"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi yanında Ocak/2015-Temmuz/2015 arası çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasından yükümlü olmadığının tespiti ile iştirak nafakasının tamamen kaldırılması, olmadığı takdirde 100 TL olacak şekilde azaltılması taleplerinde bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir. Yatırılan başvurma harcının dava dilekçesindeki tüm bu istekleri de kapsadığı, tüm taleplere ilişkin yalnızca tek maktu peşin karar harcının alındığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından velayet, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı ile ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...
Davalı vekili yasal süresinde sunduğu 09.02.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davanın reddine, aksi halde müvekkili ve ortak çocuğu daha çok sıkıntıya düşürmemek adına, yapılacak indirimin, karar tarihinden itibaren geçerli olmasına karar verilmesi gerektiğini, zira davalı annenin nafakayı ortak çocuğun özel okulu için yatırdığını, bunun da geriye dönük olarak müvekkilde olmayan bir paranın tahsilini zorunlu kılacağını, davacının nafakanın dava tarihinden itibaren azaltılmasına yönelik bir talebinin de olmadığını, kaldı ki kararın kesinleşmesinden kısa süre sonra eldeki davanın açıldığını, davacının ortak çocuğun geleceğini düşünmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir....
Mahkemece; davalı lehine boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların bakım iaşe giderleri,eğitim giderleri dikkate alındığında müşterek çocuklar için bağlanan iştirak nafakalarının azaltılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkıp kalkmadığı noktasında toplanmaktadır. ./.. -2- Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4) İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
Bu sebeplerle, tarafların bu yönlere ilişkin istinaf isteklerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, yukarıda yer verilen ilkeler gözetilerek ortak çocuk lehine aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddi tazminata, iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda Tüfe oranında kendiliğinden artırılmasına, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf isteklerinin ise esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu sebeplerle, tarafların bu yönlere ilişkin istinaf isteklerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, yukarıda yer verilen ilkeler gözetilerek ortak çocuk lehine aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddi tazminata, iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda Tüfe oranında kendiliğinden artırılmasına, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf isteklerinin ise esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; -Davanın kısmen KABUL ve kısmen REDDİ ile; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları dikkate alınarak, Şuhut Asliye Hukuk ( Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2014/2017 Esas, 2015/107 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk 20/01/2005 doğumlu Edanur Taşpınar için takdir olunun aylık 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 13/03/2021 tarihinden başlamak kaydı ile aylık takdiren 550,00 TL arttırılmak suretiyle aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı, davanın kabulünü istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2019/438 ESAS 2020/405 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Artırılması KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı davalı asıl tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğincede; istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 12.06.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, müşterek çocuk yararına aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ortak çocuğun masraflarının arttığını iddia ederek iştirak nafakasının aylık 2.200 TL olarak artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2010/85 Esas ve 2012/1111 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine aylık 175,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk 2008 doğumlu ...s için 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye; iştirak nafakasının 500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, talep edilen nafakaları ödeyecek gücünün olmadığını, yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. Davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz incelemesine gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Bununla birlikte; medeni yargılama hukukunda egemen olan taraflarca getirme ilkesine göre, davanın sebebini oluşturan vakıaların getirilmesi taraflara yüklenmiş bir ödevdir....