GEREKÇE : Asıl dava, iştirak nafakası ve şahsi ilişkinin kaldırılması ya da azaltılması, karşı dava ise şahsi ilişki düzenlemesinin arttırılması talebine ilişkin olup dosyada tefrik kararı bulunmadığı, gerekçeli kararda karar başlığında dava konusunun iştirak nafakası ve şahsi ilişkinin düzenlenmesi olarak gösterildiği ,şahsi ilişki davası hakkında tefrik kararı verilip verilmediğinin gerekçeli kararda yazılmadığı , terfik kararına ilişkin bir ara kararın da bulunmadığı ancak uyapta yapılan kontrolde şahsi ilişki düzenlemesi davasının tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği görülmüş olup tefrik ara kararanın dosyada bulunmaması ,dava konusunun yanlış gösterilmesi ve gerekçeli kararda tefrikten bahsedilmemesi nedeniyle yanlışlıklara işaret edinilmekle yetinilmiştir. Davalı-k.davacı vekili istinafında, müvekkilinin ödeme gücünün olmadığını belirterek iştirak nafakası davasının reddine, mahkeme aksi kanaatte ise indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı-karşı davalı kadın vekili; iştirak nafakasının istinaf incelemesinin kesin olmadığını, erkeğin davasında kişisel ilişki yönünden daha önceki kişisel ilişki ile aynı kurulan hükmün ve vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadının davasında istinaf konusu edilen iştirak nafakası miktarının kesin nitelikte olup olmadığı, kadının istinaf istemlerinin usulden reddi kararının ve erkeğin davasında kabulüne karar verilen kişisel ilişkinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Temyiz Sebepleri Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamıyla kusurlu olduğunu, erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşmadığını, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesinin ... olmadığını, çocuk Mustafa Kemal'in babaanneden şiddet gördüğünü babanın bunu umursamadığını, erkeğin ortak çocukların anne ile görüşmesini engellediğini, kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu, müvekkilinin Trabzon'da çocukların ise İstanbul'da yaşadığını, kişisel ilişkinin buna göre düzenlenmesi gerektiğini, müvekkilinin işsiz olduğunu, iştirak nafakasına hükmedilmesinin ... olmadığını, müvekkilinin zorunlu sebepler ile işinden istifa etmek zorunda kaldığını, bu kapsamda yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğunu, müvekkili yararına tazminat verilmesi gerektiğini belirterek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri, velâyet düzenlemesi iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden...
nafakası miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarına nazaran az olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin yasal koşulların gerçekleştiği, ortak çocuk ile babası arasında kademeli kişisel ilişki kurulmasının ortak çocuğun menfaatin uygun olmadığı ve bu şekilde kurulan kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri, iştirak nafakasının miktarı ve kişisel ilişkiye yönelik istinaf taleplerinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle gerekçenin düzeltilmesine, kadın yararına 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası takdirine, ortak çocuk ile babası arasında "her ayın 1.ve 3....
Mahkemece, davalı babanın uyuşturucu madde kullanmasının müşterek çocukla kurulacak kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirip gerektirmediği, süresine etkisi konusunda aile mahkemesinde görevli psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan rapor alınmalı (4787 s.K.m.5) ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek neticesine göre baba ile çocuk arasında kişisel ilişki yönünden karar verilmelidir. Kabule göre de velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında düzenlenen kişisel ilişki çocuk 4 yaşını bitirinceye kadar ve 4 yaşını bitirdikten sonra ayrı ayrı düzenlenerek kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Yukarıdaki açıklamalar uyarınca; tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında, hükmedilen iştirak nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu, iştirak nafakasına dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Taraflar arasında velâyetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının arttırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davada kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin ayrı ayrı reddi ile karşı davada iştirak nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı baba tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
nin 15.04.2002 tarihinde 18 yaşını tamamlayarak reşit olması nedeniyle, o tarihte iştirak nafakası kendiliğinden kalkar. Zira MK.nun 182. maddesinde düzenlenen iştirak nafakası velayetin devam ettiği süre ile sınırlıdır. Küçüğün reşit olduğu, yani velayetin sona erdiği tarih nüfus kayıtları ile tespit edilip bu tarihte nafaka borcunun sona erdiğine hükmedilmelidir. Burada (ilamın hükmünü ortadan kaldırmak) değil, (uygulama sahasını saptamak) söz konusudur. Reşit olan M... İ...tarafından MK.nun 364. maddesi gereğince açılacak bir dava ile yardım nafakasına hükmedilmeden sona eren iştirak nafakasının yorum yolu ile sürdürülmesi mümkün bulunmamaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, davalının küçükbaş hayvancılık yapması, evlilik süresi, erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen menfaat, nafakaların niteliği, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat, yine davacı kadın için takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı ile velâyeti anneye verilen ortak çocuk için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, çocuğun yaşı, anne ilgi ve sevgisine muhtaç oluşu gözetildiğinde, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin çok olduğu, yine sömestr tatili konusunda infazda karışıklığa yol açabilecek şekilde karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun tazminatların ve nafakaların miktarları ile kişisel ilişki yönlerinden...
niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesine göre hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, alınan sosyal inceleme raporuna göre çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun yüksek menfaatlerine uygun olduğu, çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin hafta sonları yatılı olmayacak şekilde kurulmasının hatalı olduğu, kamu düzenine ilişkin olan bu husus ile ilgili res'en inceleme yapılarak baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; erkeğin ortak çocuk ile kişisel ilişki, kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat miktarı ve manevî tazminat talebi yönünden istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile hükmün ilgili bentlerinin kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında yatılı şekilde kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk...