Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eğitim Fakültesi öğrencisi olan davacının yasa dışı kuruluşlar adına faaliyet yapması ve yardımda bulunması nedeniyle 2547 sayılı Yasanın 54/a ve Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 10/e maddesi uyarınca yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Eğitim Fakültesi Disiplin Kurulu işleminin iptali istemiyle açılan davayı; dava ve işlem dosyasının incelenmesinden, davacının polise verdiği ifadede yasa dışı terör örgütü mensupları ile kırsal alanda buluştuklarını, gidiş ve gelişlerini ... merkezinde aynı görüşe sahip öğrencilerle ilişkilerinin olduğunu çok ayrıntılı bir şekilde anlattığı, üzerine atılı disiplin suçunu işlediği sonucuna ulaşıldığı, disiplin cezasının verilip verilmemesinin ceza kovuşturmasının sonucuna bağlı olmadığı gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesinin … günlü … sayılı kararının; davacının üzerine atılı suçun kesin olarak kanıtlanmadığı, sadece poliste alınan ifadelere dayandırıldığı öne sürülerek bozulması istemidir...

    DAVA KONUSU : İşçiye Verilen Disiplin Cezasının İptali KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Gölcük Tersanesi 11 Tekne Fabrikası/Kocaeli işyerinde çalışmakta olduğunu, Türk Harb-İş Sendikası üyesi olup 26. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesinden halihazırda yararlanmaya devam ettiğini, müvekkilinin davalı işyerinde çalışmaya başladığı ilk günden bu yana kendisine verilen emir ve talimatları layıkıyla yerine getirdiğini, ancak emir, talimat ve nizamlara riayet etmediği gerekçesiyle müvekkiline 26. Dönem Grup TİS'in ek-13 Ceza cetvelinin 4/b maddesi uyarınca 4 saat ücret kesme cezası verildiğini, aynı sözleşmenin İşverenin İşi ve İyyerini İdare Yetkisi başlaklı 14. Maddesi hükümleri uyarınca işçilere ceza verilirken ne kadar hassa davranılması gerektiğini gösterdiğini, verilen cezanın müvekkilinin çalışma hayatında oluşturacağı manevi etkinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini, aynı sözleşmenin 90....

    hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin verilen emirlere itiraz etmeyi alışkanlık haline getirmesinin söz konusu olmadığını, müvekkiline verilen kınama cezasının hukuki dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olarak verildiğini tespitini talep ve dava etmiştir....

    hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin verilen emirlere itiraz etmeyi alışkanlık haline getirmesinin söz konusu olmadığını, müvekkiline verilen kınama cezasının hukuki dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olarak verildiğini tespitini talep ve dava etmiştir....

    Belgelendirme Müdürlüğü'nde başaraştırmacı olarak görev yapmakta iken, hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda, Türk Standartları Enstitüsü Personel Yönetmeliği gereğince disiplin cezası ile cezalandırıldığı, düzenleyici bir işlem olan Yönetmelikle disiplin suç ve cezalarının belirlenemeyeceği gibi, Yönetmelik hükümlerine dayanarak kendisine disiplin cezası verilemeyeceği, verilen bu disiplin cezasının Anayasa'nın 38. maddesinde yer alan "suçta ve cezada kanunilik" ilkesine aykırı olduğu; gerek Anayasa Mahkemesi kararları gerekse de Danıştay İdari Dava Dairelerinin muhtelif kararlarıyla kamu görevlilerinin disiplin suç ve cezalarının, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurulları, zamanaşımı ve karar verme süreleri, yüksek disiplin kurulunun çalışma usul ve yöntemleri, kurul kararlarına itiraz ve savunma hakkı gibi konuların Anayasa'nın 38. maddesinde yer alan ilkeye uygun olarak Kanunla düzenlenmesi gerektiği hususu kurala bağlandığından, kınama cezasını içeren TSE Personel...

      günlü, E:..., K:... sayılı kararı ile reddedildiği, anılan kararın Danıştay Onikinci Dairesi tarafından onandığı ve karar düzeltme isteminin de reddedildiği anlaşıldığından, bahsedilen disiplin cezası ile bu disiplin cezasına konu fiilin niteliği ve ağırlığı ile söz konusu disiplin cezasının sonraki terfi değerlendirmelerinde dikkate alınmasına yasal bir engel bulunmadığı hususu göz önüne alındığında davacının emniyet amiri rütbesine terfi ettirilmemesine yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararı bozulmuştur KARAR DÜZELTME TALEBİNDE BULUNANIN İDDİALARI : Davacı tarafından, adli soruşturma sonucunda ......

        Soruşturma sonucunda kesinleşen disiplin cezası siciline işlenir. Adli makamların takip ve kararları disiplin cezasının uygulanmasını durdurmaz…” ve 52. maddesinde; “…mali sorumluluğunun bulunduğu…“ yönde düzenlemelerin olduğunu, davacının talep ve dava konusu yaptığı alacaklarının ödenmemesinin yönetmelik hükümlerine dayandığını, davacının emekliliğini istediği tarihte davacı hakkında Müfettiş ... tarafından düzenlenmiş bir inceleme raporunun bulunduğunu, müfettiş . .. tarafından düzenlenen soruşturma raporunda ise davacının inceleme raporuna ve uyarılmasına rağmen aynı hatalı uygulamalara devam ederek ilgili firmaya kredi kullandırılmasına devam ettiği tespitinin yer aldığını savunarak davanın reddini savunmuştur....

          Dosyanın incelenmesinden, davacının, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, Haziran 2020 Atama Döneminde Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü emrine atandığı, ancak henüz yeni görev yerinde göreve başlamadan önce 01/07/2020 tarihinde davaya konu disiplin cezasının iptali istemiyle İstanbul İdare Mahkemesinde bakılmakta olan davayı açtığı, dava açıldıktan sonra 17/07/2021 tarihinde ... Emniyet Müdürlüğü emrinde göreve başladığı görülmektedir. Yukarıda anılan 2577 sayılı Kanun'un 33/3. maddesi gereğince davacının görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezasının iptali isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde, davayı açtığı tarihte ataması yapılmış olmasına rağmen ... ilinde göreve başlamamış olması nedeniyle İstanbul İdare Mahkemesi yetkili bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava dosyasının, davanın görüm ve çözümünde yetkili olduğu belirlenen İstanbul 9. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın Erzurum 2....

            Asliye Ceza Mahkemesinin (İnfaz Hâkimliği Sıfatıyla) 31/12/2007 tarihli ve 2007/470 Esas, 2007/470 sayılı kararını takiben, anılan disiplin cezasına karşı yapılan şikayetin reddine dair Kocaeli İnfaz Hakimliğinin 17/01/2008 tarihli ve 2008/6 Esas, 2008/6 sayılı kararı ile ilgili olarak; Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği durumlarda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un disiplin cezalarının infazı başlıklı 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanabilmesi için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme hakkı bulunmadığı, infaz hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca hükümlünün hücre...

              Disiplin Kuruluna ait olduğu, fakat bunun ötesinde onay makamının disiplin kurulundan ayrı bir ceza tayin etme yetkisinin olmadığının açık olduğu, anılan Kanun'un 125. maddesinin 1. fıkrasının (D) bendinde sayılan fiilleri işleyen memurun, fiilin ağırlık derecesine göre bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 ila 3 yıl arasında durdurulabileceği düzenlemesine yer verildiği, bu kapsamda kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiillerden birini işleyen kamu görevlisinin kademesinin hangi süre ile durdurulacağı, fiilinin ağırlık derecesini değerlendirme konusunda yetkili bulunan idareye takdir hakkı tanındığı; ancak, bu maddede belirtilen fiilleri işleyen kamu görevlisine verilecek disiplin cezasının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası şeklinde tanımlanmış ise de; söz konusu disiplin cezasının bir yıl yerine iki veya üç yıl olarak uygulanmasının, cezaya muhatap olacak ilgililer açısından daha ağır neticeler doğuracağının açık olduğu, bu durumda, kademe ilerlemesinin durdurulması...

                UYAP Entegrasyonu