Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Boşanma protokolünün tarafların serbest iradeleriyle imzalandığı, üzerinden henüz kısa bir sürenin geçmiş olması ve müşterek çocuklar için belirlenen iştirak nafakası miktarı ile yıllık arttırım oranının makul sınırlar içerisinde kaldığı değerlendirilerek davanın REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından boşanmadan sonra açılmış iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1994/68 Esas ve 1994/133 Karar sayıl ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukları davacı ...’nin velayetinin anneye verildiği, davacı kadın için yoksulluk ve çocuk için iştirak nafakasına hükmedildiği, ......

    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup, babasından dolayı aylık ortalama 956,56TL ölüm aylığı aldığı, davalının ise halen emekli olup aylık 1.050TL gelirinin olduğu, aynı zamanda tekstil üzerine kendine ait bir iş yerinin bulunduğu, boşanma davasından sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....

      Davacı vekili, dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı ile ... 9.Aile Mahkemesi'nin 18/10/2010 tarih ve 2010/659 E.-2010/1237 K.sayılı kararı ile boşandıkları bu karar ile müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiği ve 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, çocuğun ihtiyaçlarının arttığı, davalının ise hiçbir ekonomik sıkıntısının olmadığı, şirket müdürü olması sebebiyle maaşında artışın olduğu, müvekkilinin halihazırda çalışmadığı, kirada oturduğu bu sebeple iştirak nafakasının 1.000 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

        O halde mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Kabule göre de, taraflar boşanmış olup davacı kadın için arttırılması talep edilen nafaka, mahiyeti itibariyle yoksulluk nafakası niteliğindedir. Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değildir; ayrıca hükmün 1.fıkrasında davacı kadının davalı olarak geçmesi de yanlış olmuştur....

          Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

            Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, ortak çocuğun 2006 doğumlu olduğu, annenin ev hanımı, babanın polis olduğu,babanın evlendiği , 2013 yılında bir çocuğu daha olduğu tespit edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen ve arttırılan nafaka miktarı yüksektir. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde, ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bir iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk ...lehine aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle, yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye; iştirak nafakasının 300 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde; talep edilen nafakaların fahiş olduğunu, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasınının artırılması istemine ilişkindir. Davacı vekilinin, müşterek çocuk...için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

                davanın kabulü ile iştirak nafakasının 250 TL artırılarak 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının İstanbul Anadolu 5.Aile Mahkemesinin 2013/658 Esas ve 2013/626 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile velayeti davalıda olan müşterek çocuk Derin için 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,nafakanın takdir edildiği tarihte müvekkilinin çalıştığını ancak 12.12.2014 tarihi itibariyle işinden ayrılmak zorunda kaldığını,iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını bu nedenle iştirak nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları...

                  UYAP Entegrasyonu