İstinaf Sebepleri Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun anneye olan ihtiyacı gerekçe gösterilerek yeniden düzenlenen kişisel ilişkide hafta sonu için kurulan ilişkinin süresinin azaltıldığını, her hafta olan kişisel ilişkinin ayda iki hafta sonuna düşürüldüğünü, birleşen davanın kabulü gerektiğini, kişisel ilişkinin engellenmesinin velâyet değişikliği nedeni olduğunu, çocuğun yaşı itibariyle anneye muhtaç olduğunu, asıl dava kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen lehe vekâlet ücretine hükmedilmediğini belirterek asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, reddedilen tedbir ve iştirak nafakası, kişisel ilişki süreleri ve vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
SAVUNMA: Davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini, müşterek çocuk Yekta Bera'nın nafakasının, 1000.00.TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, müşterek çocukların velayetinin davacıya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, Beste Neva lehine hükmedilen iştirak nafakasının, dava tarihinden, Yekta Bera lehine hükmedilen iştirak nafakasının ıslah tarihi itibariyle kaldırılmasına, iştirak nafakasının kısmen kabulüyle müşterek çocuklar lehine, ıslah tarihinden itibaren, aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, birleşen iştirak nafakasının arttırılmasını davasının reddine karar verilmiştir.....
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. İlk derece mahkemesince;"Velayeti davacı-karşı davalı anneye verilen çocuk ile davalı-karşı davacı babanın çocuğun okul durumuna engel olmamak kaydı ile; her ayın l ve 3. hafta sonu Cumartesi Saat:10.00 ile Pazar günü 18.00 saatleri arasında, dini bayram günlerinin 2. günleri 10.00 ile 3.günü 18.00 saatleri arasında, her yıl sömestr tatilinin 1....
Aile Mahkemesinin 07/11/2012 tarihli 2012/523 Esas 2012/1485 Karar sayılı ilamı ile bağlanan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına, iştirak nafakasının indirilmesi yönünden açılan talebin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde , davacının hiçbir zaman nafakaları tam ödemediğini, hep eksik ödediğini ve dava tarihinden 2021 yılına kadar artış yapmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle; davalının anne ve babasının yanında yaşadığını, hiçbir giderinin olmadığını, müvekkilinin ekonomik durumunun kötüye gittiğini, artan nafaka bedelini ödeyemediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının iştirak nafakasının indirilmesi talebi yönünden kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması veya Azaltılması-Velayetin Değiştirilmesi Olmadığı Takdirde Kişisel İlişkinin Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddi, kişisel ilişki süresi yönünden, davalı-karşı davacı tarafından ise katılma yolu ile karşı davanın reddi, kişisel ilişkinin azaltılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı-karşı davacı süresinde vermiş olduğu dilekçeyle katılma yoluyla karşı davasının reddini de temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-karşı davalının, karşı davanın reddine ilişkin bir temyizi bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, çocuk ile baba arasında düzenlenen kişisel ilişkinin süresi, iştirak nafakasının miktarı ile reddedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı (koca) tarafından ise; velayet, kişisel ilişkinin süresi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
Somut olayda; kararı temyiz eden davacı tarafça, müşterek çocuk lehine hükmolunan iştirak nafakasının artış şartının kaldırılması ve ödenen aylık 309 TL iştirak nafakasının aylık 100 TL'ye indirilmesi ya da mahkemenin belirleyeceği makul bir miktara indirilmesi talep edildiği halde, mahkemece; bu talep aşılmak suretiyle, aylık nafakanın 500 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Oysa, HUMK.'nun 74. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi) gereğince hakim, iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; talebin aşılması suretiyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup , bozmayı gerektirmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası, tazminat talepleri, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile kişisel ilişkinin süresi; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise katılma yolu ile kusur belirlemesi, kadın yararına hüküm altına alınan tedbir nafakası, reddedilen tazminat talepleri ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur. 2....
DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Arttırılması ve Kişisel İlişkinin Kısıtlanması-Velayetin Değiştirilmesi ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen yetkisizliğe dair olan hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde, asıl davaya bakan mahkemenin, karşı davaya bakmaya da yetkili olup (6100 s.HMK.md.13), davalı tarfından açılan velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin karşı dava hakkında asıl davada yetkili olan mahkemece hüküm tesis edileceğinin tabi olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin birleşen davasının kabulü, aleyhe hükmedilen tazminatlar, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakasının reddi, hükmedilen iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna...