"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mülkiyet Hak Sahipliğinin Tespiti ve Zilyetlik Şerhinin Beyanlar Hanesine İşlenmesi K A R A R Dava dilekçesi ve mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kullanım kadastrosuna yönelik tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, "Tarafların sıfatına ve talebin mahiyetine bakılmaksızın 2924 sayılı Kanun maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan veya kesinleşmiş 2/B alanları hakkında zilyetlik ve muhdesat şerhi verilmesi isteminden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen.." hüküm ve kararlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
Erdem adına tesciline ilişkin tahsis kararının eklenmesi ve tahsis ile ilgili hak sahipliğinin iptaline ilişkin idari makamlarca alınan iptal kararının olup olmadığı varsa temini ile evraka eklenmesi, istenilen hususların eksiksiz evrak arasına alınıp alınmadığı denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine göre emekliliğin gerçekleşmesi için 29/02/1992 tarihinden itibaren 6111 sayılı kanunun yayınlandığı 25/02/2011 tarihi ve sonrası tarihe kadar bağkur kaydının tescili ile emeklilik hak sahipliğinin tespitinin yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:07.11.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 2510 sayılı İskan Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca davalı adına tahsisen tescil edilen, daha sonra davalı hakkında yapılan araştırma sonucu aynı mahalli iskan komisyonu kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararının iptaline karar verildiği, 5543 sayılı İskan Komisyonu Uygulama Yönetmeliği'nin 18. madde 5. fıkrası uyarınca taşınmazı geri alma hakları bulunduğu iddiası ile açılan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve ... adına tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2510-1306 Sayılı Yasa ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde, tarımsal iskana esas teşkil edecek soruşturma ve belgelere göre davalı ... hakkında 2510 Sayılı Yasa uyarınca, mahalli iskan komisyonunun 07/10/1992 tarih ve 45 sayılı kararı ile hak sahipliği kararı verildiğini, 2686 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tahsis edildiğini, ancak daha sonra yapılan araştırma neticesinde, davalıların durumunun, tarımsal iskan amaçlı başvuruda bulundukları ve tarımsal iskana tabi tutuldukları dönemde iskan Kanunu ve bağlı yönetmelik ile genelgelerde belirtilen iskan edilme kriterlerine uymadığının belirlendiğini, İskan Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen yeter geliri sağlayacak kadar arazisi olması nedeniyle hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek, 2686 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili isteğinde bulunmuştur...
ın, Mahalli İskan Komisyonunun 15.03.1996 tarih ve 24 sayılı kararı ile tarımsal iskana hak kazanmış olduğunu, verilen karar gereğince dava konusu 1758 parsel sayılı taşınmazın diğer aile bireyleri ile birlikte adına tescil edildiğini, kendisinin ölümü ile taşınmazın davalı ile ortak çocukları ..., ..., ... ve ... adına tescil edildiğini, 2011 yılında Bakanlık Teftiş kurulunca yapılan incelemede davalının hak sahibi olarak belirlendiği tarihten önce SGK kaydının bulunduğu tespit edildiğini, Mahalli İskan Komisyonunun 06.04.2012 tarih ve 2012/274 sayılı kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek, dava konusu 1758 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan 1/5 payının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, davalının 1976 yılından sigortasının bulunduğu ve taşınmazın mirasen davalıya intikal ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalı şirketin hükümsüzlüğü istenen “...” markasının başvuru tarihinden önce davacı şirketin “...” markası üzerinde .... sınıfa giren “her türlü malzemeden yapılmış iç dış giysiler ayak giysileri baş giysiler” yönünden 556 sayılı KHK'nın .../3 maddesi gereğince eskiye dayalı kullanımının ve gerçek hak sahipliğinin tespit edildiği, davacı şirketin dava konusu markanın tescilli olduğu diğer sınıf bakımından eskiye dayalı kullanımını ve gerçek hak sahipliğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2007/10330 sayılı “...” markasının .... sınıf emtialar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda; Davacılar 129 ada 39 parsel sayılı taşınmazda murislerinin “... oğlu ......” olarak geçen kaydının “... oğlu ......” olarak düzeltilmesini istemiş,mahkemece dava kabul edilmiştir. Davacıların Murisi 1910 doğumlu ... oğlu ......’tir. Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı incelendiğinde taşınmaz 29.1.2002 tarihinde senetsizden 1929 doğumlu, nüfusta 23 cilt 40/1 cilt no da kayıtlı ... oğlu ...... adına tesbit ve tescil edilmiştir. Dosyaya Nüfus müdürlüğünden gelen kayıtların incelenmesinde bu kayda uyan ve davacıların murisinden başka bir şahsın bulunduğu tespit edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişme konusu 14 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 189.600,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı Hazine (B) harfiyle gösterilen 278.700,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Dairemizce onanarak 10.05.2006 tarihinde kesinleştirilerek tapuya tescil edilmiştir. ... mirasçıları murislerinin taşınmazın tespitine itiraz ettiğini, davada taraf olduğunu ancak 1965 yılında ölmesine rağmen tüm tebligatların usulsüz olarak murisleri ...’a yapıldığını ileri sürerek, ... mirasçıları da murislerinin davaya katıldığını ancak kendisine ve kendilerine hiçbir tebligat yapılmadığını ileri sürerek hükmü temyiz etmişlerdir. Hükmü temyiz etme hakkı, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Aksaray ili, … kasabasında 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu kapsamında gerçekleştirilen toprak dağıtımında hak sahibi yapılan davacının, hak sahipliğinin iptaline ilişkin … tarih ve …sayılı "Olur" işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce 2010 yılında çıkarılan Kamulaştırma, Toplulaştırma, Dağıtım ve Kiralama Teknik Talimatı'nın 39. maddesinin (f) bendi ve Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 36. maddesinin (f) bendinin iptali istenilmiştir....