Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emrinin iptali istemine ilşkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

    Yasal düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın bu yasal düzenleme kapsamında menfi tespit davası açabilmesi için, hakkında başlatılmış olan icra takibinin durması üzerine davalı kooperatifin itirazın iptali davası açmış olması, bu davayı kazanmış olması, hükmün kesinleşmiş olması, yahut hüküm kesinleşmemiş olsa dahi verilen mahkeme hükmü ile birlikte icra takibinin kesinleşmesi halinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılacak bir dava olması gerektiği anlaşılmaktadır....

      Sayılı dosyasıyla bağlantılı olarak açılan menfi tespit davası sürecinde davacı bankaya gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkindir. Zile İcra Müdürlüğü 2022/819 Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış yapılan incelemede; Alacaklı T3 vekili tarafından borçlu Mahmut Arslan aleyhine Tokat Aile Mahkemesinin 2020/679 Esas 2022/481 Karar sayılı ilamı dayanak gösterilerek toplamda 10.709,35- TL alacak üzerinden 17/09/2022 tarihinde takip talebinde bulunulduğu, belirlenmiştir....

      Sayılı dosyasından menfi tespit ve tapu iptali davası açtığını, mahkemeden tedbir kararı verilinceye kadar hakkında işlem yapılmamasını talep etmiştir. Müdürlük 07/12/2020 tarihli kararında; taşınmazın ihalesinin kesinleşmesi sonrasında 18/11/2020 tarihinde alacaklı adına tescil edildiğini, karar tarihi itibariyle mahkemeden dosyaya tedbir kararı gönderilmediği anlaşılmakla borçlunun talebi doğrultusunda işlem yapılmasına yer olmadığına, borçlunun taşınmazı halen fiilen işgalinde tuttuğu kanaatine varıldığından alacaklı vekilinin fuzuli işgalci tespiti talebi hakkında işlem tayinine yer olmadığına, İİK 135/2 gereğince borçluya tahliye müzekkeresi gönderilmesine karar verilmiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin işletmecisi olduğu Keban oteli nedeni ile davalı kurumun abonesi olduğunu, davalının müvekkili hakkında 16.09.2003 tarih 13.902 YTL bedelli fatura tanzim ettiğini, bu faturaya itiraz edilmesine rağmen sonuç alınamadığını ve müvekkilinin hukuki hakları saklı kalmak üzere davalıyla taksitlendirme sözleşmesi yapılıp, ayrıca menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin davalıya tüm ödemeleri yaptığını, bu arada menfi tespit davasının müvekkili lehine sonuçlanıp, davalının haksız tahsilat yaptığının mahkeme kararı ile tespit edildiğini, müvekkilinin davalıya ödediği bedelin geri alınması için takibe geçtiğini,ancak itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının menfi tespit davası kesinleşmeden bu davayı açtığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında İstanbul 10....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/143 E. dosyasında açılan itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu belirterek, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

          Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacı ...’nin dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Aynı tutanağa dayanılarak açılan menfi tespit davasında kesinleşen alacak miktarı, diğer bir ifadeyle davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmelidir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, “takibe itiraz” sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Dava, menfi tespit ve icra takibinin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Dava, menfi tespit ve icra takibine konu senedin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu