"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile bununla birleştirilen "yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması" davasının ve buna karşı açılan "yoksulluk nafakasının azaltılması ve iştirak nafakalarının kaldırılması"na ilişkin mukabil davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (karşı davacı) tarafından; yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin hüküm yönünden; davalı-davacı (karşı davalı) tarafından da; velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının artış miktarı, iştirak nafakaları, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyasının incelenmesinde; tarafların Amasya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2019 tarih 2016/445 Esas- 2019/134 Karar sayılı ilâmı ile boşandıkları, müşterek çocuk Elif Zehra'nın velayetinin anneye bırakıldığı, müşterek çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacının iştirak nafakasının artırımı ve kendisi lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemli olarak ele alınan davayı açtığı, davalı tarafından sunulan 17/04/2023 tarihli dilekçesinde davacı taraf ile yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk için hükmedilecek nafakanın kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 2.600,00 TL olarak belirlenmesi ve her yıl TÜİK tarafından yayınlanan TÜFE artışı oranında artırılması konusunda mutabakat sağladıklarını beyanla anlaşma doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği, davacının hazır bulunduğu duruşmada davalı ile davanın neticesi hususunda mutabık...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki benzer vakıaları tekrar ile yoksulluk nafakasının kaldırılması kararının yerinde olmadığını-çocuk için belirlenen miktarın az olduğunu-aleyhlerine yargılama giderleri ve ücreti vekalete hükmedilemeyeceğini-diğer tarafın davasının reddi kendi davalarının kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava;davacı-davalı erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması,kadının karşı davasında ise yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması ile gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi talebinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı (asıl davada), iştirak nafakasının kaldırılması-indirim -yoksulluk nafakasının kaldırılması (karşı davada) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, 2004 ve 2009 doğumlu müşterek çocukların velayetlerinin davacı karşı davalı anneye verilerek lehlerine 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının laboratuvar teknisyeni olarak çalıştığını, davacının ise aşçı olarak çalıştığını ve asgari ücret düzeyinde geliri olduğunu, müşterek çocukların eğitimlerinin devam etmesi, büyümeleri vb. nedenlerle...
kaldırılması talebi kabul görmez ise davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 50,00- TL indirilmesini ,yine müşterek çocuk Esra için hükmedilen iştirak nafakasının da 50,00- TL indirilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; 2009 yılında boşanma davasıyla birlikte davacı için 200 TL yoksulluk, müşterek çocuk için 200Tl iştirak nafakasına hükmedildiğini, işsiz olduğunu, nafakaları ödeyemediğini, nafaka borçlarını ödeyememesi nedeniyle hapis cezası aldığını, bu nedenlerle iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında,yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarih ile şimdiki davanın açıldığı tarih arasında davalının gelir düzeyinde bir değişiklik bulunmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının ekonomik gelirinin ve menkul ve gayrimenkul varlığının bulunmadığı gerekçe gösterilerek iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir....
lehine ayrı ayrı 100 TL iştirak nafakasının hükme bağlandığını ,boşanmadan sonra müvekkilinin yeniden evlendiğini, yeni evliliğin getirdiği ek külfet ve düşük gelir durumu nedeni ile nafakayı ödemekte zorlandığını , bu nedenle davalı- karşı davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını, bunun olanaksız olması halinde hakkaniyete uygun indirim yapılmasını talep ve dava etmiştir....
Asıl dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkin olup birleşen dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının kaldırılması veya 100 TL'ye indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı S.. G..'ün temyiz itirazının reddine karar verilmiştir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. Boşanma kararı ile velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda; iştirak nafakasının kaldırılması davası kapsamında red kararına konu yıllık nafaka miktarı toplamı (200,00 TLx12) olan 2.400,00 TL ve yoksulluk nafakasının kaldırılması davası kapsamında red kararına konu yıllık nafaka miktarı toplamı (300,00 TLx12) olan 3.600,00 TL, 5.880,00 TL'nin altında olduğundan, hüküm davacı yönünden kesin niteliktedir. Öte yandan, iştirak nafakasının kaldırılması davası kapsamında kabul kararına konu yıllık nafaka miktarı (200,00 TLx12) olan 2.400,00 TL de 5.880,00 TL'nin altında olduğundan, hüküm davalı yönünden de kesin niteliktedir. Açıklanan gerekçe ile, hükmün her iki taraf yönünden kesin nitelikli olması nedeniyle, tarafların istinaf kanun yoluna başvurma talebinin usulden reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması isteminden ibarettir. Tarafların Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2012/553 Esas 2012/953 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aynı ilamla iştirak nafakasının 150,00 TL olarak belirlendiği, Aksaray 4. Aile Mahkemesinin 2019/38 Esas - 2020/234 karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL ye, iştirak nafakasının 350,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davacının dava dilekçesi ile Aksaray 4....