Aile Mahkemesinin 2008/1234 E. 2011/913 K. sayılı ilamında davacının Aslıhan Sevim davalının ..., dava konusunun boşanma olduğu mahkemece tarafların boşanmasına velayet ve şahsi münasebet tesisine, davacı lehine de maddi ve manevi tazminatı, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmiş olup takip dosyasından takip talebinde boşanma kararının eklentileri olan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi alacakları yargılama ve vekalet giderlerinin takibe konulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, fer'i alacakların boşanma kesinleşmeden icraya konulamayacağı, ayrıca boşanma kesinleşmeden yoksulluk ve iştirak nafakasının istenemeyeceği nedenleriyle iptallerinin istendiği görülmektedir. HMK.nun 367/2. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümleri de aynı kurala tabidirler....
gerekçesi ile; "1- Davacı karşı davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacı karşı davalının iştirak ve yoksulluk nafakalarının uyarlanması talebinin KISMEN KABULÜ ile; -Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/358 Esas - 2014/427 Karar sayılı kararı ile davalı karşı davacı için verilen aylık 700,00 dolar olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 2.097,85 TL'ye uyarlanarak mahkememiz dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 2.097,85 TL yoksulluk nafakasının davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya VERİLMESİNE, - Kemer 2....
Davacı kadının iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 300'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak; davalı erkeğin yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar dışındaki sair tüm istinaf başvurusu ile davacı kadının iştirak nafakasının miktarı dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, davalı erkeğin yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlara ilişkin istinaf başvurusu ile davacı kadının iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davacının, dava tarihi itibariyle ödediği yoksulluk nafakasının miktarının kaç TL olduğu hususunda toplanmaktadır. Dosya kapsamından, 13.02.2007 tarihli anlaşmalı boşanma ilamında, davalı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, velayetleri davalıya verilen çocukların her biri için aylık 50,00 şer den toplam 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve tüm nafakaların her yılın Ocak ayında memur maaşı katsayısı oranında artırılmasının kararlaştırıldığı, eldeki davanın 19.08.2013 tarihinde açıldığı ve yoksulluk nafakasının son ulaştığı rakamın kaldırılmasının talep edildiği, yoksulluk ve iştirak nafakası toplamının, davacının maaşından birlikte kesilmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaç TL olduğunun belli olmadığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, kendi tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası ve velayet yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi ve tazminatların reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı açtıkları boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince boşanmaya ve fer’ilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, maddi ve manevi tazminatların reddi, erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar, erkek tarafından ise kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminatların miktarı, reddedilen tedbir ve yoksulluk talepleri, iştirak nafakası, velayet yönlerinden...
Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.Mahkemece verilen ilk kararın, davalı tarafından temyizi üzerine, hüküm sadece davacı yönünden yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik olarak bozulmuş olup, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yönünden verilen karar, Dairemiz bozma kararının dışında kalmış olması nedeniyle kesinleşmiştir....
Davalı davacı tarafından aylık 200 TL iştirak nafakasının aylık 600 TL ye, aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 400 TL sına, yoksulluk nafakasının aylık 400 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davacı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen her iki nafaka artırım miktarı ayrı ayrı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan (iştirak nafakası için artırım miktarı 200*12= 2400 TL, yoksulluk nafakası için artırım miktarı 150*12 =1800 TL) karar davacı davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Yine davacı davalı erkek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını dava etmiştir. Davacı davalının bu talebinin değeri (müddeabih) bir yıllık toplam yoksulluk nafakası miktarıdır. Bu miktar 3.000,00 TL (250*12) olup talebin reddine dair karar HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....
Dava; iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Dava konusunun "iştirak nafakası" olmasına ve gerekçede de bu şekilde nitelendirilmesine rağmen hüküm fıkrasında nafakanın "yoksulluk nafakası" olarak belirtilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Aile Mahkemesinin 2011/24 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını müvekkiline bağlanan 150 TL yoksulluk nafakasının 1000 TL ye 100 TL iştirak nafakasının ise 500 TL ye yükseltilmesini talep ve karşı dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı vekili tarafından karşı davalarının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava tedbir nafakasının kaldırılması, karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır....
Aile Mahkemesinin 2011/24 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını müvekkiline bağlanan 150 TL yoksulluk nafakasının 1000 TL ye 100 TL iştirak nafakasının ise 500 TL ye yükseltilmesini talep ve karşı dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı vekili tarafından karşı davalarının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava tedbir nafakasının kaldırılması, karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır....