Bu durumda, işe iade sürecinin en başından incelenmesinde; daha işe iade davasındaki dava dilekçesi tebliğ edilmeden işverence davacının işe davet edildiği, işe davet yazısını tebliğ alan davacının işe başlamadığı ve mahkemece bu husus dikkate alınmadan davacının işe iadesine karar verildiği, işe iade kararının davalı tarafından temyiz edilmediği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, işe iade kararı üzerine süresinde işe başlatılma talebinde bulunan davacının işverence 02.08.2013 tarihinde işe başlamak üzere işe davet edildiği, 05.08.2013 tarihinde işe başlamak üzere işyerine giden davacı ve arkadaşlarına ertesi gün gelip işe başlayabilecekleri söylenmesine rağmen işe gitmedikleri, buna rağmen işverence 06.08.2013 tarihinde işe girişlerinin bildirildiği ve 06.08.2013 ile 07.08.2013 tarihlerinde işe gitmemeleri üzerine 07.08.2013 tarihi itibari ile de çıkışlarının bildirildiği anlaşılmış olup; daha işe iade davası devam ederken işçiyi işe davet eden ve işe iade kararından sonraki...
Bu durumda, işe iade sürecinin en başından incelenmesinde; daha işe iade davasındaki dava dilekçesi tebliğ edilmeden işverence davacının işe davet edildiği, işe davet yazısını tebliğ alan davacının işe başlamadığı ve mahkemece bu husus dikkate alınmadan davacının işe iadesine karar verildiği, işe iade kararının davalı tarafından temyiz edilmediği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, işe iade kararı üzerine süresinde işe başlatılma talebinde bulunan davacının işverence 02.08.2013 tarihinde işe başlamak üzere işe davet edildiği, 05.08.2013 tarihinde işe başlamak üzere işyerine giden davacı ve arkadaşlarına ertesi gün gelip işe başlayabilecekleri söylenmesine rağmen işe gitmedikleri, buna rağmen işverence 06.08.2013 tarihinde işe girişlerinin bildirildiği ve 06.08.2013 ile 07.08.2013 tarihlerinde işe gitmemeleri üzerine 07.08.2013 tarihi itibari ile de çıkışlarının bildirildiği anlaşılmış olup; daha işe iade davası devam ederken işçiyi işe davet eden ve işe iade kararından sonraki...
Bu durumda, işe iade sürecinin en başından incelenmesinde; daha işe iade davasındaki dava dilekçesi tebliğ edilmeden işverence davacının işe davet edildiği, işe davet yazısını tebliğ alan davacının işe başlamadığı ve mahkemece bu husus dikkate alınmadan davacının işe iadesine karar verildiği, işe iade kararının davalı tarafından temyiz edilmediği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, işe iade kararı üzerine süresinde işe başlatılma talebinde bulunan davacının işverence 02.08.2013 tarihinde işe başlamak üzere işe davet edildiği, 05.08.2013 tarihinde işe başlamak üzere işyerine giden davacı ve arkadaşlarına ertesi gün gelip işe başlayabilecekleri söylenmesine rağmen işe gitmedikleri, buna rağmen işverence 06.08.2013 tarihinde işe girişlerinin bildirildiği ve 06.08.2013 ile 07.08.2013 tarihlerinde işe gitmemeleri üzerine 07.08.2013 tarihi itibari ile de çıkışlarının bildirildiği anlaşılmış olup; daha işe iade davası devam ederken işçiyi işe davet eden ve işe iade kararından sonraki...
Bu durumda, işe iade sürecinin en başından incelenmesinde; daha işe iade davasındaki dava dilekçesi tebliğ edilmeden işverence davacının işe davet edildiği, işe davet yazısını tebliğ alan davacının işe başlamadığı ve mahkemece bu husus dikkate alınmadan davacının işe iadesine karar verildiği, işe iade kararının davalı tarafından temyiz edilmediği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, işe iade kararı üzerine süresinde işe başlatılma talebinde bulunan davacının işverence 02.08.2013 tarihinde işe başlamak üzere işe davet edildiği, 05.08.2013 tarihinde işe başlamak üzere işyerine giden davacı ve arkadaşlarına ertesi gün gelip işe başlayabilecekleri söylenmesine rağmen işe gitmedikleri, buna rağmen işverence 06.08.2013 tarihinde işe girişlerinin bildirildiği ve 06.08.2013 ile 07.08.2013 tarihlerinde işe gitmemeleri üzerine 07.08.2013 tarihi itibari ile de çıkışlarının bildirildiği anlaşılmış olup; daha işe iade davası devam ederken işçiyi işe davet eden ve işe iade kararından sonraki...
Noterliği’nin 27/10/2021 tarih ve 22662 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işe davet ihtarının gönderildiğini, ancak diğer taleplerin kabulünün taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacının işe iade yanında işe başlatmama ve boşta geçen süre tazminatı taleplerinde ısrarcı olması nedeni ile görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, kabul edilmiş bir işe iade talebi var iken davacının boşta geçen süre tazminatında ısrarcı olmasının işeiade talebinde samimi olmadığını açıkça ortaya çıkardığını, davacıya gönderilen işe iade ihtarında iş sözleşmesinin kaldığı yerden devam edeceğinin açıkça belirtildiğini, eski pozisyonunda ve aynı ücretle işine devam edeceğinin de belirtildiğini, bu süreçte davacının yerine insan kaynakları uzmanının alınmadığını, şifai görüşmelerde davacının işe iade davetini kabul etmeyeceği anlaşılınca 01/11/2021 tarihinde yeni bir insan kaynakları uzmanının iş akdine de davacının işe geri dönmesi umudu nedeni ile iki aylık deneme süresi konulduğunu savunarak davanın...
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir....
İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir.İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....