Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Komisyonunca hak sahibi yapılan Tekeli yörük göçebe aileler bulunduğunu, Uygulama Yönetmelinin 6. maddesinde göçebelerde hak sahibi olma koşullarının sıralandığını, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 10.06.2011 tarihli yazısına istinaden göçebe ailelerin durumlarının tekrar gözden geçirildiğini ve İlk ... Komisyonu kararından önce bir aydan fazla ... kaydı bulunan davalıların 13.12.2011 tarihli Mahalli İskan Komisyonu kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararlarının iptal edilmesine karar verildiğini, 5543 sayılı İskan Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 18. maddesi gereğince idarenin tespitleri sonucu mahalli iskan komisyonlarınca hak sahipliği iptal edilenlere verilmiş hak ve malların geri alınacağını, taşınmazların tapularının iptali ile hazine adına tescilinin mahkemeden isteneceği ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı 680 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescilini istemiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı 1.7.1997 tarihinden itibaren aylığa hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

      Dava, aksine işlemin iptali ile davacının 01.04.2009'dan itibaren aylığa hak kazandığının ve Kuruma borçlu olmadığınn tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk(İş)Mahkemesi Davacı,18.6.2001 talep tarihi itibariyle malulen aylığa hak kazandığının tesbitiyle aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava,davacının 18.6.2001 talep tarihi itibariyle malulen aylığa hak kazandığının tespiti ve aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

            Sözleşmenin 33’üncü maddesinde yer alan; “Bir Danimarka veya ... vatandaşı ya da geride kalan hak sahiplerinin, özellikle ... mevzuatına göre tamamlanan prim ve sigorta süreleri dikkate alındığında, bir aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmediği takdirde, ilgili kimsenin Danimarka mevzuatına göre tamamladığı ikamet sürelerinin gerekli miktarı, ... mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi dikkate alınır, ancak söz konusu prim ve sigorta süreleri ile anılan ikamet süreleri çakışmamalıdır.” hükmü ise, sigortalı sürelerin aylık tahsisine yeterli olmaması durumunda, ikamet sürelerinin de sigortalı sürelerle çakışmaması koşuluyla nazara alınabileceğine ilişkin bir düzenleme olup, davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesine göre, Türkiye'deki sigorta başlangıç tarihinden borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenmesi gereği nazara alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması...

              Mahkemece, sigorta başlangıcına ilişkin davacı isteminin kabulüne karar verirken; yaşlılık aylığının bağlanabilmesi için 506 sayılı Yasanın geçici 81.maddesi uyarınca 25 yıllık sigortalılık süresi, 47 yaşın ikmali, en az 5.150 prim gün bulunması ve yaşlılık aylığına başvurması halinde aylığa hak kazanacağının tespitine karar verilmiştir. Mahkemenin, sigorta başlangıcı tarihinin belirlenmesine ilişkin kabulü yerinde ise de, tahsis şartlarının geleceğe yönelik olarak belirlenmesine dair kabulü hatalıdır.Çünkü, sigortalıların yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmayacakları, aylığa hak kazanmada hangi mevzuat hükümlerine ve şartlarına tabi olacakları hususu, yaşlılık aylığı başvuru tarihinki koşullara göre saptanabilecekdir. Diğer bir ifadeyle, tahsis talep tarihi itibarıyla, sahip olunan yaş, prim gün sayısı, kabul edilen geçerli sigortalılık statüsü ve süreleri gibi donelerin birlikte değerlendirilmesiyle sonuca ulaşılabilecektir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada: Davacı idare, 1999 yılında meydana gelen iki ayrı deprem sonrası 7269 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, davalıya çekişme konusu 343 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün tahsis ve teslim edildiğini, ancak davalının inşaat halindeki binadan hak sahibi olduğunun tespiti üzerine hak sahipliğinin 21.01.2010 tarihli komisyon kararı ile iptal edildiğini, idari işlemin iptali istemiyle davalı tarafından açılan davanın idare mahkemesince reddedildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın hukuki dayanağının bulunmadığını, deprem sırasında yıkılan binaların bulunduğu yerin evveliyatının kök murislerine ait olduğunu, işlemlerin kolay yapılabilmesi için bu yerin ......

                  DAVA Davacı vekili ilk dava dilekçesinde; mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayat yaşadığı savıyla tarımsal iskana başvuruda bulunarak Mahalli İskan Komisyonu kararı ile hak sahibi olan ...’ın hak sahipliğinin yapılan tespitler sonunda 31/01/2012 tarihli karar ile iptal edildiğini, bu iptal kararının iptali istemiyle idari yargıda açılan davanın reddedilerek kesinleştiğini ileri sürerek, 126 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. II....

                    Mahkemece, Dairemizin 7.5.2009 günlü bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada, davacının aylığa esas prim gün sayısının Kurumdan sorulmasına rağmen Kurumun yanıtı beklenmeden, Kurumca kabul edilen gün sayısı olan 5379 prim gün sayısının dahi yaşlılık aylığı almaya yeterli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 1.1.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma kararı gerekleri yerine getirilmemiştir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır....

                      UYAP Entegrasyonu