Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle iştirak nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren verilmesi gerekirken karar tarihinden itibaren davalıdan alınıp, davacıya verilmesi doğru görülmemiştir. Keza hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına karar veremez (HMK md. 26/1). İştirak nafakasına (TMK md. 182/2) re'sen de hükmedilebilmesi; talep varsa, talepten daha fazlasına hükmedilmesine imkan vermez. Davacı kadın velayeti kendisine verilen ortak çocuklar için aylık 200'şer TL iştirak nafakası talep ettiği halde; talep aşılmak suretiyle aylık 250'şer TL iştirak nafakasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlıklar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bozma sebebi yapılmamış, hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md. 438/7)....

    Birleşen dava yönünden istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde; Birleşen dava, fiilen baba yanında kalan çocuk yönünden iştirak nafakasının kaldırılarak, çocuğun fiilen baba yanında yaşamaya başladığı 2013 yılı Ağustos ayından ıslah tarihine kadar ödenen 38 aylık nafaka karşılığı 7,600,00 TL iştirak nafakasının tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkindir . İlk derece mahkemesince" dinlenen tanık beyanlarından ve müşterek çocuğun beyanından çocuğun sürekli olarak davacı ile birlikte yaşadığı, iştirak nafakasının amacının çocuğun birlikte ikamet ettiği tarafa çocuğun giderleri konusunda katılımının sağlanması olduğu da gözetilerek çocuğun bakım ve gözetiminde bulunduğu dönem için ödenen bedellerin haksız olduğu kanaatine varılmakla bu talabe yönünden de kabul kararı vermek gerekmiş" kabul edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma davası ile hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, davacı için hükmedilen 300 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 250 TL'den 500 TL'ye çıkartılmasını istemiştir. Davalı, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ve bu miktarı ödeyecek ekonomik gücü olmadığı belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen yoksulluk ve ortak çocuk için ödenen iştirak nafakalarının aylık 150.00 şer TL olduğunu, masraflar arttığından yetmediğini ileri sürerek; yoksulluk nafakasının aylık 500.00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 400.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....

        Aile Mahkemesi'nin 23/06/2016 tarih ve 2015/852 Esas - 2016/486 Karar sayılı ilamı ile 18/05/2012 d.lu, müşterek çocuk Kübra Nur için hükmedilen aylık 350,00.TL iştirak nafakasının; dava tarihi olan 05/03/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00.TL arttırılarak aylık 850,00.TL'ye yükseltilmesine, bu miktar iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Mersin 5....

        Aile Mahkemesinin 2018/933 esas sayılı dosyası üzerinden yargılama devam olunmuş, 26.12.2018 tarihli celsede Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, aynı celse verilen kararda “Boşanma, velayet, iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacının talep ettiği tedbir ve yoksulluk nafakalarının kısmen kabulü ile dava tarihinden 26/12/2018 tarihine kadar takdiren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının, 26/12/2018 tarihinden itibaren 250,00 TL artırılarak 750,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına” şeklinde hüküm kurulmuştur. Hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadın lehine hükmolunan nafaka miktarları yönünden temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı-davacı kadın tarafından tazminatların ve iştirak nafakasının miktarları ile iştirak nafakasının artırılması talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden; davacı-davalı koca tarafından ise, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükmün 2/J bendinde "davalı-karşı davacı yazılacakken, davalı-karşı davalı yazılmasının maddi hataya dayalı olup, yerinde düzeltilmesinin her zaman mümkün bulunmasına göre davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının iştirak nafakasının her yıl enflasyon oranında arttırılması talebi ile ilgili olarak olumlu yada...

            O nedenle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının ödeme gücü, yoksulluk nafakasının niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası çok olup, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 1. ci fıkrasından “yoksulluk ve iştirak nafakasının aylık 80’ er TL arttırılarak aylık 280’er TL’ye çıkarılmasına” söz ve rakamları çıkartılarak yerine “iştirak nafakasının aylık 80 TL arttırılarak aylık 280 TL’ye, yoksulluk nafakasının aylık 30 TL artışla aylık 230 TL’ye çıkarılmasına” söz ve rakamları yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece her ne kadar dava iştirak nafakasının artırılması olarak nitelendirilmiş ise de yukarıda belirtildiği üzere daha önceden iştirak nafakasına ilişkin herhangi bir karar bulunmadığından, davanın anne tarafından ilk kez açılan iştirak nafakası davası olduğu anlaşılmakla velayet kendisine bırakılmayan eşin gücü oranında küçüğün giderlerine katılmak zorunda olduğu, bu sebeple ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı ne var ki, tarafların sosyal ekonomik durumu, ortak çocuğun ihtiyaçları, yaşı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında nafaka miktarının fazla olduğu, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi gerektiği anlaşılmıştır....

              Tarafların tespit olunan sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında, müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası da azdır. Fakat bu yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca, kararın iştirak nafakasının miktarı itibariyle de düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle; davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarlarına ve kişisel ilişkiye yönelik yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine; davacı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu