Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İptali istenen çeklerin muhatap bankaya müzekkere yazılarak çeklerin ödeme için ibraz edilip edilmediği, ibraz edilmiş ise ibraz bilgileri sorulmuş, buna ilişkin kayıtlar dosyamız arasına alınmıştır İptali istenen çeklerle ilgili Mahkememizce verilen ödeme yasağı ve tedbir kararı ilgili muhatap bankaya bildirilmiştir. Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine iptale konu çekler yönünden yapılacak ilana ilişkin müzekkere yazılmış, yapılan ilanlara ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi örnekleri dosyamız arasına alınmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. Dava, TTK 818/s. Maddesi yollaması ile çeklerde uygulanması gereken 757 vd. Maddelerine göre açılmış, zayi nedeni ile çek iptali davasıdır. Mahkememiz ... tarihli duruşmasında davacı vekili çeklere ilişkin menfi tespit davası açtıklarını, mahkememizin ... esasına kaydedildiğini bildirmiştir....

    Somut olayda eldeki itirazın iptali davası ve davalı tarafından açılan menfi tespit davası taraflar arasındaki nakliye sözleşmesi uyarınca başlatılan aynı icra takibinden kaynaklanmaktadır. Buna göre aynı icra takibi uyarınca açılan itirazın iptali ve menfi tespit davasında biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyecek mahiyette olup,huhuk güvenliği açısınde birlikte görülmesi gerektiğinden, her iki dava arasında HMK 166. maddesi anlamında bağlantı bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda mahkemece taraflar talep etmese dahi dosyalar arasında bağlantı buluduğunun tespit edilmesi halinde davanın her aşamasında re'sen birleştirme karar verebileceği ve usul ekonomisi gözetildiğinde mahkemece dosya üzerinden eldeki itirazın iptali davasının, arasında bağlantı bulunan daha önce açılan menfi tespit davası ile birleştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine kara verilmiştir....

      Buna göre aynı icra takibi uyarınca açılan itirazın iptali ve menfi tespit davasında biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyecek mahiyette olup,huhuk güvenliği açısınde birlikte görülmesi gerektiğinden, her iki dava arasında HMK 166. maddesi anlamında bağlantı bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda mahkemece taraflar talep etmese dahi dosyalar arasında bağlantı buluduğunun tespit edilmesi halinde davanın her aşamasında re'sen birleştirme karar verebileceği ve usul ekonomisi gözetildiğinde mahkemece dosya üzerinden eldeki itirazın iptali davasının, arasında bağlantı bulunan daha önce açılan menfi tespit davası ile birleştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine kara verilmiştir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; somut olayda menfi tespit davası ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1 -H uyarınca usulden reddi gerektiğini, davacının da belirtmiş olduğu üzere huzurda görülmekte olan davanın konusunu oluşturan ve davacı şirket tarafından ödenmeyen 133.994,15-TL'lik borç icra takibine konu olan 679.485,84-TL'lik cari hesap bedeline dahil olduğunu, bu sebeple davacı tarafından itirazın iptali davasına konu olan aynı faturalar sebebi ile ayrıca menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, alacaklının itirazın iptali davası açmasından sonra borçlu tarafından menfi tespit davası açılamayacağını, çünkü bu davacı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerek doktrinde ve gerekse uygulamada tereddütsüz kabul edildiğini, davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmesi, açıklaması ve gerekirse ispat etmesi gerektiğini, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önceden açılmış ve...

        . - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili tarafında açılan menfi tespit davası sonucu verilen kararda davanın kabulü ile müvekkili lehine 6.685 TL vekalet ücreti, 812 TL ve 649 TL yargılama giderine hükmedildiğini belirterek bu alacakların ilama dayanması nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece işlem uygun görülerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, menfi tespit davası sonucu verilen kararların kesinleşmeden icra edilmeyeceğini belirleterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir . Mahkemece, menfi tespit davası sırasında verilen kararın kesinleşmediği, kesinleşmeden icraya konulamayacak olan bu kararın eki niteliğindeki vekalet ücreti ve yargılama giderleri içinde kararın kesnleşmesinin zorunlu olduğu belirtilerek itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne,davacının borçlu olmadığının tespitine,davacının icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından icra tazminatına yönelik olarak temyiz edilmiştir....

            Dava konusu uyuşmazlık asıl davada tüketicinin açtığı menfi tespit birleşen davada alacak istemine ilişkin olup, davalı (Birleşen davacı) ....’nin harçtan muafiyeti söz konusu değildir. Temyiz eden davalı (Birleşen davacı) .... tarafından, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Temyiz eden davalı (Birleşen davacı) ....'den temyiz harçları alınmış ise, buna ait makbuzun dosyasına konulması, harç alınmamışsa HUMK'nun 434/3. maddesine göre işlem yapıldıktan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/624 E. sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, söz konusu yargılama devam ederken yine Davacı tarafından aynı hukuki ilişki sebebiyle alacaklı olduğu iddiası ile Müvekkil Şirket aleyhine İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2019/27471 sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, haksız ve mesnetsiz takibe itiraz edilmesinin ardından Davacı taraf İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/700 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, söz konusu davaların asıl dava olan İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/624 E. sayılı dosyasında birleştirildiğini, yapılan yargılama neticesinde hem asıl menfi tespit davası hem de birleşen itirazın iptali davasının reddedildiğini ve lehlerine vekalet ücretine hükmedildiğini, İstanbul 25....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve talebin iptali istemine ilişkin davada ... 1. Sulh Hukuk ve 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinin iptali ile birlikte açılan menfi tespit ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.nın 8/II-1. maddesine göre kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla, değerine bakmaksızın uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....

                Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalıların dava konusu senet üzerindeki imzalarını inkar etmediği, ödendiğine dair belge sunmadıkları ve açmış oldukları menfi tespit davası sonucunda davanın reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtayca onandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu senetle ilgili davalılar tarafından daha önceden açılmış olan menfi tespit davası ret ile sonuçlanıp temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmasına rağmen henüz kesinleşmemiştir. Her iki dava dosyasını birleştirip birlikte yargılamayı yürütmeyen mahkemenin bu durumda menfi tespit davası kararının kesinleşmesini bekleyip sonucuna göre karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü yönünde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu