Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda kesinleşen mahkeme kararı ile yoksululk nafakası kaldırılmış olduğundan mahkemece yoksululk nafakası talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde nafakanın artırılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle iştirak nafakasına yönelik hükmün ONANMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle yoksulluk nafakasına yönelik hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 650 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- İştirak nafakasının artırılması bakımından; somut olayda, 01.08.2014 tarihinde kesinleşen iştirak nafakası için, her ne kadar aradan 1 yıl geçmiş olsa da çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Aile Mahkemesi'nin 2017/490 esas 2018/410 karar sayılı ilamı ile nafakanın kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini verilen kararın kesinleştiğini, davacı tarafça Uşak 2. Aile Mahkemesine 2019/322 esas 2020/482 karar sayılı ilamı ile açılan davanın da reddine karar verildiğini, buna ilişkin davanın 22/12/2020 tarihinde kesinleştiğini, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını davacının müşterek çocuk için 3.000 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, davacının sonradan nafakanın kaldırılması ya da azaltılması yönündeki taleplerinin iyi niyet ve sözleşmeye bağlılık ilkelerine bağdaşmadığını, davacının aylık 10.000 TL kira geliri olduğunun belirtildiğini, müşterek çocuğun 2,5 yaşından bu yana özel okullarda eğitim aldığını, eğitim masraflarının ve şahsi giderlerinin yüksek olduğunu, müvekkilinin gelirinin düşük olduğunu bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakanın azaltılması ve kadının boşanma davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karar başlığında kadının birleşen boşanma davasının yazılmamasının yerinde düzeltilebilir maddi hatadan kaynaklandığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, velayeti davalı annede bulunan müşterek çocuk için anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2014/636 Esas, 2014/581 Karar sayılı, 04.09.2014 tarihli kararı ile, davacı Hayriye tarafından davalı Bülent aleyhine açılan boşanma davasının kabulüne, tarafların TMK 166/3.maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlendiği, çocuk için kararın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere 36 ay boyunca aylık 2.000,00 TL, 36 ayın sonunda aylık 1.300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına, nafakanın takip eden yıllarda TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, boşandığı davalı eşine ödemekte olduğu yoksulluk ve iştirak nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek, kendisi ve müşterek çocuk için ödenmekte olan nafakanın 250,00'şer TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir.Mahkemece, davalının gelirine göre hüküm altına alınan 125,00 er TL nafakanın uygun olduğu bunun üzerinde bir miktarın davalının maddi gücü ile orantılı olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 182/2 maddesine göre, boşanma veya ayrılık vukuunda "velayet kendisine verilmeyen eş, küçük çocuğun bakım ve eğitim giderlerine" gücü oranında katılmak zorundadır.ine aynı yasanın 330.maddesi uyarınca da; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....

          Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

            ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 1.500,00 TL olarak belirlenmesine, iş bu nafakanın her yıl ÜFE oranında ARTIRILMASINA karar verilerek davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            Aile Mahkemesinin 2017/754 Esas sayılı dosyası ile müşterek çocuk için bağlanan nafakanın indirilmesi talepli dava açıldığı, mahkemenin 05/02/2019 tarih ve 2019/70 Karar sayılı kararı ile, nafakanın dava tarihi olan 25/09/2017 tarihinden itibaren aylık 500,00TL ye indirilmesine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Adana BAM 2....

            Mahkemece, daha önce 480,00 TL olan iştirak nafakasının 300,00 TL'ye ve %20 olan yıllık artış şartının da enflasyon oranına indirilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden, tarafların ... 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/711 Esas - 2006/730 Karar sayılı ilâmı ile boşanmasına, ortak çocuk Barış için aylık 200,00 TL iştirak nafakası ve nafakanın her yıl geçerli olmak üzere %20 oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 28.12.2006 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Taraflar arasındaki boşanma dosyası içerisinde bulunan 06.12.2006 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde, müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakası ödeneceği devam eden yıllar için %20 artış şartı getirildiği anlaşılmıştır. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

              UYAP Entegrasyonu