İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmaktadır. İşçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının türüne göre manevi tazminat davasındaki kıstaslardan farklı kıstaslara dayanan ayrı bir hesap yapılması gerekir. Bu durumda; her iki dava için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar birbirinden tamamen farklıdır. Her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri doğru görülmemiştir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir. Mahkemenin bu maddi ve hukuksal olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; her iki davayı ayırmak ve yargılamayı birbirinden bağımsız olarak sonuçlandırmaktan ibarettir....
Başkanlığına ait işyerinde çalıştığını, çalıştığı dönem içerisinde hakettiği bir kısım işçilik alacaklarının ya kendisine hiç ödenmediğini ya da eksik ödenmiş olduğunu belirterek işçilik alacaklarını hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının tüm haklarının ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların aşağıdaki benlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2.Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı, Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre fazla çalışma ve genel tatil alacağı yönünden davasını ıslah etmiştir....
Başkanlığına ait işyerinde çalıştığını, çalıştığı dönem içerisinde hakettiği bir kısım işçilik alacaklarının ya kendisine hiç ödenmediğini ya da eksik ödenmiş olduğunu belirterek işçilik alacaklarını hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının tüm haklarının ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2.Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı, Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre fazla çalışma ve genel tatil alacağı yönünden davasını ıslah etmiştir....
İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa’dan kaynaklanmaktadır, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının türüne göre manevi tazminat davasındaki kıstaslardan farklı kıstaslara dayanan ayrı bir hesap yapılması gerekir. Bu durumda; her iki dava için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar birbirinden tamamen farklıdır. Her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri doğru görülmemiştir.Yargıtay Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir. Mahkemenin bu maddi ve hukuksal olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; her iki davayı ayırmak ve yargılamayı birbirinden bağımsız olarak sonuçlandırmaktan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Uyuşmazlık, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu davacının açtığı manevi tazminat davası ile işçilik alacağı istemine ilişkindir. HMK’nun 167.maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına, davanın her safhasında karar verilebilir....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebebe dayanmaksızın feshedildiğini belirterek bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin - 2015/438 esas, 2015/25746 karar sayılı ilamı ile "...Davacı taraf dava dilekçesinde işçilik ücreri alacağı talebinin tam olarak hangi yıl ve aylara ilişkin olduğunu açıklamamıştır....
Davacı, davalı firmadan ihale ile güvenlik hizmeti satın aldığını iş akti son bulan dava dışı işçinin her ikisine karşı açtığı işçilik haklarının tahsiline ilişkin dava sonucunda hükmedilen alacağı kendisinin ödediğini oysa ihale dökümanı ve sözleşmeye göre davalının sorumlu olması gerektiğini bildirerek ödenen miktarın davalıdan rücuen tahsili için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece,iş mahkemesi kararında işçilik alacaklarının müteselsilen tahsiline karar verildiğini,fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olduğunun belirlendiği gerekçesi ile tarafların yarı yarıya sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir....
davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, kullandırıldığı ya da karşılığının ödendiği ispat edilemeyen 40 günlük yıllık izin ücret alacağı olduğu, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı itibariyle ödendiği ispat edilemeyen bakiye net 2.485,38 TL ücret alacağı olduğu, tanık anlatımları ile haftalık 45 saati aşan 7 saat fazla çalışma yaptığı, vardiyasına denk gelmesi halinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ispatlandığından fazla mesai ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı olduğu, mazeretli ve raporlu olunan günler ile çalışılamayan günler nedeniyle takdirden %30 oranında indirim yapıldıktan sonra net 3.486,15 TL fazla mesai ücret alacağı ile net 718,20 TL ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı olduğu kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. n müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine“ şeklinde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi İnceleme konusu karar, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacağı isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkememizce kayıt ve kabulü talep edilen alacaklar işçilik alacakları olmakla, dosya işçilik alacakları hesaplaması alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir....