Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonucu taraflar arasında borç ilişkisi bulunup bulunmadığı tespit edilerek senetlerin iptali istemi hakkında karar verileceği, böyle bir dava mevcut iken aynı nedenlerle borç ilişkisi bulunmadığının tespiti ve sözü edilen senetlerin iptali için ikinci bir davanın açılmasında davacıların hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacılar tarafından 24.03.2011 tarihinde dava konusu bonoların iptali istemiyle bir dava açılmış, o dava devam ederken bu kez aynı bonolardan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve davalının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulması istemiyle 30.03.2011 tarihinde iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Görüldüğü gibi her iki dava da 1086 Sayılı HUMK.nun yürürlükte bulunduğu dönemde açılmış ve derdestlik itirazında bulunulmamıştır....

    sona erdiğinin tespiti ile vadesi gelmiş ve gelecek tüm senetlerin ödenmesinin iptaline, ---- sayılı dosyadan borçlu olmadıklarının tespiti ile icra dosyasındaki ödeme emirlerinin ve senetlerin iptaline, kötü niyetli alacaklı hakkında %20'den az olmayacak kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve vekalet ücreti dahil tüm giderlerin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Toplanan deliller doğrultusunda davaya konu çekin arka yüzünde yer alan ------ şirketinin cirosunun sahte olduğu bu nedenle ciro silsilesinde kopukluk olduğu ve davacının çek nedeniyle borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Toplanan deliller doğrultusunda davaya konu çekin arka yüzünde yer alan ------ şirketinin cirosunun sahte olduğu bu nedenle ciro silsilesinde kopukluk olduğu ve davacının çek nedeniyle borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          . - K A R A R - Davacı vekili,müvekkilinin noterce düzenlenen özel vekaletname ile dava dışı ...’i vekil tayin ettiğini, bu kişinin vekaletname ile verilen yetki sınırlarını aşarak davalı bankada dava dışı şirketin kredi kullanmasına aracılık ederek müvekkilinin taşınmazı üzerinde dava dışı şirket lehine ipotek tesis ettiğini, vekaletnamede 3 şahıslar yönünden yetki verilmediğini, işlemin yok hükmünde olduğunu, davalı bankanın geçersiz olan bu ipotek belgesine dayanarak icra takibi yaptığını, yapılan ihalede taşınmazı satın aldığını, ihalenin feshi davası açılmasına rağmen ihale kesinleşmeden taşınmazın davalı banka adına tescil edildiğini,bu tescilin yolsuz olduğunu belirterek ipoteğin geçersiz olduğunun tespiti ile fekkini, bu ipotekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini, iptali talep edilen ipotek ile ilgili olarak başlatılan icra takibinin iptalini, ihale kesinleşmeden davalı adına yolsuz tescil yapıldığından tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tescilini, taşınmazın...

            Maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olduğu, başlangıçta davalı alacaklı ----- tarafından dava dışı -------aleyhine takip başlatıldığı, takibin usulsüz kesinleştirildiği, takip usulsüz kesinleştirildikten sonra davalı alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda üçüncü şahıslara haciz ihbarnameleri çıkarıldığı, haciz ihbarnameleri çıkarılan şirketlerden birinin de davacı şirket olduğu, dava dışı borçlu ------- icra hukuk mahkemesine yapılan şikayet sonucu ödeme emrinin tebliğ tarihinin 01/09/2022 tarihi olarak belirlendiği, dolayısıyla davacıya çıkarılan haciz ihbarnameleri takip kesinleşmeden çıkarıldığından geçersiz olduğu, dava talep sonucunun davalı tarafça kabul edildiği, HMK'nın 308. Maddesi uyarınca dava sonucu kabul edildiğinden davanın kabulü nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.Her iki taraf da aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir....

              Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir. TBK'nin 19 uncu maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında; hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nin 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınması koşulu muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Ancak 3 üncü kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlem yapılması gerekir....

              Mahkemece davalı yanın alacağının dayanağı olan fatura tarihlerinden önce 02.02.2004 tarihinde davacının davalı şirkete başvurarak sözleşmenin iptali ve tesisatın sökülmesini istediği, buna rağmen davalının herhangi bir işlem yapmadığı, hal böyle olunca menfi tespit talebinin yerinde olduğu, şahsiyet hakkına saldırı olmadığı için manevi tazminat isteminin yerinde bulunmadığı gerekçeleri ile 7.631.15 YTL miktarlı faturalardan dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, manevi tazminat davası sübut bulmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                (asıl alacak 126.000,00 TL. ve 11.580,78 TL. işlemiş faiz) yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 2-Birleşen (Bakırköy 1. Asliye ticaret mahkemesinin 2017/174 esas, 2017/234 karar sayılı) dava dosyası yönünden; a)Küçükçekmece ... İcra dairesinin ... sayılı takip dosyasında davalılardan ... Toplu Yapı Yönetimi tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 126.000,00 TL. Asıl alacak, 11.580,78 TL. İşlemiş faiz olmak üzere toplamda 137.580,78 TL. Miktarla ve ödeme emrindeki şartlar nazara alınarak takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ticari avans faiz uygulanmak suretiyle bu davalı yönünden TAKİBİN DEVAMINA, Şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine, b)Davalılardan ... Tic. A.Ş. hakkında mahkmemizce menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmiş olması nazara alınarak işbu davalı yönünden DAVANIN REDDİNE, " karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı ... Toplu Yapı Yönetimi vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı ......

                  Her ne kadar davacı borçlu tarafından kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de İİK'nun 72/5 maddesi gereği takibin kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Birleşen dava da asıl dava yönünden; 2004 sayılı İİK ' nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir. Az yukarıda açıklandığı üzere banka alacağını ispat edememiş olup itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu