin olabileceği gibi; şahsi bir talep hakkı doğuran sözleşmeye dayanarak taşınmaz üzerindeki bir ayni hak değişikliği ortaya çıkartan bir dava da olabileceği, davacı tarafça mülkiyet hakkına dayalı olarak el atmanın önlenmesinin talep edildiği, bu hali ile uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, hal böyle olunca, uyuşmazlığın dava şartı arabuluculuk kapsamında bulunmadığının kabulü ile işin esasının incelenmesi...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 23.11.2011 gün, 14215-14193 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 5.10.2011 gün 7540-9862 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava,kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,dosyanın bu Daireye gönderilmesine 12.4.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, kamu binası için el atmanın önlenmesi kararının verilemeyeceğini, davalının iyi niyetli olduğunu, davacının dava açma hakkının da bulunmadığını savunmuştur. F. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, hükmün kapsamını düzenleyen 297 nci maddesi: 1. Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmazına davalının ağaç dikmek ve tel örgüleri sökmek suretiyle el attığını iddia ederek, el atmanın önlenmesine ve ağacın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, el atmanın önlenmesine ve asma ağacının kaldırılmasına karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu