Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; 2009 yılında boşanma davasıyla birlikte davacı için 200 TL yoksulluk, müşterek çocuk için 200Tl iştirak nafakasına hükmedildiğini, işsiz olduğunu, nafakaları ödeyemediğini, nafaka borçlarını ödeyememesi nedeniyle hapis cezası aldığını, bu nedenlerle iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında,yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarih ile şimdiki davanın açıldığı tarih arasında davalının gelir düzeyinde bir değişiklik bulunmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının ekonomik gelirinin ve menkul ve gayrimenkul varlığının bulunmadığı gerekçe gösterilerek iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının çocuğun reşit olduğu 31.10.2013 tarihi itibariyle kaldırıldığının tespitine, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş, davacı 08.12.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz hakkından feragat ettiğini bildirmiştir. Davacının temyizden feragat dilekçesinin davacı tarafından verilip verilmediğinin tespiti için, kimlik tespitinin yapılması gerekmektedir. Bu dilekçenin bizzat davacı tarafından verildiği hususunda kimlik tespiti yapılıp, dilekçeye şerh verildikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi yanında Ocak/2015-Temmuz/2015 arası çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasından yükümlü olmadığının tespiti ile iştirak nafakasının tamamen kaldırılması, olmadığı takdirde 100 TL olacak şekilde azaltılması taleplerinde bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir. Yatırılan başvurma harcının dava dilekçesindeki tüm bu istekleri de kapsadığı, tüm taleplere ilişkin yalnızca tek maktu peşin karar harcının alındığı anlaşılmaktadır....
GEREKÇE : Asıl davanın iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi, karşı davanın ise, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırım davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
çocuğun büyümesi, okul masrafları ve ihtiyaçlarının artması, davalının müşterek çocuğun okul masrafları hususunda müvekkiline herhangi bir maddi yardımda bulunmadığını ve iştirak nafakasının ödenmesi hususunda sorumsuz davranması nedeniyle aylık 150 TL olan iştirak nafakasının aylık 1000 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
aralarındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasına dair Adana 3.Aile Mahkemesinden verilen 25.12.2013 günlü ve 2013/828 E.-2013/1131 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 09.02.2015 günlü ve 2014/20893 E.-2015/1963 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 12.690 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yıllık nafaka (farkı) miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2015 NUMARASI : 2013/848-2015/474 Taraflar arasında görülen asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir. Duruşma istemi davanın niteliği gereği reddedilerek, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararında müşterek çocuğun isminin Zeynep olduğu halde sehven Zeynep yazıldığı anlaşıldığından bu hususun mahallinde her zaman düzeltilmesi mümkün olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır....
, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur....
Eldeki dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup bu tür davalar ile nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı durumlarda baştan yanlış olarak kütüğe geçirilen hususların düzeltilmesi istenir. (Yargıtay HGK.30.01.2008 tarih ve 2008/2- 36 esas 2008/47 karar sayılı kararı) Somut olayda nüfus kaydına baştan itibaren yanlış geçirilen bir hususun düzeltilmesine ilişkin bir istem bulunmamaktadır....
Davacının iddiasına, davalının savunmasına, tarafların SED raporlarına, taraflara ait aile nüfus kayıt tablosuna göre; TMK'nun 182/2 maddesi gereğince velayet kendisine verilmeyen davalı babanın müşterek çocuk Kadir Sarı reşit oluncaya kadar giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu anlaşılarak çocuğun yaşı ve mevcut ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre müşterek çocuğun eğitim-öğretim ve bakım giderleri için aylık 500,00.-TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacının davasının Kısmen Kabulü ile; 26/04/2006 doğumlu müşterek çocuk Kadir Sarı için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00.- TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir....