WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Baba, velayetin değiştirilmesine ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiş olup, velayet değişikliğinde velayetin fer'isi olan iştirak nafakasının kendilinden kalkacağı, bu nedenle velayet davasından bağımsız bir talep ve dava olmadığı bu halde mahkemece iştirak nafakası yönünden kabul ve ret göz önüne alınarak taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu değerlendirilmekle, iştirak nafakası yönünden erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak davacı erkeğin velayet degişikliğine yönelik istinaf talebinin esastan reddine şahsi ilişki ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Genişletilmesi-Nafakanın Kaldırılması-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı tarafın delil listesinde bulunan ve incelenmesine gerek görülen; 1-... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1534 esas sayılı dosyası, 2-... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/671 esas sayılı dosyasının iş bu dosya içerisine, alınarak birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.07.05.2015(Prş.)...

    Mahkemece; davacının boşandıktan sonra birkaç işe girdiği, rahatsızlığı nedeniyle işten çıkarıldığı, % 70 oranında özürlü olduğu, malulen emekli olmasına bir yıl kaldığı, sosyal güvencesinin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 250,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; müşterek çocuk lehine anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; iştirak nafakasının indirilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. TMK'nın 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK m.182/2) Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....

      Nitekim, somut olayda, iştirak ve yoksulluk nafakaları tarafların özgür iradeleri ile protokole bağlanmış olup boşanma davasında bu anlaşma mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, TMK.'nun 331.maddesi hükmü uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebilir. Somut olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının sosyal ve ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olmadığı ve boşanma kararının kesinleşmesinden kısa bir süre sonra dava açtığı anlaşılmaktadır. Boşanma davası sırasında boşanmanın temini amacı ile protokol hükümleri gereğince ödemeyi kabul eden davacının şimdi böyle bir dava açarak yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesini istemesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Davalı yanın açtığı ve bağlantı nedeni ile eldeki dava ile birleştirilen davada ise babanın işsizlik maaşı aldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 100.00'TL ye, iştirak nafakasının 250.00'TL ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, iştirak nafakasının 575.00.- TL ye, yoksulluk nafakasının 460.00'TL ye yükseltilmesine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının (birleşen davada davacı) vekilinin tüm, davacı (birleşen davada davalı)nın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı (birleşen davada davalı)nın kabul gören temyiz itirazlarına gelince; TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı baba tarafından annenin davasının kabulü ve kendi yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı-karşı davacı erkeğin kadının iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılması davasına yönelik temyiz incelemesinde; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında temyiz sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1000 YTL’ye çıkarılmıştır. 5212 ve 5236 Sayılı Yasalar uyarınca, her yıl "yeniden değerlendirme oranına” göre bulunacak miktarlar dikkate alınarak, belirtilen konularda değer itibarıyla bu miktarların altında kalan kararlar kesindir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2014 NUMARASI : 2013/646-2014/484 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının indirilmesi ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davacı-karşı davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi ile iştirak nafakasının indirilmesi talebinin kabulüne, davalı-karşı davacının davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili, dava dilekçesinde, davalının boşanma davasından sonra, SSK'lı işe başladığını, gelir elde ettiğini, kendisinin ise işten çıktığını hiç bir gelirinin olmadığını belirterek, aylık 500 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının düşürülmesini talep etmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece hükmedilen iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL, yıllık 12.000,00 TL olması ve kararın kesinlik sınırının altında kalması sebebiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun (6100 sayılı Kanun)341 inci, 346 ncı ve 352 inci maddeleri uyarınca istinaf başvuru dilekçesinin reddine; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik davada davanın mahiyeti gereği bu düzenlemenin mahkemenin taktirinde olduğu, bu kabulün davanın kısmen kabulü anlamına gelmeyeceği, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin isabetli olduğu; çocuğun yaşı, okul durumu ve fiziksel gelişimi dikkate alındığında, anlaşmalı boşanma davasında kurulan şahsi ilişkinin çok fazla olduğu, bu ilişkinin anne ve babanın ebeveynlik duygularını engellemeyecek şekilde çocuğun yüksek yararı uyarınca yeni şartlara uygun olarak düzeltilmesinin doğru olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesince belirlenen kişisel ilişki süresinin de...

                Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın velâyetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin olduğu, İlk Derece Mahkemesince toplanılan deliller, tanık ifadeleri, sosyal inceleme raporundaki tespit ve değerlendirmeler ile çocuğun beyanı dikkate alındığında çocuğun alıştığı ve benimsediği ortamdan ayrılmasını ve velâyetin anneden alınmasını gerektirir bir durumun varlığının tespit edilemediği, anne yanındaki düzenin bozulmasının çocuğu olumsuz etkileyeceği yönündeki sosyal inceleme raporundaki tespitler neticesinde davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, her ne kadar kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin davacının terditli talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamışsa da, bu talebe ilişkin koşulların da oluşmadığı değerlendirildiğinde davanın reddine ilişkin kurulan hükmün sonuç itibariyle doğru olduğundan...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı lehine daha önce hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ve tarafların müşterek çocukları lehine hükmedilen iştirak nafakalarının indirilmesi talep edilmiş, mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakalarına yönelik indirme talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL. ye çıkarılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu