Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı takip dosyası ve bu takip dosyasına dayanak yapılan çek nedeni ile davacının davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Yargılama sırasında Kayseri Genel İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasında davacıdan yapılan tahsilat nedeni ile İİK'nun 72/6. maddesi gereği istirdata dönüşen işbu davada davacıdan tahsil edilen 1.135.262,66-TL'nın 02/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte DAVALI ... ANONİM ŞİRKETİ'NDEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, İİK'nun 72/5. maddesi uyarınca hüküm kesinleştiğinde Kayseri Genel İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı İCRA TAKİBİNİN İPTALİNE, b-Dava konusu Kayseri Genel İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyası ve bu takibe dayanak yapılan çek nedeni ile davacının davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Yargılama sırasında Kayseri Genel İcra Dairesi'nin ......

    Ancak burada söz konusu olan, kişilerin mülkiyet hakları üzerinde süresi belli olmayan sınırlama şeklindeki idarenin işlem ve eyleminden doğan zararın tazmini olup mülkiyetin bedele çevrilmesi ise idari yargıda açılan tazminat davasının değil, adli yargıda açılacak bedel tespiti ve tescil davasının konusuna girer. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davaları, taşınmaz mülkiyetinin bedeli karşılığında kamuya aktarılması yoluyla mülkiyete yapılan fiili müdahaleyi sonlandırmayı hedeflemesiyle, sadece idarenin işlem ve eylemlerinden doğan zararın tazminini sağlayan, mülkiyete ilişkin herhangi bir sonuç doğurmayan idari yargıda açılan tam yargı davalarından farklılaşmaktadır. Mülkiyetin bedele çevrilmesi ise, idari eylem ve işlem nedeniyle doğan bir zarar niteliğinde olmadığından idari yargıda görülen tazminat davasının konusuna girmez....

      Davacı sözleşmenin 12.3. maddesine göre kredi limit tahsis ücreti alındığını ileri sürmüş, davalı anılan hükmün genel işlem şartına aykırı olduğunu savunmuştur. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle anılan hükmün genel işlem şartlarına aykırı olup olmadığının tespiti gerekir. Bir sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. 6098 sayılı TBK’da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için 6098 sayılı --- sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir. Hem tüketiciler hem de tacirler için geçerli olan genel işlem koşulları denetimi, sözleşmelerin imzalanması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını dürüstlük kuralları kapsamında korumaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Kısmen karışık meyve bahçesi kısmen kuru tarım arazisi niteliğindeki ......

          Hal böyle olunca mahkemece terekenin tespiti ve defterinin tutulması yönünde işlem yapılması gerekirken miras bırakanın yasal mirasçısı olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .........

            İcra Müdürlüğü'nün 2019/38727 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde, takibe konu toplamda 24.024,80- TL'nin 1.974,80- TL'lik kısmı yönünden davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Tarafların kötüniyet tazminatı ve icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE," karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, alım-satım akdinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18,19. veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

            gerekçesi ile; "1- Davanın konusuz kalması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davalının boşanmaya sebebiyet verebilecek nitelikte KUSURLU OLMADIĞININ TESPİTİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı mirasçıları vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı müteveffa erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı mirasçılarının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Şti. olan bonodan dolayı davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, ” şeklindeki hüküm fıkrasından da anlaşılacağı üzere dava kısmen kabul değil, tam kabuldür....

              Davacı tarafça imza inkarında bulunulması sebebiyle, davacının imzasının bulunduğu evrak asıllarının ilgili kurumlardan celbedildiği, davacının mahkememiz huzurunda imza örneklerinin alındığı ve dava konusu senet asıllarının dosyamız arasına alınarak dava konusu senetlerde davacıya atfen atılan imzaların davacıya ait olup olmadığının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 01/07/2022 tarihli raporda özetle; "Tetkik konusu bir adet 30.000,00 TL, dört adet 50.000,00 TL bedelli toplam beş adet senetten borçlu hanesinde bulunan imzaların dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla ...'ün eli ürünü olmadığı, imzaların alt kısmında ise ... isim yazılarının okunduğu" şeklinde görüş bildirilmiş olup, rapor denetime elverişli bulunmuştur....

                Yine davacı vekili tarafından dosyaya kazandırılmış ----- sayılı delil tespiti dosyası, keşif zaptı ve bilirkişi raporları çerçevesinde tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmaksızın karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Kambiyo senedi vasfındaki çek bir ödeme aracıdır. Aksi yazılı veya kesin delillerle davacı tarafından ispat edilmelidir. Davacı taraf çeklerin bir satış sözleşmesinin ön ödemesi olarak verildiğine dair yazılı delil sunamamıştır. Davacı tarafa yemin deliline başvurma hakları hatırlatılmış, davacı taraf yemin deliline başvuracağını bildirmiştir. ----- delil tespiti dosyasından keşif zaptı ve bilirkişi raporları dosyaya sunulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu