Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Gölhisar İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, faize ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçluların yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, borçluların itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının alacaklı tarafça kaldırılması isteminin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    DAVA KONUSU : İşin Durdurulması Veya İşyerinin Kapatılmasına İtiraz KARAR : İstanbul Anadolu 3....

    Gerekçe: Taraflar arasında, yetki tespitine itiraz davasında yetkili mahkeme uyuşmazlık konusudur. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun geçici altıncı maddesinde, kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan toplu iş uyuşmazlıklarının mülga 2822 sayılı Kanuna göre sonuçlandırılacağı öngörülmüştür. 2822 sayılı Kanun’un 15. maddesine göre “Kendilerine 13 ve 14 üncü maddeler uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren, taraflardan birinin veya her ikisinin gerekli yetkiyi haiz olmadıkları veya kendisinin çoğunluğu bulunduğu yolundaki itirazını sebeplerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin bağlı olduğu bölge müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye yapabilir.” 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 665 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 25. maddesi ile 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu’na eklenen geçici 2. maddeye göre de,...

      Genel Müdürlüğü Disiplin Yönetmeliğinin 32.maddesinde cezaların türü gözetilmeksizin 7 gün içerisinde itiraz yolu öngörüldüğü öne sürülerek bu iddianın kanıtı olarak Personel Daire Başkanlığından aldığı yazı ibraz edilmişse de; ... Personel Yönetmeliğinin 31. ve 32. maddeleri birlikte incelendiğinde 31. madde ile sadece uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz yolu öngörüldüğü, 32. maddede ise bu itirazın süresi ve itiraz üzerine yapılacak incelemenin usullerinin düzenlendiği anlaşılmakla uyarma ve kınama cezalarından daha ağır cezalarda itiraz yolunun bulunmadığı ortaya çıkmaktadır. Nitekim 32. maddenin son fıkrasında, "İtiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz" denilmesi de bu durumun teyidinden ibarettir. Zira, uyarma ve kınama dışındaki disiplin cezalarına karşı yargı yolunun kapatılması düşünülemez....

        Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi T3 Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz” Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” başlıklı 43. maddesine göre de; “(1) Kendilerine 42. madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir. (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz. (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir....

        Rasyonalizasyon tedbirleri (örneğin, safi hasıla yaratmayan faali­yetlerin elimine edilmesi için sürekli iyileştirme süreci), üretimin durdurulması veya üretimde değişiklik yapmak, masrafların kısılması, yeni çalışma, imalat ve üretim metotlarının uygulamaya sokulması veya değiştirilmesi, yeni bir pazarlama sisteminin uygulamaya sokulması; yarım gün çalışmayı tam gün çalışmaya dönüştürme, işlerin, işyerinin tam gün çalışılan yerlerinde mi yoksa kısmi süreli çalışılan yerlerde mi yapılacağının karara bağlanması, vardiya usulü çalışma sistemine geçme, çalışma sürelerinin azaltılması, çalışma sürecinde reorganizasyona gide­rek, çalışma yoğunluğunun arttırılması, işyerinin verimsiz çalışması veya kazançta düşme, işyeri sahalarının veya bölümlerinin birleştirilmesi, üretimin bir kısmının yurt dışına kaydırılması, belirli faaliyetlerin başka firmalara (outsourcing) veya alt işverene aktarılması, işletmenin üretim kapasitesini düşürmek, işletme veya işyerini kapatmak ya da işletmenin bir bölümünü...

          İle yapılan alt işverenlik sözleşmesi ile veri hazırlama ve kontrol işletmenliği faaliyetinin asıl işverenlik kapsamında olması nedeniyle muvazaalı olduğuna dair davalı bakanlığın 04-05.09.2012-HAY/10-RD/10 sayılı teftiş raporundaki tespite itiraz davasıdır. Alt işveren, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise, asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımdan yola çıkıldığında asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurları, iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir....

            Rasyonalizasyon tedbirleri (örneğin, safi hasıla yaratmayan faali­yetlerin elimine edilmesi için sürekli iyileştirme süreci), üretimin durdurulması veya üretimde değişiklik yapmak, masrafların kısılması, yeni çalışma, imalat ve üretim metotlarının uygulamaya sokulması veya değiştirilmesi, yeni bir pazarlama sisteminin uygulamaya sokulması; yarım gün çalışmayı tam gün çalışmaya dönüştürme, işlerin, işyerinin tam gün çalışılan yerlerinde mi yoksa kısmi süreli çalışılan yerlerde mi yapılacağının karara bağlanması, vardiya usulü çalışma sistemine geçme, çalışma sürelerinin azaltılması, çalışma sürecinde reorganizasyona gide­rek, çalışma yoğunluğunun arttırılması, işyerinin verimsiz çalışması veya kazançta düşme, işyeri sahalarının veya bölümlerinin birleştirilmesi, üretimin bir kısmının yurt dışına kaydırılması, belirli faaliyetlerin başka firmalara (outsourcing) veya alt işverene aktarılması, işletmenin üretim kapasitesini düşürmek, işletme veya işyerini kapatmak ya da işletmenin bir bölümünü...

              No:.. adresinde faaliyet gösteren "…" isimli işyerinin kapatılmasına ve 40.590,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve E....sayılı işlemin ve … tarih ve E…. sayılı idari yaptırım kararının iptali istenilmektedir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … ......

                Dava işe iade istemine ilişkindir. 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır. İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir....

                UYAP Entegrasyonu