Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3- Mahkemece bozma öncesi verilen 13.04.2016 tarihli ilk kararda ortak çocuk için aylık 300 TL iştirak nafakası ve davacı kadın yararına 15.000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, bu hüküm davalı erkek tarafından tamamı yönünden temyiz edilmiş, bozma sonrası verilen 05.02.2020 tarihli ikinci kararda ise; ortak çocuk için aylık 400 TL iştirak nafakası ve davacı kadın yararına 20.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. İlk kararda ortak çocuk için hükmedilen aylık 300 TL iştirak nafakası ve davacı kadın yararına hükmedilen 15.000 TL maddi tazminat davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, bu miktarlar yönünden davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davalı erkek aleyhine aylık 400 TL iştirak nafakası ve 20.000 TL maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    20,000 TL manevi tazminat ve çocuk için aylık 400 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

      Bu karar davalı-karşı davacı erkek tarafından ”kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatlar ve kadın yararına takdir olunan yoksulluk nafakası” yönünden temyiz edilmiş, Dairemizce “kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden” bozulmuştur. Müşterek çocuk yararına takdir olunan 200 TL tedbir ve iştirak nafakası temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiği halde, iştirak nafakası 300 TL'ye çıkartılmak suretiyle yeniden hüküm tesis edilmiştir. Usulü kazanılmış hak gözetilmeden, temyiz edilmeksizin kesinleştiği halde müşterek çocuk yararına 300 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

        Davalı-davacı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasında ise, kadının ayrı yaşamada haklı olduğu kabul edilerek kadın ve yanında kalan ortak çocuk için ara karar ile verilen 100,00 TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesinden itibaren ayrı ayrı 250,00 TL iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Yoksulluk ve iştirak nafakası, boşanma davasının eki niteliğindedir. Somut olayda erkeğin açtığı boşanma davası reddedilmiştir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

          Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, asgari ücretle çalışan ve yoksulluk nafakası alan davalı annenin velayetleri davacı babada bulunan ortak çocuklar için iştirak nafakası ödemekle sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 182. maddesi hükmüne göre; velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine (iştirak nafakası) gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. Yine aynı Kanunun 327. maddesinde çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı öngörülmüştür. İştirak nafakası kapsamına çocuğun yiyecek, giyecek, barınma, sağlık, dinlenme, eğitim, öğretim vs. giderleri girmektedir....

            Müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları, mevcut hayat şartları, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında müşterek çocuklar için takdir edilen iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu anlaşılmakla davacı davalı kadının müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile her bir çocuk için aylık 700 TL iştirak nafakası takdiri ile davalı davacı erkekten alınarak davacı davalı kadına verilmesine, takdir edilen iştirak nafakalarının her yıl TUİK tarafından açıklanan TÜFE oranı uyarınca artırılmasına, müşterek çocuklar için yargılama sırasında takdir edilen tedbir nafakası miktarları makul görüldüğünden davacı davalı kadının tedbir nafakalarına ilişkin istinaf istemi ile davalı davacı erkeğin iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 650 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- İştirak nafakasının artırılması bakımından; somut olayda, 01.08.2014 tarihinde kesinleşen iştirak nafakası için, her ne kadar aradan 1 yıl geçmiş olsa da çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir. Tarafların Çayeli Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2012/246 Esas sayılı dava dosyaları ile boşandıkları, velayeti davacıda olan olan çocuklara iştirak nafakası bağlanmadığı, müşterek çocukları için ayrı ayrı 1.000,00.-TL'den olmak üzere talep edilen iştirak nafakası davasının kısmen kabulüne dair karar verildiği karar karşı davalı tarafça istinaf itirazında bulunulmuştur. TMK'nun 176/4 maddesine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. İştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin davada; davacı taraf, hükmün reddedilen kısım yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. TMK'nın 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

              Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yetersiz bulunarak dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmayacak şekilde aylık 600 TL iştirak nafakası hakkaniyete uygun bulunarak davacının istinafının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı erkek vekilinin, iştirak nafakası davasının kabul edilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davacı kadın vekilinin, iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin, davalı erkek vekilinin ise, alacak davasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILARAK, YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Davacının HMK'nın 304....

              Bendindeki müşterek çocuk Ramazan'ın tedbir nafakasına yönelik hükümlerin KALDIRILARAK, çocuk Muhammed Ali'nin iştirak nafakası ile çocuk Ramazan'ın tedbir nafakası yönünden YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 5. Bentteki tedbir nafakası hükmünün 5- a bendi olarak, 8....

              UYAP Entegrasyonu