Ancak, bu eksikliğin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün 6100 sayılı HMK 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.Anılan nedenle hükmün A ve B satırbaşında yer alan "... A) müşterek çocuk A.. E.. yararına onun eğitim ve ihtiyaçlarında kullanılmak üzere aylık 400 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, B) müşterek çocuk D.. B.. yararına onun eğitim ve ihtiyaçlarında kullanılmak üzere aylık 450 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ..." ifadelerinin çıkarılarak yerine "... A) müşterek çocuk A.. E.. yararına onun eğitim ve ihtiyaçlarında kullanılmak üzere dava tarihinden itibaren aylık 400 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, B) müşterek çocuk D.....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26/02/2019 tarihli 2019/79 esas 2019/90 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar Fatma Nur ve Talhacan için davacı baba aleyhine hükmedilen 300,00 'er TL iştirak nafakasının KALDIRILMASINA, Osman Toprak Yağız için hükmedilen iştirak nafakasının aynı şekilde DEVAMINA," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün; velayeti kendisine verilmeyen çocuklar ile anne arasında şahsi ilişkinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesi ve müşterek çocuk Osman Toprak'ın velayetinin davacı babaya verilerek iştirak nafakasının kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın vekili, davanın reddi gerektiğini belirtmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
GEREKÇE : Asıl dava, velayet, kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve iştirak nafakası, karşı dava, velayet ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Davalı-k.davacı erkek istinafında, davalarını ispat etmesine rağmen karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davasının kabulünü, asıl davanın reddini, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının fahiş olduğunu bildirmiştir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönlerinden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, tedbir nafakasının başlangıç tarihi, kişisel ilişkinin süresi ve velâyete yönelik kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, tedbir nafakasının başlangıç tarihi, kişisel ilişkinin süresi ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar ile davalı arasında tesis edilen kişisel ilişkinin tümden kaldırılması, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davalı ile müşterek çocuk Mustafa yönünde şahsi ilişkisinin tamamen kaldırılması ve müşterek çocuk Meryem Sıla yönünden yatılı kalmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek hükmün; hükmedilen nafakaların kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış kişisel ilişkinin kaldırılması veya değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir....
Mahkemece; dava tarihi itibarı ile müşterek çocuk Anıl'ın 18 yaşını ikmal ettiği gerekçesiyle Anıl yönünden ilgili davanın husumet yokluğundan reddine ve müşterek çocuk Aybüke yönünden hükmedilen nafaka tarihinden bugüne kadar takriben 2 yılı aşkın süre geçmiş bulunduğunu, küçüğün ihtiyaçlarının artması da gözönünde bulundurularak, hakkaniyet gereği iştirak nafakasının 50,00 TL artırılarak 125,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırım istemine ilişkindir....
üzere 700,00TL artırılarak aylık 1.000,00TL iştirak nafakasının tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak müşterek çocuk yararına harcanmak üzere davacıya ödenmesine, hükmedilen nafaka miktarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranını aşmamak üzere, % 50 oranında artış uygulanmasına, -Davacının müşterek çocuk ELİSA EŞSİZ için iştirak nafakasına yönelik isteminin KABULÜ İLE; Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/07/2013 tarih ve 2013/395- Esas, 2013/499- Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk yararına harcanmak üzere davacı lehine hükmedilen aylık 300,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 700,00TL artırılarak aylık 1.000,00TL iştirak nafakasının tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak müşterek çocuk yararına harcanmak üzere davacıya ödenmesine, hükmedilen nafaka miktarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in...
Aile Mahkemesinin 2020/58 esas ve 2020/558 karar sayılı ile boşandıkları ve müşterek çocuk için davacıya aylık 650,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve kararın 15/12/2020 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 15/10/2021 tarihinde açıldığı, hükmedilen nafakanın üzerinden bir yıl dahi geçmediği, her dava açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirileceğinden ve tarafların bu süreçte sosyal ve ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; reddedilen iştirak nafakasının artırılması davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK md.182/2). Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (TMK md.331)....
ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ; ödenen iştirak nafakasının yetersiz olduğunu, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek iştirak nafakasının, aylık 200.-TL'den 500.-TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; halen işsiz olduğunu, yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 75.-TL artırılarak aylık 275.-TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2014/176 esas ve 2014/463 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 250,00 TL artırılarak aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK md.182/2). Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (TMK md.331). İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....