Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın için yoksulluk nafakası artırımına ilişkin reddedilen miktar olan aylık 350,00TL'nin bir yıllık tutarının 4.200,00TL'ye, müşterek çocuk Ziya için iştirak nafakası artırımına ilişkin reddedilen ayylık 400,00TL'nin bir yıllık tutarının 4.800,00'ye, müşterek çocuk Keriban için iştirak nafakası artırımına ilişkin reddedilen aylık 200,00TL'nin bir yıllık tutarının 2.400,00TL ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince 2022 yılı itibarı ile İlk Derece Mahkemeleri tarafından verilen değeri (ayrı ayrı) 8.000,00TL yi geçmeyen kararların kesin olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle"...nafakanın çocuk tarafından kullanılamaması,müvekkilinin zaten sıklıkla çocukla görüşmesi ve haliyle ekonomik destek sunması gibi sebeplerle tedbir nafakası kararının kaldırılması ya da müvekkili lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava çocuk için tedbir nafakasının artırımı talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile Çal Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/20 Esas, 2021/294 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları Hasan ve Yaşar için ayrı ayrı 400,00 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren ayrı ayrı 600,00'er TL arttırılarak müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 1.000,00'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir. Davacı kadın vekili; iştirak nafakası taleplerinin tam kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; taraflarının 2010 tarihinde boşandıklarını, kesinleşen ilam ile müşterek çocuklar için 300'er TL (toplam 900 TL) iştirak nafakası bağlandığını, aradan geçen 3 yıla yakın zaman zarfında davacının kazancının düştüğü, çocukların okula başladığı, iyi bir eğitim almaları için özel okulda okuduklarını, önceki nafakanın sembolik kaldığını belirterek 300'er TL nafakanın 1.000'er TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; davanın reddi gerektiğini, zira dayanak kararda gelecek yıllar için nafaka artırımı düzenlendiğini, nafakanın bugün 330 TL olduğunu, çocukların özel okula gönderilerek bunun karşılığında nafaka artırımı talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

    Aile mahkemesi'nin 2017/500 Esas ve 2018/288 Karar sayılı 05/06/2018 tarihinde kesinleşen ilamı ile aylık 250,00.TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacı kadın tarafından, ödenmekte olan yoksulluk nafakasının 1.000,00.TL'ye çıkarılmasının talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilerek, ödenmekte olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 125,00.TL arttırılarak aylık 375,00.TL'ye çıkarıldığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, davalının müşterek çocuk için de iştirak nafakası ödüyor olması birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının artırımı yönünde verilen karar ve karar gerekçesinin, artırım miktarının, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/477 E. 1998/847 K. sayılı 10/11/1998 tarihli kararı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kürşat'ın velayetinin anneye verilmesine, kadın için 15.000.000 TL (Eski Türk Lirası) yoksulluk nafakası takdirine karar verildiği, kararın kesinleşmesine dair 07/02/2000 tarihli kesinleşme şerhinde hükmün 3 ve 4. bentlerindeki tazminat yönünden Yargıtayca bozulduğunun belirtildiği, davacı tarafından 26/12/2003 tarihinde iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebiyle dava açtığı, dava dilekçesinde Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/464 E. 2002/577 K. sayılı kararı ile davacı kadına 20.000.000 TL (Eski Türk Lirası) yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Kürşat için aylık 15.000.000 TL (Eski Türk Lirası) iştirak nafakası takdir edildiği, daha sonra Gebze 3....

    Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ortak çocukların özel ders, kurs gibi eğitim masraflarının arttığını ileri sürerek; iştirak nafakasının aylık 200.00.-er TL den 750.00.-şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece; ortak çocuklar için aylık 200.00.-er TL iştirak nafakası takdir edilirken ÜFE oranında artışı da hükmedildiği, bunun da yeterli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir ....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özele; Yerel mahkemece eksik inceleme sonucu hukuka ve usule aykırı karar verildiğini, anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakası alınmayacağının kararlaştırıldığını, ancak buna rağmen bu davanın açılmasının hakkında kötüye kullanılması olduğunu, anlaşmalı boşanma davasında davacının iştirak nafakası hakkından feragat ettiğini, maddi durumunda herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen ilerleyen süreçte bu davayı ikame etmesinin amacının davalıyı zor duruma düşürmek olduğunu bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemiyle açılmıştır....

      Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez....

      UYAP Entegrasyonu