Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı erkek boşanmadan sonra eldeki dava ile protokolde geçen ve mahkemece hükme bağlanan iştirak ve yoksuluk nafakalarının indirilmesi ortak çocukların bakıcı ücretleri ile özel okul, kurs ve diğer eğitim giderlerine yönelik hükmün kaldırılması ile ortak çocuklar ve davalı kadın lehine hükme bağlanan sağlık sigortalarına yönelik hükmün kaldırılması veya makul bir bedelle sınırlandırılmasına yönelik iş bu davayı açmış mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Bu hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2016/23855 E. ve 2017/13389 K. sayılı 27.11.2017 tarihli ilamı ile dava nispi harca tabi olduğundan, davacıya dava değerinin açıklattırılması suretiyle nispi harcın tamamlattırılması gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma sonrası davacı taraf yoksulluk ve iştirak nafakaları ile ortak çocukların bakıcı ücretlerine dair talebini açıklayarak harçlandırmış, diğer taleplerini harçlandırmayacağını beyan etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2022 NUMARASI : 2021/344 ESAS, 2022/465 KARAR DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Arttırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kayseri 4....

    Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....

    göre uyarlama yapılabileceği de tabii bulunmasına göre davacının yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması davasının reddine karar verilmesi" gerekçesiyle subut bulmayan davanın reddi yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı erkek tarafından açılmış önceki iştirak nafakası davasında hükmedilen iştirak nafakasına ÜFE oranında artış uygulanması şeklinde ilave hüküm eklenmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Asliye (Aile) Mahkemesinde, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak açmış olduğu davada, tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin annelerine bırakılmasına, çocuklar için 200'er TL iştirak nafakası ile kadın için 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, bu karar 5.4.2012 tarihinde kesinleşmiş olup, davacı kadının, kendi açmış olduğu boşanma davasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik taleplerinin konusu kalmamıştır. Davacı kadının ... Asliye (Aile) Mahkemesinin 2009/86 esas ve 2010/82 karar sayılı dosyasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılmasına yönelik bir davasıda bulunmadığı halde, bu mahkemece hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılmasına karar verilmesi de doğru olmamıştır....

      Ancak, davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takip dosyası ile 25.01.2005-01.01.2007 tarihleri arasındaki 24 aylık iştirak ve tedbir nafakası toplamı ....600 TL ile devam edecek iştirak ve tedbir nafakalarının talep edildiğinin anlaşılması karşısında; mahkemece, davacının davalıya ... .... İcra Müdürlüğünün 2008/8789 Esas (eski 2007/477 E.) sayılı takip dosyasından takip tarihi itibariyle ....300 TL borçlu olmadığının tespiti ile takibin bu miktar dışında devamına şeklinde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline hüküm tesisi doğru görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının .... ve ....bendlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine ''davacının davalıya ... ....İcra Müdürlüğünün 2008/8789 Esas (eski 2007/477 E.)...

        Asıl dava; iştirak nafakalarının artırımı, birleşen dava iştirak nafakalarının azaltılması taleplerine ilişkindir (TMK'nun 327 ile 331. m.leri). Davalı-davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK nun 352. m.si uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu, HMK nun 341. m.sinde belirtilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41. m.si ile değişik 6100 sayılı HMK nun 341/1 maddesinde öngörülen 1.500 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000 TL ye çıkartılmış, ek 1. m.sinde parasal sınırların her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup İlk derece mahkemesinin 25/06/2021 karar tarihindeki kesinlik sınırı 5.880,00 TL'dir....

        Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının ve maddî tazminatın miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının "Tedbir nafakalarının miktarına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı ile aleyhine hükmedilen istinaf yargılama giderleri yönünden; davalı erkek tarafından ise velâyet düzenlemesi ve kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının “ Tazminatların, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarına” yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yönlere ilişkin olarak verilen hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

            UYAP Entegrasyonu