Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

Her ne kadar Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına temyiz istemimde; tarafların daha sonra açtıkları anlaşmalı boşanma davasındaki boşanma hükmünün eldeki çekişmeli boşanma davasındaki hükümden önce kesinleştiği belirtilmişse de; tarafların anlaşmalı boşanma davasındaki hüküm, davalı-karşı davacı erkeğin açmış olduğu, çekişmeli boşanma davasındaki hükmün kesinleştiği tarihten daha sonra 08.10.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Bu sebeple Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 27.12.2021 (Pzt.)...

    emekli olduğu 01.01.2012 tarihinden geçerli olacak şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-davalı kadın birleşen davasında, davalı ile 27.04.1999 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma hükmüne de geçen anlaşmalı boşanma protokolünde; o dönem davalı-davacının babasına ait olan 21/1-D:9 .../... adresinde bulunan konutta kendisi ve ortak çocuğun oturmasının, söz konusu taşınmazdan herhangi bir sebeple çıkartılması durumunda davalı-davacı erkek eşin bu taşınmazla aynı bölgede ve değerde bir taşınmazı temin edeceğinin ve temin edilecek bu taşınmazın kira bedelini davalı-davacı erkek eşin karşılayacağının kararlaştırıldığını, söz konusu taşınmazı mahkeme kararıyla tahliye etmek zorunda kaldığını, bu sebeple boşanma protokolüne dayalı olarak taşınmazı tahliye ettiği tarihten itibaren belirlenecek kira bedelinin hesaplanarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL nin yasal faiziyle birlikte...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, önceden hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi talebine ilişkindir. (TMK'nun 176/4 m.si) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: dosyadaki yazılara ve kanuni gerektirici sebeplere göre, ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, hukuki nitelendirmede ve kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması için TMK'nun 176/4 m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, bu yüzden ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nun 353/1- b-1 m.si uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, önceden hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi talebine ilişkindir. (TMK'nun 176/4 m.si) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: dosyadaki yazılara ve kanuni gerektirici sebeplere göre, ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, hukuki nitelendirmede ve kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması için TMK'nun 176/4 m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, bu yüzden ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nun 353/1- b-1 m.si uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Kesinleşen boşanma davası tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istenemeyeceğinden davacının bu taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (Yargıtay 2HD'nin 17/11/2014 tarih ve 2014/15646E, 2014/22788K, HGK- 06.03.2013 tarih ve 2012/3- 836 E.-2013/306 K) Davacının iştirak nafakasının arttırılması istemine gelince; TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

      TMK'nun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen istinaf etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Anlaşmalı boşanma hükmü kusur ve gerekçesi dahil bütün unsurları ile bir bütündür ve anlaşmanın içerisinden bir kısmı çıkartılarak diğer kısımların anlaşma hükümleri içerisinde kaldığından söz edilemez. Böylece davalı istinaf başvurusunun anlaşmalı boşanmadan dönme irade beyanı olarak nitelendirilmesi ve anlaşmalı boşanma şeklindeki hükmün tamamına karşı istinaf başvurusunun yapıldığının kabulü gerekir....

      Aile Mahkemesi'nin 2015/716 esas 2015/615 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların müşterek çocuklarının velayetinin annesine verildiğini, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00TL iştirak nafakasına, davalı yararına aylık 2.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının düzenli kira geliri elde ettiğini, çalışma gücüne sahip olduğu halde herhangi bir işte çalışmayarak kötü niyetli davrandığını, müvekkilinin çocuklarının eğitim masraflarını ayrıca karşıladığını, müvekkilinin mali durumunun kötüleştiğini belirterek iştirak ve yoksulluk nafakalarının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde indirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Öninceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi olarak belirlenmiştir....

      Aile Mahkemesi'nin 2015/716 esas 2015/615 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların müşterek çocuklarının velayetinin annesine verildiğini, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00TL iştirak nafakasına, davalı yararına aylık 2.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının düzenli kira geliri elde ettiğini, çalışma gücüne sahip olduğu halde herhangi bir işte çalışmayarak kötü niyetli davrandığını, müvekkilinin çocuklarının eğitim masraflarını ayrıca karşıladığını, müvekkilinin mali durumunun kötüleştiğini belirterek iştirak ve yoksulluk nafakalarının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde indirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Öninceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi olarak belirlenmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2021/495 ESAS - 2022/216 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakasının Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2012/523 Esas 2012/1485 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı için aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin işlerinin iyi gitmediğini, yeni bir evlilik yaptığını, bir çocuğunun olduğunu, ödemekte olduğu kredilerin bulunduğunu, davalının sigortalı ve daimi bir işe girdiğini, ailesi ile kaldığını belirterek davalı yararına bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının ise indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu