CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anlaşmalı olarak boşandıklarını, velayetin anneye bırakıldığını, çocuk için aylık 1.000,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2015 yılında hükmedilen 1.000,00- TL nafakanın ekonomik koşullar ve paranın değer kaybetmesi nedeniyle yetersiz kalması sebebiyle iştirak nafakanın artırılması talepli dava açıldığını, Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/272 E. 2019/625 K. Sayılı kararı ile aylık 150,00 TL artırılmak sureti ile aylık 1.150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, açılan bu davada iştirak nafakasının indirilmesi için gerekli olan şartların oluşmaması nedeniyle işbu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir....
Davacı- Davalı taraf hükmedilen iştirak nafakası ile reddedilen asıl davadaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamından, birleşen dava yönünden kabul edilen iştirak nafakasının miktarının, bir yıllık toplam tutarının 400x12= 4.800 TL olduğu, reddedilen yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarı 350x12=4.200 TL, reddedilen iştirak nafakasının ise 300x12=3.600 TL olduğu, kararı davacı- davalı istinaf ettiğinden kararın kabul ve ret edilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davacı- davalı tarafın kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davacı-davalının istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar ile kendisi lehine iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakasının en son artış ile birlikte 400 TL olarak ödendiğini, ancak kendisinin 18 yaşının dolduğunu ve halen ...Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuduğunu, almış olduğu iştirak nafakasının masraflarını karşılamaya yetmediğini belirterek, 400 TL nafakanın aylık 1000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacını yeterli geliri bulunduğunu, kendisinden nafaka talep etmesinin dürüstlük bir davranış olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
iştirak nafakasının aylık 400 TL'ye, müşterek çocuk . için aylık 700 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; davalı T.. B..'un ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kanun gereği davalı T.. B..'...
yararına hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350 TL'ye, müşterek çocuk 2008 doğumlu O. A. yararına hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 300 TL'ye arttırılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Aile Mahkemesinin 21.05.2015 tarihli kararı ile davalının baskı ve tehdidi ile davacının cehaleti sonucu yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırıldığını, davacının ortopedik engelinin bulunduğunu, iki çocuğun öğrenci olduğunu, diğer iki çocuğun da dudak ve damak yırtıkları nedeni ile devamlı operasyon geçirdiklerini, davacının geliri olmadığını belirterek davacı lehine aylık 600 TL yoksulluk ve müşterek dört çocuk için aylık 350'şer TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; yeniden evlendiğini, kredi borçları olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası talebinin reddine ve Asiye için 200 TL, ... ve .. için 160'ar TL iştirak nafakası takdir edilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk ....n velayetinin davacı anneye verildiğini, küçük için davalı tarafından 100,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verildiğini, aradan geçen süre, küçüğün ihtiyaçlarının artması, asgari ücretin yükselmesi de dikkate alınarak, iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2014 NUMARASI : 2014/250-2014/702 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili- davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/221 esas, 2007/118 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar Çiğdem, Songül ve Hülya lehine ayrı ayrı 20 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocukların ihtiyaçları için nafakanın yetersiz kaldığını, çocukların herbiri için iştirak nafakasının aylık 200 TLye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini talep etmiştir....
Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; davalının ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....