WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti.'' yetkililerinin sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmemesi ve sanık hakkında düzenlenen vergi tekniği ve vergi suçu raporlarında sanığın sahte fatura düzenleme suçuna ne şekilde iştirak ettiklerinin belirtilmemesi karşısında, gerçeğin ve iştirak iradesinin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; faturaları kullanan kişi ya da şirket yetkilileri dinlenip, sanığı tanıyıp tanımadıkları, faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları ve faturaların verilmesine sanığın iştiraki olup olmadığı konusunda beyanlarının alınması, gerekli görülmesi halinde, düzenlenen faturalardaki yazı ve imzaların sanık ...’ye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca muhasebecilik mesleği gereği olarak verilen hizmet kapsamında sanığın mükellef şirketin beyannamelerini vermek...

    Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince ortak çocuk yararına aylık 1.200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, işbu kararın kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL iştirak nafakasına ve iştirak nafakasına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre davacının reddedilen ve temyize konu edilen iştirak nafakası talebinin yıllık toplam miktar 8.400,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır....

      Mahkemece, hüküm altına alınması istenilen iştirak nafakasının "karar tarihinden itibaren aylık 200 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına " şeklindeki hükmü anılan İBK'na ve Yerleşik Yargıtay Kararlarına aykırıdır. Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci paragrafındaki "...karar tarihinden itibaren aylık 200 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına..." ifadeleri çıkartılarak yerine "dava tarihinden itibaren aylık 200 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadeleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; aylık 260,00 TL olarak bağlanan iştirak nafakasının artırılarak, aylık 1.500,00 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Tarafların, 26.05.2004 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları ve velayeti anneye verilen 1996 doğumlu müşterek çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, daha sonra ......

          Davada, davalı babadan aylık 750,00 TL iştirak nafakasının tahsili talep ve dava edilmiş, davalı nesebi reddi davası açtığını, bekletici mesele yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, küçüğün tarafların çocuğu olarak nüfusa tescil edildiğinden sözedilerek davanın kısmen kabulü ile yıllık 225,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; taraflar arasındaki boşanma davası sırasında doğan küçüğün velayeti ile ilgili bir talep olmadığı ve karar verilmediği, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalı tarafından nesebin reddi davası açıldığı ve derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadının iştirak nafakası isteği, velayetin kendisine verilmesi isteğini de kapsar. Bu husus yerine getirilmeden ve daha önce de verilmiş bir karar bulunmadığından, velayet düzenlenmeden iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değildir....

            Mahkemece, tarafların müşterek çocuğu Deniz Nur'un İlköğretim 8.sınıf öğrencisi olduğu, Temmuz 2010 tarihi itibariyle iştirak nafakasını davalının aylık 282 TL'ye yükselttiği, davacının aldığı ücretin davalıdan daha yüksek olduğu, çocukların iaşe ve ibatesinden baba kadar annenin de sorumlu olduğu, küçüğe bağlanan ve davalı tarafından ödenmekte olan iştirak nafakası miktarının küçüğün yaşı ve ihtiyaçları ile uyumlu olduğu, talep edilen iştirak nafakası miktarının davalının ekonomik gücünün üzerinde olduğu gerekçesi ile dava reddedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının iştirak nafakasını endeks oranında kendiliğinden arttırması ve cevap dilekçesindeki artışa dair irade beyanı nafakayı arttırmanın gerekliliğini kabul ettiğini göstermektedir. Nafaka takdirinden bu yana geçen süre ve bu arada eğitim giderinin arttığı da bir gerçektir....

              Davalı erkek tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olup, iştirak nafakaları temyize konu edilemez. Bu sebeple davalının iştirak nafakalarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                Davacı anne tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda ortak çocuklar 2003 doğumlu ... ile 2004 doğumlu ...’ın velayetlerinin babadan alınarak anneye verilmesine, ... için 200 TL iştirak nafakasına, ... yönünden ise iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı anne tarafından iştirak nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmiştir. Mahkemece ...’ün bakım tedbiri kararı ile kurumda kaldığı ve annesi ile yaşamadığı gerekçesiyle iştirak nafakasının reddine karar verilmiş ise de; ...’ün ... 1. Aile Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli kararı ile 2828 sayılı kanun uyarınca koruma altına alındığı ancak dosya içerisindeki Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğünü’nün yazısından ...’ün 30.10.2014 tarihinden itibaren anne ...’in yanında bulunduğu anlaşılmaktadır....

                  -TL iştirak nafakası takdir edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş, duruşmada hazır bulunmamıştır. Mahkemece; davacının müşterek çocuk için iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 200,00.-TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir....

                    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından boşanma ilamıyla ortak çocuk yararına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL indirilerek aylık 450,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahekemesince verilen bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu