WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk(İş)Mahkemesi Davacı,18.6.2001 talep tarihi itibariyle malulen aylığa hak kazandığının tesbitiyle aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava,davacının 18.6.2001 talep tarihi itibariyle malulen aylığa hak kazandığının tespiti ve aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir....

    Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın iptali için idare mahkemesinde açılan davanın retle sonuçlandığı, davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar Dairece; "Bilindiği üzere, 5543 sayılı İskan Kanunu’nun Geçici 7/3.maddesinde, “ Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder.” düzenlemesi yer almaktadır....

      Belediyesi'nin taşınmaz üzerinde hak sahibi olmadığını, bu nedenle öncelikle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, ayrıca davacının bu davayı Asliye Hukuk Mahkemesinde açarak hak sahipliğinin tespitine ve gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesine karar verilmesini isteme olanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Hazine vekili, bahse konu taşınmaz üzerinde ilk yapılan tespitte davacının fuzuli şagil olarak işyeri, mesken olarak işgalinin tespit edilerek adı geçene ecrimisil tahakkuk ettirildiğini ve tahsil edildiğini, taşınmazın tahliyesi için yazı yazıldığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        Dava, aksine işlemin iptali ile davacının 01.04.2009'dan itibaren aylığa hak kazandığının ve Kuruma borçlu olmadığınn tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı 1.7.1997 tarihinden itibaren aylığa hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... iptali ve hak sahipliğine ilişkin davada 554 sayılı KHK’nın 58. maddesi uyarınca ......

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

                Sözleşmenin 33’üncü maddesinde yer alan; “Bir Danimarka veya ... vatandaşı ya da geride kalan hak sahiplerinin, özellikle ... mevzuatına göre tamamlanan prim ve sigorta süreleri dikkate alındığında, bir aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmediği takdirde, ilgili kimsenin Danimarka mevzuatına göre tamamladığı ikamet sürelerinin gerekli miktarı, ... mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi dikkate alınır, ancak söz konusu prim ve sigorta süreleri ile anılan ikamet süreleri çakışmamalıdır.” hükmü ise, sigortalı sürelerin aylık tahsisine yeterli olmaması durumunda, ikamet sürelerinin de sigortalı sürelerle çakışmaması koşuluyla nazara alınabileceğine ilişkin bir düzenleme olup, davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesine göre, Türkiye'deki sigorta başlangıç tarihinden borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenmesi gereği nazara alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması...

                  Mahkemece, sigorta başlangıcına ilişkin davacı isteminin kabulüne karar verirken; yaşlılık aylığının bağlanabilmesi için 506 sayılı Yasanın geçici 81.maddesi uyarınca 25 yıllık sigortalılık süresi, 47 yaşın ikmali, en az 5.150 prim gün bulunması ve yaşlılık aylığına başvurması halinde aylığa hak kazanacağının tespitine karar verilmiştir. Mahkemenin, sigorta başlangıcı tarihinin belirlenmesine ilişkin kabulü yerinde ise de, tahsis şartlarının geleceğe yönelik olarak belirlenmesine dair kabulü hatalıdır.Çünkü, sigortalıların yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmayacakları, aylığa hak kazanmada hangi mevzuat hükümlerine ve şartlarına tabi olacakları hususu, yaşlılık aylığı başvuru tarihinki koşullara göre saptanabilecekdir. Diğer bir ifadeyle, tahsis talep tarihi itibarıyla, sahip olunan yaş, prim gün sayısı, kabul edilen geçerli sigortalılık statüsü ve süreleri gibi donelerin birlikte değerlendirilmesiyle sonuca ulaşılabilecektir....

                    Davacıların, tapuda davalı ... adına kayıtlı taşınmazda, 4706 sayılı yasaya dayalı olarak talepte bulunma hakkını elde etmek için hak sahipliğinin tespitini istemelerinde hukuki yararları bulunmaktadır. Öte yandan davacıların, hak sahibi olduğu belirtilen ...’in bir kısım mirasçıları olup, diğer mirasçılarının ise davalı (oğlu) ... ile davaya sonradan davalı olarak dahil edilen (eşi) ... olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, 4706 sayılı yasaya dayalı olarak talepte bulunabilmek için muris ...’in tüm mirasçılarının hak sahibi olduğunun tespiti istendiğinden, tüm ortakların davayı birlikte açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde, 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu