İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Açılan davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakalarının ayrı ayrı 400'er TL'ye yükseltilmesine, hükmedilen nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kararı yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönüyle istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı davacının istinafının reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırımı istemine ilişkindir....
İrat şeklinde maddi tazminat veya nafakayı gerektiren sebep ortadan kalkar ya da önemli ölçüde azalır veya borçlunun mali gücü önemli ölçüde eksilirse iradın indirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği gibi değişen durumlara göre ve hakkaniyet gerektiriyorsa iradın arttırılması da istenebilir.” (TMK. md. 176/4) Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki, bilimsel öğretide; evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. Yargıtay'ın yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak da kabul edilmemektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı istinaf dilekçesinde özetle; Davacı lehine ve müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, kendisinin bu miktarları ödeyecek maddi durumu bulunmadığını, müşterek çocuğa ödediği iştirak nafakası dışında ikinci evliliğinden olan kızı Melike için de iştirak nafakası ödediğini, kredi borçları olduğunu, davacı tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını ve 96.146,79 TL tutarında maaş haczi gönderildiğini, istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının bozularak haksız davasının reddini yada maddi durumu göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir miktar takdir edilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davası, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması davasıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının müşterek çocuklar yönünden iştirak ve davalı yönünden yoksulluk nafakalarının kaldırılması talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile müşterek çocuklardan İBRAHİM İNKUŞ yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile Ereğli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/472 Esas 2015/192 Karar sayılı ilamı ile hükmolunun 150,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuklardan NAZLI İNKUŞ yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, velayeti davacı anneye verilen çocuk için Ereğli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/472 Esas 2015/192 Karar sayılı, 06/02/2014 tarih, 6 nolu ara kararı ile hüküm altına alınan 150,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 150,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile...
Sınıf öğrencisi olduğu gerekçesi ile tarafların sosyal ekonomik duruma göre davanın kısmen kabulüne ve davacı lehine taktir edilen 800 TL yoksulluk nafakasının davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların her biri için taktir edilen 400 TL iştirak nafakasının nafakanın başlangıç tarihi ile dava tarihi arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın azaltılmasını gerektirecek ölçüde olağanüstü değişim olmadığından iştirak nafakasının azaltılarak yeniden taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.182/2)....
Davada; mevcut yoksulluk ve müşterek çocukların iştirak nafakalarının zaman içerisinde yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 25 TL'den aylık 150 TL'ye, müşterek çocuklar ... ve ...'in iştirak nafakalarının aylık 150'şer TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 100 TL'ye, iştirak nafakalarının da ayrı ayrı aylık 100'er TL'ye çıkartılmış, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki delillere ve kurulan hükme göre; iştirak nafakalarının artırımına ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Bu yönden hükmün ONANMASINA, Yoksulluk nafakası artırım yönünden ise; TMK 176/3.maddesine göre; yoksulluk nafakası alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacı nafaka alacaklısı ...'...
Aile Mahkemesinin 05/02/2020 tarih,2019/126 Esas 2020/31 Karar sayılı kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep ettiği, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, önceden hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması istemine ilişkindir (TMK 176/4,330,331 m.leri) TMK'nun 176/4 m.sine göre tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK'nun 331. m.si gereğince, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine iştirak nafakasının miktarının yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....
Aile Mahkemesinin 05/02/2020 tarih,2019/126 Esas 2020/31 Karar sayılı kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep ettiği, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, önceden hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması istemine ilişkindir (TMK 176/4,330,331 m.leri) TMK'nun 176/4 m.sine göre tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK'nun 331. m.si gereğince, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine iştirak nafakasının miktarının yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2014 NUMARASI : 2013/584-2014/145 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, boşanma ilamıyla birlikte müşterek çocukları için iştirak, davalı eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuklarının reşit olduğunu, davalının da yoksulluğunun ortadan kalktığını belirterek; nafakaların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından davalarının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, nafakaların kaldırılması veya en azından indirilmesine, davalı kadın vekili tarafından ise, karşı davalarının reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın kaldırılması ve talepleri doğrultusunda nafakaların artırılmasına karar verilmesi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi, karşı davanın ise, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası olduğu, yerel mahkemece asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verildiği dikkate alındığında yerel mahkemece reddedilen nafakanın kaldırılması ve nafakanın artırılması miktarları açısından kesin nitelikte olduğu, kesin olan kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 352/1- b maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm...