WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece hükmedilen iştirak nafakası yönünden dava tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak hüküm altına alınması gerekirken, davanın açıldığı tarihten geçerli olmak üzere tedbir; karar kesinleştikten sonra ise iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline yönünde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu husus esasa etkili görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının artırılması" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, reddedilen velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması ile iştirak nafakasının artırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi ve İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, boşanma kararından sonra ve fakat kesinleşmesinden önce 05.01.2012 tarihinde dünyaya gelen çocuğun velayetinin düzenlenmesi ve bu çocuk için iştirak nafakası talebine ilişkin olduğuna göre, çocuk için tayin edilen nafakanın "tedbir" değil, dava tarihinden itibaren iştirak nafakası niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli müzaheretten yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece velayetin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine karar verilmiş, iştirak nafakası talebi ise reddedilmiştir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Davalı annenin... İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalıştığı, düzenli bir gelirinin bulunduğu toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk yararına uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk için davalı baba aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Tarafların sosyal ekonomik durum araştırması için mahkemece müzekkere yazılmış ise de, müzekkere cevabı olumsuz gelmiş, mahkemece de yeniden bir araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tespiti, iştirak nafakası tayin ve miktarında önem arzettiğinden, tarafların yeniden ekonomik ve sosyal durumlarının araştırılarak sonucu uyarınca iştirak nafakası hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakası talebinden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Konya 5.Aile Mahkemesinin 2018/471 Esas 2019/110 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, ortak çocukların velayetlerinin davacı anneye verildiği, kararın 11.03.2019 tarihinde kesinleştiği, davanın anlaşmalı boşanma olarak görüldüğü tarafların anlaşmaları doğrultusunda iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmıştır. Velayet hakkı sahibinin boşanma davasında iştirak nafakası talebinin olmaması ya da bu haktan feragat etmesi sonradan iştirak nafakası davası açmasına engel değildir. Zira Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu bağlamda iştirak nafakası devam edegelen ve yenilenen borçlardandır....

            Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; iiktisadi işletmenin vergi sonrası kazancını bağlı bulunduğu vakfa aktarması bir kar aktarımı olup, bu aktarımın, vakıf yönünden Gelir Vergisi Kanunu'nun 75'inci maddesinde belirtilen iştirak kazancı olduğu, bir kazancın iştirak kazancı sayılabilmesi için bir başka kurumun hisselerine sahip olunması zorunlu olmayıp, bağlı veya ait kuruluşun tamamına sahip olunması halinde de iştirak kazancı elde edilmesinin söz konusu olduğu, kendisi vergiye tabi olmayan bir vakfın, sermayesini temin ederek vergiye tabi bir kuruluş oluşturması halinde kendisine aktarılan gelirin iştirak kazancı olduğu, menkul sermaye iradını elde edenin kurum olması ya da gelir veya kurumlar vergisinden muaf olmasının da Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin 6/b-i bendine göre yapılacak tevkifatı etkilemediği, bu nedenle, iktisadi işletmenin bağlı bulunduğu vakfa aktarılan kar payı, alan yönünden iştirak kazancı olduğundan ve Kanuna göre tevkifata tabi...

              Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde, ortak çocuklar ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının az olduğuna dair Dairenin 04.07.2022 tarihli bozma ilamına uyulmakla talep kapsamında uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken talep aşılmak suretiyle ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 900,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. VI....

                Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebinde bulunmuş ve nafakalar için yasal faiz istediğini belirtmiş, mahkemece iştirak ve yoksulluk nafakaları hakkında hüküm kurulduğu halde faize ilişkin talep hakkında, Hukuk Muhakemeleri Kanunun emredici kuralına aykırı şekilde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda; artırılmasına hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları için istenen faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı kadın vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile iştirak ve yoksulluk nafakalarına, nafakaların muaccel olduğu tarihten itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına hükmedilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                nin ''İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar'' başlıklı 6763 sayılı yasayla değişik 341. maddesinin 2. fıkrasındaki kesinlik sınırı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 17.830,00 TL.yi geçmediği anlaşıldığından, davalının müşterek çocuk Mehmet Selim yararına hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf isteminin esastan incelemeye geçilmeksizin, HMK 346. ve 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİ gerektiği, 2- Davalının, davacı tarafından müşterek çocuk Sema için iştirak nafakası talebinin reddedilmesi nedeniyle lehine vekalet ücreti hükmedilmemesine yönelik istinaf isteminin incelenmesinde; Davacının dava dilekçesinde; müşterek çocuklar Sema ÇORUMLU ve Mehmet Selim ÇORUMLU için ayrı ayrı aylık 1.500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesi talebinde bulunduğu, mahkemece "Tarafların müşterek çocukları olan Sema Çorumlu için talep edilen iştirak nafakası talebinin REDDİNE," karar verildiği, davacının müşterek çocuk Sema için nafaka talebinin reddedilmesi nedeniyle kendisini vekille...

                UYAP Entegrasyonu