Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararı davacı kadın tarafından; manevî tazminatın ve nafakaların miktarı yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince, kadının istinaf talebi manevî tazminatın, yoksulluk ve iştirak nafakalarının mıktarı yönünden kabul edilmiş, sadece ortak çocuklar, ...yararına aylık 750'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

    ayrı ayrı 500'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile 50.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2018/423 Esas 2018/500 Karar sayılı ilamı ile boşandığını, aynı ilam ile müşterek çocukların velayetlerinin anneye verildiğini, müşterek çocuklar yararına aylık 350'şer TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini belirterek müşterek çocuklar yararına hükmedilen aylık 350'şer TL iştirak nafakasının aylık 1.000'er TL'ye, kadın yararına hükmedilen aylık 100 TL yoksulluk nafakasının aylık 500 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiş, davalı vekili 30.03.2021 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; müşterek çocuklar yararına Ankara 7. Aile Mahkemesinin 2018/423 Esas 20108/500 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 350'şer TL iştirak nafakasının aylık 700'er TL'ye artırılmasına, kadının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğin davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davalı karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulü, davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

      Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında, kadının değil kocanın ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, delillerin hatalı takdiri sonucu, kadın ağır kusurlu kabul edilip tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi isabetli bulunmamıştır. 2-Velayetleri davacıya bırakılan çocuklar için, yargılama sırasında Türk Medeni Kanununun 169. maddesi kapsamında tedbir nafakası takdir edildiğine göre, nihai hükümde bu çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının, kararın kesinleşmesinden sonra da devamına karar verilecekken, hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacının yoksulluk ve çocuklar için tayin edilen iştirak nafakalarının, gelecek yıllardaki artış miktarının belirlenmesi talebiyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı -Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve müşterek çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının miktarları yönünden, davalı tarafından ise yararına hükmolunan tazminatlar ile müşterek çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının miktarları, ziynet alacağı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine...

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin “Ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarına” yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, velâyeti kendisine bırakılan ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise velâyet düzenlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ve lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına ve özellikle tarafların yargılama sırasında ergin olan 03.03.2004 doğumlu ikiz çocukları ... ... ve ... yararına hükmedilen tedbir nafakalarının, ortak çocukların ergin olduğu tarih itibariyle kendiliğinden sona ereceğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2001’de boşandıklarını, boşanmada 30,00 TL yoksulluk ve 1999 doğumlu çocuk için 30,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; nafakanın bağlanmasından sonra hayat şartlarının ağırlaştığını, çocuğun masraflarının ve okul giderlerinin arttığını, bu nedenle bağlanan nafakanın çok düşük kaldığını ayrıca 13 yıldan bu güne kadar nafaka oranının hiçbir şekilde arttırılmadığını belirterek; davacı için bağlanan yoksulluk nafakasının 350,00 TL’ye, çocuk için bağlanan iştirak nafakasının 350,00 TL’ye...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TL' dir....

                UYAP Entegrasyonu