Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru asıl davanın reddini, birleşen davanın kabulünü erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmesini, kadın lehine maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası verilmemesini, tedbir-iştirak nafaka miktarlarını istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın ve çocuklar için tedbir nafakası ve iştirak nafakası verilmesini, maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Kusur açısından: Kadın tarafının tanıklarının soyut ve duyuma dayalı beyanda bulundukları, bir kısım beyanların ise af kapsamında kaldığı, erkeğin kusurlarının ispatlanamadığından erkeğe kusur verilmemesinin doğru olduğu, kadına verilen kusurun sabit olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin kusura yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

Davacı tarafın tedbir, yoksulluk, iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat kararına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, kusur durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının az olmadığı, davacı kadının Ebe olarak çalışması, asgari ücretin üzerinde gelirinin bulunması dikkate alındığında boşanmayla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı tarafın tedbir, yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

kabulüne, kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, kadın yararına yararına dava tarihi itibariyle aylık 400 TL tedbir nafakası ve aylık 400 TL yoksulluk nafakası, ortak çocuk ... yararına aylık 200 TL tedbir nafakası ve 200 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 12.500 TL maddi tazminat, 7.500 TL manevi tazminata hükmedilmiş, hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ortak çocuk ...'...

    Belirtilen kanun maddesinden açıkça anlaşılabileceği gibi, davalı yoksulluk nafakası ve manevi tazminat konusunda iddiasını (talep sonucunu) süresinden sonra genişletmiş olup; davacının bu konuda açık muvafakati olmadığı gibi bu konuda usulünce yapılmış bir "ıslah" işlemi de mevcut değildir. O halde davalının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebi hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir talep bulunmadığından, "karar verilmesine yer olmadığı kararı" verilecek yerde, yoksulluk nafakasına yönelik isteğinin reddedilmesi ve manevi tazminata yönelik isteğinin kabul edilip, davalı yararına manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1- 2 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 3.000 TL manevi tazminat takdirine, kadının maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, müşterek çocuk 06/09/2011 doğumlu Yiğit Emir Kayabaş'ın velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 150 TL tedbir, aylık 350 TL iştirak nafakası takdirine karar verilmiştir....

      nafakası ile 150.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından boşanmanın ferileri niteliğinde açılan bağımsız tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminat talepli davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne ve ferilerine hükmedilmiş, karar davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti ile aleyhine hükmedilen...

        Davalı-k. davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 50.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 500'er TL tedbir - iştirak, davacı kadın için aylık 200 TL tedbir nafakası, 30.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminat takdirine, kadının yoksulluk nafakası talebi ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

        TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmiştir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....

        takdir edilen iştirak nafakası ile müvekkili lehine hükmedilen maddi- manevi tazminatın artırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu