Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun 10 iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/6. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. / İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyi niyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yaralanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih 4857 sayılı Yasa'nın 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir fesih sonucunu doğurur....

Dosya içeriğinden; gerekçeli kararın davalı Belediyeye 20.04.2015 tarihinde, davacı ile diğer davalı şirkete ise 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin temyiz yoluna müracaat etmediği, davalı Belediyenin temyiz isteminde bulunduğu, davacının 30.04.2015 tarihinde noterden keşide etmiş olduğu ihtarname ile davalı şirkete işe iade müracaatında bulunduğu görülmektedir. İşe iade kararı, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 18.11.2015 tarih ve 2015-21475-22737 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece, kararın onanarak kesinleşmesinden sonra davacının işe iade başvurusunda bulunmadığı, karar henüz kesinleşmeden işe iade başvurusunda bulunduğu ve davacının işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti almasının yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle söz konusu talepler reddedilmiş, 4 aylık boşta geçen süre ücretinden yararlanamayacağı gerekçesiyle de toplam çalışmasının 1 yıldan az olmasına istinaden kıdem tazminatı talebi reddedilmiştir....

    İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.)....

    B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının işe başlamak için yaptığı başvuru üzerine işe başlaması için adresine tebligat gönderildiği ancak adresten taşındığından bahisle tebligatın iade edildiğini, davacının daha sonraki takip dosyalarında aynı adreste bulunduğunun belirlendiğini davacının yasal süre içinde işe başlamadığını bu nedenle taleplerinin haksız olduğunu savunarak ,davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının davalı işverenlikte işçi olarak çalıştığı işverenlikçe işten çıkarılmasına mütakip İş mahkemesine işe iade davası açtığı, mahkemenin 2009/50 sayılı dosyasının işe iade kararıyla sonuçlandığı kararın süreç içerisinde kesinleştiği davacının davalı işverenliğe yeniden işe başlatılma işe iade talepli ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edilmesinden sonra 1 aylık yasal süre içinde davalı tarafında Kartal 16....

      İcra Müdürlüğünde 2018/9466 sayılı icra takibi başlattığını, davalının bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davacının iş akdinin 12.10.2016 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, bunun üzerine davacının işe iade davası açtığını ve işe iade kararının onanarak kesinleştiğini, davacının yasal süresi içerisinde işe iade başvurusu yapmasına rağmen işe başlatılmadığını, kesinleşen işe iade kararına rağmen gerekli ödemelerin yapılmadığını, dava konusu icra dosyasına da haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunulduğunu, İzmir 8....

      Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyiniyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasa'nın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

      davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı onama ilamını 14.08.2013 tarihinde tebliğ almasına rağmen 10 iş günü geçtikten uzun bir süre sonra 30.09.2013 tarihinde davalı işverene işe iade başvurusunda bulunduğu, süresinde yapılmayan işe iade başvurusunun geçerli olmadığı, davacının iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücrete hak kazanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        in davalı şirket aleyhine iş bu davadan önce işe iade davası açtığı, .... İş Mahkemesi'nin 28/02/2008 tarih ve 2007/797 E-2008/55 K sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 01/06/2009 tarih ve 2008/13057 E-2009/15043 K sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. Talepde bulunan, işveren tarafından davacının iradesi fesada uğratılarak iş akdinin feshedildiğini, davalı işveren aleyhine işe iade davası açıldığını, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, red kararının Yargıtay tarafından onandığını ve bu şekilde kararın kesinleştiğini, işe iade davasının yargılaması sırasında işveren tarafından kasıtlı olarak dosyaya sunulmayan, davacının imzasını havi istifa dilekçesinin işe iade davasında verilen karar kesinleştikten sonra ele geçirildiğini ileri sürerek, yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu