DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 20/04/2012 tarihinde evlendikleri, 18/06/2015 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden Enes isimli çocuklarının olduğu, davacının 16/02/2016 tarihinde Fatih isimli kişi ile evlendiği, bu evliliğinden 2 çocuğunun olduğu, davacının ev hanımı olduğu, eşinin seyyar elektrikçi olduğu, eşinin aylık gelirinin 2.000,00- 2.500,00 TL olduğu, kirada kaldıkları, aylık kira giderinin 700,00 TL olduğu, Seydişehir'de ikamet ettiği, üzerine kayıtlı taşınmaz ve araç kaydının olmadığı, davalının bekar olduğu, işsiz olduğu, annesiyle aynı evde kaldıkları, babasına ait evde yaşadığı, taşınmaz ve araç kaydının olmadığı, Karatay/Konya adresinde yaşadığı, müşterek çocuğun 8.sınıfa gittiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları, ÜFE oranı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının arttırılmasının doğru olduğu, arttırılan miktarın az olduğu bu nedenle müşterek çocuk için hükmedilen iştirak...
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan "… davacı için takdir olunan 100 TL yoksulluk nafakasının..." ifadesinin çıkartılarak yerine “tarafların müşterek çocukları lehine takdir olanan 100 TL iştirak nafakasının” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 29.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ayrı aylık 150,00’şer TL toplam 450,00 TL iştirak nafakasının teslim şartı gerçekleşmediğinden 17/03/2015 tarihinden itibaren kaldırılmasına, davacının Çaycuma İcra Dairesi 2015/3546 esas sayılı İcra dosyasındaki yoksulluk nafakasının 31/05/2016 tarihi itibari ile kaldırılması talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının toplam miktarının ve iştirak nafakası yönünden ve artırılan iştirak nafakasının yıllık nafaka miktarı 5.390,00 TL'yi aşmadığından HMK 341/2.maddesi gereğince istinaf sınırı altında kalan nafakaya ilişkin karar kesin olmakla yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının artırılmasına yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin ödemelerin tenzili talebinin reddi yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacı-davalı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davada, boşanma kararı ile davalı kadın lehine bağlanan 200 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının davacının işten çıkarılması nedeniyle indirilmesine karar verilmesi istenilmiş, son celsede nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Davalı hem kendi, hem de müşterek çocuk için tayin edilen nafakanın, davacının tazminat ödeyeceği bu nedenle ödeme gücü kalmayacağı için kaldırılmasını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı için tayin edilen aylık 200 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Tuğrul için tayin edilen aylık 100 TL iştirak nafakasının tarafların sulhleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 17.11.2009 tarihli celsede davacı, davalı ile anlaştığını ileri sürerek çocuğu ve davalının nafakasının kaldırılmasını istemiştir....
nafakasının müşterek çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılama amacı taşıdığı ancak çocukların yurtta kalmaları nedeniyle bakım ve ihiyaçlarının ilgili kurum tarafından karşılandığı anlaşıldığından mevcut durumda herhangi bir değişiklik olmadıkça davacının davalıya ödemekte olduğu iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
nafakasının müşterek çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılama amacı taşıdığı ancak çocukların yurtta kalmaları nedeniyle bakım ve ihiyaçlarının ilgili kurum tarafından karşılandığı anlaşıldığından mevcut durumda herhangi bir değişiklik olmadıkça davacının davalıya ödemekte olduğu iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı - birleşen dosya davacısı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki kararda nafakalarda üfe oranında artışa hükmedilmesinin dikkate alınmadığı, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kadının çalışmaya başlamasına ve erkek kadar gelir elde etmesine rağmen reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı, davacının müvekkilinin yanında kalan çocuk için iştirak nafakası ödemediğinin gözetilmediği, davanın kısmen reddedilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk adına da iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemiyle açılmıştır....
Esas davada; ödenmekte olan 130 TL yoksulluk nafakasının 300 TL.sına, 2 müşterek çocuk için ödenmekte olan 100'er TL iştirak nafakasının 200'er TL yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Karşılık davada; ödenmekte olan 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; esas davada yoksulluk nafakasının artırım talebinin reddi cihetine gidilirken ödenmekte olan 100 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesine, Karşılık davada ise; ödenmekte olan yoksulluk nafakasının, davacının bir fabrikada asgari ücretle çalışmaya başladığından kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-k.davalı vekilince temyiz edilmiştir. HGK. 28.02.2007 tarih ve 2007/3-84 E-95 Karar sayılı ilamında da "Asgari ücretle çalışmakla bulunulması" yoksulluğu ortadan kaldıracak bir olgu olarak kabul edilmemiştir....
Davalı-karşı davacı taraf, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını olmadığı takdirde yoksulluk ve iştirak nafakasının azaltılmasını talep etmiştir....