Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesinin 2019/772 Esas sayılı dosyasında müvekkilin işe iadesi için, işe iade davası açtıklarını, işe iade davasının kabul edildiğini, bu kararın Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/122 E....

İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

    Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir....

      İşe iade davasının yanı sıra 05/09/2016 tarihinde işbu dava ile ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti farkı dahil bir kısım işçilik alacaklarını davalı işverenden talep etmiştir. Dosya kapsamından davacının işe iade davasının kabul edildiği ve kararın kesinleşmesinden sonra davacının başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmadığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da dosyaya sonradan ibraz edilen işe iade davasıyla ilgili belgeler nazara alınarak fark ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti farkının hesaplandığı görülmektedir. Davalı vekilinin de işe iade davası sonrasındaki süreçle ilgili bir itirazı bulunmamaktadır. Bu itibarla feshe bağlı alacaklardan olan ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti fark alacaklarını talep edilebilme koşulunun dava tarihinde gerçekleşmediği ve bu talepler açısından "... açılan dava" söz konusu olduğu anlaşılmaktadır....

        İş Mahkemesi’nde işe iade davası açtığını, davanın kabulüne karar verildiğini, taraflarca dava temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, sonrasında davacı tarafından davalı şirkete işe iade başvurusu yapıldığını, davalı tarafça davacının 02.11.2017 tarihinde işe başlaması yönünde davet gönderildiğini, davacının samimi olmayan işe davet çağrısına uygun olarak 02.11.2017 tarihinde işyerine gittiğini, işe gittiğinde sadece muhasebe şefi Mustafa SAYGI’nın işyerinde olduğunu, davacıya işe iade olacağı konusunda bilgi bulunduğunu, hangi gün ve saatte işe başlanacağının bilinmediğinin bildirildiğini, davacının işe başlamak için muhatap bulamadığını, davacının eski masasında bilgisayar bulunmadığını, dağınık bir şekilde dosyaların yer aldığını, davacının Mustafa SAYGI’ya iyi niyetli olarak telefonla yetkili kişileri aramasını söylediğini, davacının işe başlamasıyla ilgili sağlıklı bir bilgi alınamadığını, bunun üzerine işe iade şartları oluşmadığından davacının işyerini terk ettiğini, davalı tarafın işe...

        İlk olarak asıl işveren tarafından tarafımıza gönderilen işe davet içerikli ihtarnamede müvekkilin işe başlaması için belirtilen yerde müvekkilin başlaması mümkün değildir. Zira müvekkilin yerleşim yeri Amasya ilindedir. Müvekkilin işe iade davası açılmadan önce davalı nezdinde çalıştığı il de Amasya ilidir. Yerleşik yüksek yargı kararlarında da yer aldığı üzere işe iade için işçi tarafından yapılacak başvurudan sonra işverenin işe başlatma davetinde samimi olması gereklidir. Yalnızca işe başlatmama tazminatını ödememek için işe iade başvurusunda bulunan işçinin göstermelik olarak işe davet edilmesi Yargıtay'ca da samimi işe davet olarak değerlendirilmemekte ve işverenin işe başlatmama tazminatı ödemesi gerekmektedir.İşverenin işe davetinde samimi olduğunun kabulü için işçinin eski iş sözleşmesiyle aynı şartlarda işe davet edilmesi gereklidir. Nitekim bu sebeple de işverenin işe davetinde eski iş sözleşmesinin tüm esaslı unsurlarının aynen muhafaza edilmesi gerekecektir....

        İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. ... İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur. .." Yargıtayın yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi işçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı hâlde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması hâlinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir....

        E) Gerekçe: Dosyadaki bilgi ve belgelerden davaya konu kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücretine ilişkin takibin yapıldığı tarih itibarıyla işe iade davasının devam ettiği, yargılama sürecinde işe iade davasının kabulle sonuçlandığı ve geri çevirme üzerine getirtilen belgelerden davacının işe başlama talebinde bulunduğu ancak davacının işe iade edilip edilmediği anlaşılamamıştır. Davaya konu kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti talebi feshe bağlı alacaklar olup bu alacaklar takibe konulduğu tarihte işe iade davası açıldığından fesih askıda olup feshin askı hali ise iade kararının infazıyla sona erecektir....

          Davacının işe başlatma tazminatı, boşta geçen süreye ait ücret, yıllık izin ücreti alacağı ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre işçi, kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmalıdır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Aynı maddenin 1. fıkrasına göre de işveren, işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez....

          İşe iade davasında davayı vekaletname uyarınca takip etmiş olan avukat tarafından yapılan başvuru, kesinleşen işe iade kararının yerine getirilmesi anlamında değerlendirilmelidir. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesinde sözü edilen işe başlama talebinin, şahsa sıkı sıkıya bağlı olduğundan söz edilemez. Başvuru, işe başlama yönünde bir irade açıklaması olup, aynı anda işçinin işe iade edilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. İşçinin şahsen ya da yetkili avukatı tarafından yapılan başvuru üzerine işverence işçinin bir aylık süre içinde işe başlatılması mümkündür. İşverence işçinin işe davet edilmesi halinde, bizzat iş görme edimini yerine getirmek üzere işçinin belirlenen günde hazır olması gerekir. Görüldüğü üzere bizzat işçi tarafından yerine getirilmesi gereken iş görme ediminin başkasına devri mümkün olmaz. Aynı şekilde davacı vekilince işe iade başvurusunun yapılması durumunda davalı işverence işe davetin davacı vekiline yapılabileceğinin kabulü gereklidir....

            UYAP Entegrasyonu