Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2010/27 esas, 2012/842 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Gülizar Yıldız için hükmolunan iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL arttırılarak aylık 250,00 TL’ye yükseltilmesine, davacının yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vasisi vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından verilen kısmen kabul kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılıkararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için takdir aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100,00 TL artırılarak, aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuk için takdir edilen aylık 150,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 100,00 TL artırılarak, aylık 250,00 TL iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir....

    Dava, velayetin değiştirilmesi, ilk defa iştirak nafakası verilmesi ve iştirak nafakasının artırımı istemlerine ilişkindir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir (HMK m.166/1- 2- 3)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; davalı ile .... 1. Aile Mahkemesinin 01.12.2011 tarih ve 2010/1554 E. 2011/1175 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile 2010 doğumlu müşterek çocukları ....'nın velayetinin kendisine verildiğini ve çocuk için 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafakanın icra kanalıyla tahsil edildiğini, davalının başkaca hiçbir yardımda bulunmadığını, aradan geçen süre içinde müşterek çocuğun büyüdüğünü, iki yıldır okul öncesi eğitiminin devam ettiğini, ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek, iştirak nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2018/1162 Esas sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ilamı neticesinde müvekkiline aylık 1000 TL nafaka bağlandığını, müvekkilinin herhangi bir mal varlığının bulunmadığını, geçimini davalıdan aldığı nafaka ve babadan kalan 680 TL maaş ile sürdürdüğünü, iki çocuğuyla ikamet ettiğini, çocuklarından birinin düşük maaşla çalıştığını, diğer çoğunun ise boşandığını ve müşterek çocuğunun olduğunu, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası aldığını, davalının ortak çocukları ve torunu için hiçbir maddi ve manevi destek sağlamadığını belirterek, müvekkiline bağlanan 1.000 TL nafakanın aylık 2.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulüne Eskişehir 1....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; şahsi ilişkinin kaldırılması isteminin reddine, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine, davacının yoksulluk nafakası isteminin reddine, çocuk için aylık 550 TL tedbir ve iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; şahsi ilişkinin kaldırılmamasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şahsi ilişkinin kaldırılması, tedbir iştirak ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir. Çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile, kadının reddedilen yoksulluk nafakası istemi istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/202 Esas 2016/242 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 400,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL artırılarak 750,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak nafakanın makul seviyeye indirilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

      Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, velayeti davacı annede bulunan müşterek çocuk Mehmet'in aylık 250,00 TL olan iştirak nafakasının 1.250,00 TL artırımı ile aylık 1.500,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 15.000,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, davalının istinaf talebinin kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmakla, davalının nafaka artış miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca, hükmedilen nafakalara davacının talebine istinaden her yıl ÜFE oranında artırım yapılmasında usul ve esas açısından herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının bu yöne temas eden istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacının aylık 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 900,00 TL artırılarak aylık 1.250,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 10.800,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Medine Hira'nın aylık 350,00 TL olan iştirak nafakasının 650,00 TL artırımı ile aylık 1.000,00 TL'ye yükseltildiği ve bu çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 7.800,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Hasan'ın aylık 400,00 TL olan iştirak nafakasının 700,00 TL artırımı ile aylık 1.100,00 TL'ye yükseltildiği ve bu çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 8.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının nafaka artış miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm birleşen nafaka artırımı davası, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Birleşen davada, hükmolunan yıllık nafaka artış miktarı karar tarihi olan 2008 yılı itibarıyla 1250 TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2.maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka artışına ilişkin karar kesindir. 2-Davacı-davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir....

        UYAP Entegrasyonu