Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/34 Esas ve 2014 /467 Karar sayılı 24/11/2014 kesinleşme tarihli ilamı, hesap bilirkişisi raporu, sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, SGK hizmet düküm cetveli, müzekkere cevapları İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, tarafların Çarşamba 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Kaldırılması ve Velayet Taraflar arasındaki dava ve karşı davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından asıl davada Soner için iştirak nafakalarının artırılması, karşılık davada ise, iştirak nafakasının azaltılması, müşterek çocuk Soner'in velayetinin anneden alınarak babaya verilmesi, velayeti babaya verilen çocuk Beste için iştirak nafakası verilmesi, baba yanında kişisel ilişki sırasında çocukların kaldığı bir aylık süre için iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük beş yıl için bu sürede ödenen iştirak nafakalarının iadesi yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Asıl davada Soner için takdir edilen iştirak nafakasının artırılan bölümünün yıllık tutarı, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı 1890 TL.'...

    olan iştirak nafakası ile okul ve taşıma vs. her türlü giderlerini karşılamak üzere aylık nafakasının 500 TL’ye indirilmesini, ayrıca davacıya boşanma protokolü ve ek protokolle getirilen diğer yükümlülüklerin kaldırılmasını talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, yasal süresi içerisinde vermiş olduğu temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuş, bu nedenle mahkemece temyiz harçları alınmadan dosya dairemize gönderilmiştir. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nun 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiştir. Aynı kanunun 336/3 maddesine göre; adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir....

        Anlaşmalı boşanma sonucu hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesi, nafakanın artırım oranına ilişkin protokol hükmünün iptali ve protokoldeki ortak çocuğa ilişkin diğer mali yükümlülüklerin yeniden uyarlanmasına ilişkin dava bakımından davacının istinaf taleplerinin incelenmesinde; İştirak nafakasının indirilmesi istemini de içeren iş bu davanın, taraflarının boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davalı annesine verilmesine ve ortak çocuk yararına iştirak nafakası takdirine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden yaklaşık iki yıl sonra açıldığı, tarafların boşanma ilamının kesinleş mesinden sonra ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişikliğin olmadığı, davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı protokol gereğince iştirak nafakası ödemeyi, çocuk için diğer mali yükümlülükleri kabul etmesi ve boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında, eldeki dava tarihi arasında geçen sürede müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasının indirilmesi, nafakanın artırım oranına...

        çalışmaya başladığı, denizcilik sektöründe uzun yıllardır tecrübesi olan,öncesinde kendisine ait iki şirketi bulunan, Hollanda merkezli yabancı bir firmada çalışan davacının dava tarihi itibari ile asgari ücret ve pirim geliri üzerinden aylık 3.000,00 TL gelir elde ettiğine ilişkin savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, iştirak nafakasının niteliği de göz önüne alındığında, davacının iştirak nafakalarının kaldırılması ya da azaltılmasına ilişkin bu istemin haklılığı, hakkaniyet ve ahde vefa ilkesine uyarlığı yönünde başkaca bir iddia ve delil bulunmadığı, böylece iştirak nafakalarının ulaştığı miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz nitelikte olmadığı sonucuna varılarak, mahkemece davacının iştirak nafakalarının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin başka biriyle yaşadığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin hasta olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ile iştirak nafakasının indirilmesi davasıdır....

        Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....

          Dava, iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2020 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 5.390 TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir. Somut olayda; müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesi istenen yıllık miktarı (250x12=3.000 TL) karar tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalıp, kesin niteliktedir....

          Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, 2001 yılında anlaşmalı boşanma sırasında protokol ile belirlenen aylık 1500 USD yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, nafakanın kaldırılması isteminin reddine; indirilmesi davasının kısmen kabulü ile aylık yoksulluk nafakasının 1000,00 TL olarak belirlenmesi cihetine gidilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu